MOBESE görüntüleriyle ilgili soruyu "Dedikodunun değil iyiliğin zamanı" sözleriyle yanıtlamaktan kaçınan Süleyman Soylu''ya da sert tepki gösteren İmamoğlu, "Ne diyorsun sen Allah aşkına ya? Çok ciddi ve hayati bir meseledir. Birileri fotoğrafımızı masanın altından çekmiş falan bunların hiçbir önemi yok. Bu benim memleketimin, şahsımın, ailemin herkesin güvenliği meselesidir. İçişleri Bakanı ''İyiliğin zamanı...'' diyor. Gırgır yapacak zamanı değil." dedi.
İmamoğlu''nun açıklamalarından satır başları şöyle:
Hatamız olmaz olur mu? İnsanların hatası olur, eksiği olur. Sabah kalkıyorlar İmamoğlu, akşam İmamoğlu…
Ben orada iki aileyle fotoğraf bile çekildim. Fotoğraflarla derdim yok benim. Ben umursamadım, AKOM''a geldim işime daldım. Gece saat 3''e kadar oradaydım.
Yemeği ertelemek aklımdan geçti ama çok insani düşündüm. Ben AKOM''dan ayrılıp geçtim yemeğe. Tekrar AKOM''a döndüm. Öyle zor durumdasınız ki. Sayın büyükelçinin bizden erken geldiği haberini aldık. Bu iki ülke arasında saygın bir buluşmanın bu şekilde deşifre olduktan sonra beni ilk arayan Murat Ağırel''e "bu buluşma doğru" dedim. Siz arasanız aynı şeyi söylerdim.
Büyükelçinin bilgisi olmadan açıklama doğru değil diye düşündüm, hassas bir durum.
Şimdi sert konuşacağım. Öyle iyilik zamanı, kakara kikiri zamanı değil.
İnsanlığımdan mı vazgeçeceğim. 23 yıldır gittiğim restoranın en şeffaf yerinde oturup büyükelçiyle yemek yiyecek kadar Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıyım. Kimsenin hazzetmediği bir insanın cenazesine de katılırım. Eleştirilere bakmam, sorumluluğumu yerine getiririm.
Bunların derdi bu, Ekrem İmamoğlu ne yapsa konuşacaklar.
MOBESE TEPKİSİ
Ben eşimle bir temsiliyet yemeğine gidiyorum. Bugün de başka yerlere gideceğim bir sürü işim var. Güvencemiz devletimiz. Ne diyorsun sen Allah aşkına ya? ''Dedikoduyu bırak iyiliğin zamanı...'' Çok ciddi ve hayati bir meseledir. Birileri fotoğrafımızı masanın altından çekmiş falan bunların hiçbir önemi yok. Bu benim memleketimin, şahsımın, ailemin herkesin güvenliği meselesidir. İçişleri Bakanı "İyiliğin zamanı..." diyor. Gırgır yapacak zaman değil. Bu tarzı bu ülkede çok ağır şeylere sebep oluyor.
55 gün önce 557 terörist dedin, 20 gün önce ben valiliğe dilekçe yazdım. Yollayın bana gereğini yapayım diyorum. Her dediği lafın altı boş çıkıyor. İşin gücün başka. Kabadayılık saygın bir kavramdır, o da sana yakışmıyor, devletin sana verdiği görevi yap.
MOBESE görüntüleriyle ilgili kendi şahsi başvurumu yaptım, kurumsal başvurumu yaptım. İstanbul Başsavcılığı''nı da göreve davet ediyorum.
Ben bu olayı yaşadığım akşam valimizi aradım. Kendisine mesaj attım bunu dilekçe kabul edebilirsiniz dedim. Valiye mesajımı attım. Söz uçar yazı kalır. Yetinmedim ertesi gün bir daha attım.
Sayın Bakan sen MOBESE kamerası için mi İstanbul''a geldin? İstanbul''a gelip MOBESE''de kestirilen kayıt ve bu süreci yönetmek için mi İstanbul''a geldin?
Bu nasıl bir İmamoğlu korkusu, bu nasıl İstanbul sevdası?
Vali Bey''le biz işbirliği yaptık. Şu andaki baskıcı akıl olmasa bu ülkenin bürokratında hiçbir sorun yok. Siyasi baskıyı yaparsan insanlar yığılıp kalıyor. Özgür bırakın şu milleti ya. Siyasetin kıskacına sokmayın.
ERDOĞAN''A YANIT
Küçükkaya, Erdoğan''ın İran doğal gazı borç nedeniyle mi kesti sorusuna, "Biz İBB değiliz, bizim İran''a borcumuz söz konusu değil" yanıtını vermesini Ekrem İmamoğlu''na sordu. İmamoğlu, gülerek yanıt verdi:
"Sayın Cumhurbaşkanı siz de İstanbul Büyükşehir Belediyesisiniz, İBB de sizin. İran''la Türkiye münasebetinin İBB''yle ilişkisi ne?"
Erdoğan''ın "Doğru olmayan ifadeler var. Bir yalan söz konusu. İBB kalkıp Cumhurbaşkanlığından talepte bulunuyor ve bu talebi bütün teknik incelemeleri yapılır. Bunlar yapıldıktan sonra da gereken karar alınır. Bunların da ödenme süreçleri bellidir. Şehirlerine hizmet etmek gibi bir dertleri, gayretleri olmayanlar engelleniyoruz diyor. Bizim zamanımızda kar, bora olacak Tayyip Erdoğan gidip evinde yatacak... Biz tüm belediyelerimizle beraber AKOM''da karargahımızı kurar, oradan İstanbul''u izlerdik. Bütçe meselesine dönersek, hiçbir engel sizi projelerinizi hayata geçirmekten alıkoyamaz. İş yapmak istiyorsanız kimse sizin önünüzü kesemez." sözlerine ise şöyle yanıt verdi:
Sayın Cumhurbaşkanı, İBB Başkanı iken AKOM yoktu. Sayın Gürtuna döneminde AKOM kuruldu. AKOM''un olmadığını hatırlatayım yanlış bir ifade var.
Biz mazeret üretmiyoruz. Engellemeleri, sorunları ifade ediyoruz ama gümbür gümbür de iş yapıyoruz.
5 BİN YENİ TAKSİ TEKLİFİ YENİDEN UKOME''DE
UKOME''ye 5 bin yeni taksi teklifini bugün tekrar getiriyoruz. Bir değişiklik yaptık. 5 bin taksinin 500 tanesi engellilere hizmet edecek. Çünkü İstanbul''da taksi bulma sorununu en çok yaşayanlar engelliler.