İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın grup toplantısında AKP’lilere izlettiği videoda İmamoğlu’nun danışmanı olduğu ve FETÖ’cü olduğunu iddia ettiği kişinin danışmanı olmadığını belirterek, “Sayın Cumhurbaşkanı'na soruyorum: 31 Mart seçiminin birkaç gün öncesinde bahsi geçen Erkan Karaaslan'ın avukatını İzmir'e hangi bakanınız davet etti” ifadelerini kullandı.
İmamoğlu’nun açıklamalarından satır başları şöyle:
"İnanmak istemedim. Çok üzüldüm, utandım. Ülkemde bu tür yalan ifadelerin bu tür mercilerden aktarılmasından utandım. Bahsi geçen vatandaşımız benim danışmanım değil, hizmet ettiği çok sayıda kamu kurumu var. Ak Parti döneminden yani 2012'den beri hizmet eder bir konumdaydı. Bizim dönemimizde de belediyeye bir kısım hizmetler verdi. Bunlar kayıtlı. Soruşturmaya bile gerek duyulmadı. Böyle makamlar nasıl bu yalan ifadeleri kullanırlar, çok üzüntülüyüm. Açıkçası polemik yaratmamak adına bugüne kadar hiç paylaşmadığım bir şeyi sizinle paylaşacağım."
HANGİ BAKAN DAVET ETTİ?
"Seçim döneminde bunları kullanacak bir insan değildim. Kulağıma gelen, belgesiyle bana aktarılan bazı kamu kurumlarını ve kişileri zedeleyici ifadeler olduğu için uzak durduğum birçok şeyle karşı karşıya kaldım. Bunları açıklamadım, çünkü benim işim polemik değil. Bazı soruları soracağım, demek ki artık bunları açıklama vaktim geldi. Sayın Cumhurbaşkanı'na soruyorum: 31 Mart seçiminin birkaç gün öncesinde bahsi geçen Erkan Karaaslan'ın avukatını İzmir'e hangi bakanınız davet etti? Hem de bilet alarak. İki, ilave ediyorum hali hazırda kabinenizde bulunan bu bakan "İmamoğlu'na öncelikle FETÖ yoksa yolsuzluk suçu at amacımız onları bitirmek" dedi mi demedi mi?"
ARTIK GERİ ÇEKİYORUM
"Bu kumpastan Sayın Cumhurbaşkanı'nın haberi var mı yok mu? Onun onayıyla mı yapıldı, yoksa haberi yok mu? Ben çok samimi olarak ona mektup yazdım, randevu talep ettim. Çok samimi, İstanbul adına kendisine içten bir mektup yazdım. Çevresindeki insanların kendilerini aldatmama konusunda kendisine brifing verme talebimi ilettim. Hala yalan ifadelere devam ediliyor. Hem de Sayın Cumhurbaşkanı'nın makamı üzerinden içinde tutulmaya çalışıldığım bir kumpas, artık öyle ifade etmek istiyorum. Ben İBB Başkanı olarak, tüm samimi ifadelerimi geri çekiyorum. Gerek kalmadı. İşimiz İstanbul'a hizmet etmek mi, polemik yaratmak mı? 11 ay sonra açıklıyorum. FETO'nun imamı dedikleri şahıs şu an serbest. Böyle bir şey olabilir mi? Herkes birtakım hukuksuzluğa uğradığı bu ülkede bu vatandaşımız suçsuz yargılaması devam ediyor ve sokakta. Kim inanır size. Randevu talebimi de geri çekiyorum. Artık bir anlamı yok."