Emekli Başmüfettiş sel felaketinde kayıpların sorumlusunu açıkladı

Emekli Başmüfettiş sel felaketinde kayıpların sorumlusunu açıkladı

Emekli Mülkiye Başmüfettişi Mahmut Esen, yaptığı bilgilendirmede felaketin ardından sorumluların kimler olması gerektiğine vurgu yaptı.

Karadeniz’i yıkan sel felaketinde çok sayıda vatandaş hayatını kaybetti, bazı ise büyük hasar aldı.

Kastamonu''nun Bozkurt ilçesinde yaşanan sel felaketinde, müteahhitliğini yaptığı apartman yıkıldığı gerekçesiyle gözaltına alınan Mehmet Özkan ise tutuklandı.

ODA TV''de yer alan habere göre, Emekli Mülkiye Başmüfettişi Mahmut Esen, yaptığı bilgilendirmede felaketin ardından sorumluların kimler olması gerektiğine vurgu yaptı. 

“YÜKLENİCİLERİN ZİNCİRİN SON HALKASINI OLUŞTURDUĞU GÖRÜLECEKTİR”

“Bu afetlerdeki karşılaşılmış can ve mal kayıplarının temel nedeninin; dere yataklarının yerleşime açılması, buralarda bina yapılması olduğu görülmektedir” diyen Esen, şöyle devam etti:

“Buradan hareketle dere kenarlarına yapı yapan yükleniciler birinci derede sorumlu ilan edilmiştir. Bu konularda kamuoyunda fikir birliği oluşmuştur. Ancak konu sanıldığı kadar basit değildir. Dere yataklarına yapı yapan yüklenicilerin de oluşan kayıplardan ötürü sorumlulukları bulunduğu açıktır. Bununla birlikte sorunun ayrıntılı olarak incelenmesi halinde bu konulardaki sorumluların sıralamasında yüklenicilerin zincirin son halkasını oluşturduğu görülecektir.”

“OLUMLU OY KULLANMIŞ MECLİS ÜYELERİ BELEDİYE YETKİLİLERİ ÖNCELİKLE SORUMLU OLACAKTIR”

Mahmut Esen, binaların yapılması için gereken imar değişikliğine işaret ederek şunları kaydetti: 

“Zira bir arsaya yapı yapılabilmesi için öncelikle bu alanın imara açılmış olması, diğer bir ifade ile alanın imar planlarının olması gerekmektedir.

İmar planları hazırlanmasının özel usul ve esasları bulunmaktadır. Bu bağlamda imar planlarının; planlama esaslarına, şehircilik ilkeleri ve kamu yararına uygun hazırlanması gerekmektedir. İmar mevzuatı uyarınca taşkın afetine uğrayacak yerlerde yapı yapılması yasaktır. Dere yakınlarına yapılacak yapılaşmaya ilişkin özel koşullar getirilmiştir.

Bu koşullara göre dere yataklarına yakın yerlerdeki yapılaşmada DSİ tarafından suyun taşkın haline göre belirlenmiş seviyesinin (kret kodunun) dikkate alınması, dere kenarına inşa edilmiş duvar veya yükseltilmiş zeminden (şev kodundan) 1,5 metre yüksekliğin altındaki bölümlere iskan verilmemesi; bu seviyenin altında otopark giriş-çıkışı, kapı ve pencere gibi herhangi bir boşluk bırakılamaması ve açılmaması gerekmektedir.

İmar planları belediye meclisleri kararı ile onaylanmaktadır. İmar planlarının mevzuata uygunluğundan hazırlayan ve onaylayan yetkililer sorumludur. 

Belediye yetkilileri tarafından düzenlenecek yapı ruhsatı da imar planına uygun olmalıdır. Yapının ruhsat ve eklerine göre yapıldığı tespit edildikten sonra da kullanma izni belgesi verilmelidir.

Belirtilen kurallara uyulmadığının tespiti halinde imar planlarına olumlu oy kullanmış belediye meclis üyeleri, yapı/kullanma izni ruhsatı düzenlemiş belediye yetkilileri öncelikle sorumlu olacaktır.”

Sel felaketleriyle ilgili alınabilecek önlemlere de değinen Mahmut Esen, şu ifadeleri kullandı:

“Diğer yandan dere yataklarına yapı yapılması konusunun ülkemizin önemli ve büyük sorunlarından biri olduğu; yeterli önlemler alınmaması halinde can ve mal kayıplarının artarak devam edeceği anlaşılmaktadır.

Olası sel hasarlarını hafifletilmesi bakımından diğerlerinin yanı sıra aşağıdaki önlemlerin de alınmasında yarar görülmektedir.

a)-İmar mevzuatına aykırı olarak dere yakınları/yataklarında yapılaşmaya yol açmış (imar planı hazırlayan/onaylayanlar, yapı ve yapı kullanma izni belgesi düzenleyenler ve yapı yüklenicileri dahil) tüm sorumlular hakkında başkalarına örnek olması ve suçların cezasız kalmaması için adli ve idari makamlar tarafından ivedilikle yasal işlemler başlatılmalıdır.

b)-Taşkın olan/olabilecek yerlerde imar planları Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca (ÇŞB) hızla gözden geçirilmeli, gerekiyorsa bu yerlere ilişkin imar planları ÇŞB tarafından yapılmalıdır.

Diğer yandan taşkın olabilecek yerlerdeki yapıların imar mevzuatına uygun yapılıp/yapılmadığı ÇŞB tarafından kontrol edilmeli, taşkın olması beklenilmeden yapılardaki aykırılıklar giderilmelidir.

Bu amaçla daha etkin önlemlere ihtiyaç duyulması halinde bazı akarsularımız, konuya ilişkin yönetmelikte yapılacak bir ekleme ile, kıyı kanunu kapsamına alınabilir. 

Bu suretle deniz/göl ve bazı nehirlerimizin kıyılarında olduğu gibi bu akarsularımızın kıyıları için de (kıyı kenar çizgilerinden itibaren 100 m. alanda yapılaşma yasağı, daha ağır cezalar verilmesi vb.) özel bir koruma kalkanı getirilmiş olacaktır.”

İlgili Haberler