Almanya Başbakanı Olaf Scholz liderliğindeki merkez sol koalisyon hükümetinin düşmesinin ardından Almanya’nın 23 Şubat’ta erken seçimlere gitmesi planlanıyor.
Elon Musk sahibi olduğu sosyal medya platformu X hesabı üzerinden paylaştığı mesajında ’’Almanya’yı sadece AfD’nin kurtarabilir’’ ifadelerini kullandı.
Scholz bir basın toplantısında Musk’ın sözlerine ilişkin; fikir özgürlüğünün “multimilyarderler için de geçerli olduğunu” söyledi. Scholz, “Bu, doğru olmayan ve iyi siyasi tavsiyeler içermeyen şeyler söyleyebileceğiniz anlamına da geliyor” dedi.
Gelecek ABD Başkanı Donald Trump'ın yönetimine katılmaya hazırlanan Musk, daha önce Avrupa'daki diğer aşırı sağcı olarak kabul edilen, göçmen karşıtı partilere de desteğini ifade etmişti. Geçen ay Musk, İtalya’da hükümetin düzensiz göçü önlemeye yönelik tedbirlerinin yasallığını sorgulayan İtalyan yargıçların görevden alınması çağrısında bulunmuştu.
''BATI DÜNYASININ DEMOKRASİSİ İÇİN BİR TEHDİT''
Scholz’un kasım ayında görevden alarak koalisyon hükümetinin çöküşünün yolunu açtığı Hür Demokrat Parti'den eski Maliye Bakanı Christian Lindner, Musk’a "'uzaktan hükümlere varmak için acele etmeme'" çağrısında bulundu. Lindner "'Göç kontrolü Almanya için hayati önem taşıyor, ancak AfD özgürlüğe ve iş dünyasına karşı duran- ve aşırı sağcı bir parti'" dedi.
Bir grup Alman milletvekilleri Musk'ın yorumuna tepki gösterdi. Merkez sağcı Hıristiyan Demokrat Birliği'nin Avrupa Parlamentosu’ndaki üyesi Dennis Radtke, Handelsblatt gazetesine verdiği demeçte, "'Gelecek ABD hükümetinin önemli bir figürünün Almanya seçimlerine müdahale etmesi tehditkar, rahatsız edici ve kabul edilemez'" dedi. Radtke, Musk'ı “Batı dünyasının demokrasisi için bir tehdit” olarak nitelendirdi.
Scholz'un merkez sol Sosyal Demokrat partisinden bir milletvekili olan Alex Schaefer, Musk'ın paylaşımının kabul edilemez olduğunu söyledi. Tagesspiegel gazetesine konuşan Schaefer "'Amerikalılara çok yakınız ama şimdi dostumuza karşı cesur olmak gerekiyor. Seçim kampanyamıza müdahale edilmesine karşıyız'" dedi.
Göçmen karşıtı tutumuyla bilinen AfD, Avrupa Parlamentosu seçimlerinde ve yerel seçimlerde önemli bir oranda destek kazanarak öne çıkmıştı. AfD’nin bazı üyelerinin Nazi dönemine ilişkin ‘tarihsel revizyonizmi’ öneren tartışmalı açıklamalar bulunuyor. AfD üyeleri benimsedikleri söylemler ile Almanya'nın Holokost'taki sorumluluğunu küçümsemekle de suçlanıyor.
