Serdaroğlu, kişisel internet sitesinde yazdığı bugünkü yazısında, ‘’Yalanın Örtüsü Kısadır ‘’ başlıklı yazısında Türk milletine yalan söyleyenlerin 31 Mart’ta olduğu gibi şamar yiyeceğini belirtti. 2014 yerel seçimlerine kıyasla AKP ve MHP’nin kontrol ettiği nüfus oranının 31 Mart’ta düştüğüne de dikkat çeken Serdaroğlu, İstanbul Valisi ve Emniyet Müdürü’ne de Ekrem İmamoğlu ile ilgili uyarıda bulundu.
İşte Rıfat Serdaroğlu’nun yazısı:
YALANIN ÖRTÜSÜ KISADIR
“Yalanın örtüsü kısadır!”
Yalanın örtüsü ne kadar kısa ise, doğrunun örtüsü aksine çok büyüktür.
Siz doğruyu konuştuğunuzda hem sizi hem sevdiklerinizi sarar sarmalar, korur.
Hele ülkeyi yönetme sorumluluğunu üstlenmiş siyasetçilerin, kendi milletine yalan söylemeleri büyük suç ve günahtır. Bu yalanları, ısrarla ve sürekli olarak tekrarlayanların suçları asla affedilmez.
Türk Milletine yalan söyleyenler ise 31 Mart’ta olduğu gibi, şamarı yerler.
28 Mart 2019 tarihinde yani 7 gün önce (31 Mart 2019 Yerel Seçim Tahmini) başlığıyla bir yazı sunmuştum.
O yazıda, Türkiye’nin içinde bulunduğu şartlarda (AKP ve MHP’nin devlet olanaklarını kanunsuzca kullanmaları, TRT-AA’nın AKP militanı olması, haram parayla oluşan yandaş medyanın çarpıtmaları, Valilerin AKP İl Başkanı, Kaymakamların AKP İlçe Başkanı gibi çalışmaları, Türk Milletinin sürekli hapse atılmakla tehdit edilmesi, seçime haram para karışması vs.) seçim tahmininin zor olduğunu ifade edip şu gerçeğin altını çizmiştim;
2014 Yerel Seçimleri sonucu 30 Büyükşehir Belediyesinde yaklaşık 61 milyonnüfus vardı;
-AKP, bu nüfusun yaklaşık 30 milyon nüfusu kontrol ediyordu! Yani %50’sini!
-MHP ise, yaklaşık 4 milyon nüfusu kontrol ediyordu! Yani %6,5’unu!
31 Mart 2019 Yerel Seçimleri sonucunda;
30 Büyükşehir Belediyesindeki yaklaşık 63 milyon nüfusun;
-AKP, 21 milyon nüfusu kontrol edebiliyor! Yani %31’ini!
-MHP ise, 1,3 milyon nüfusu kontrol edebiliyor! Yani %2,5’uğunu!
AKP, temsil ettiği nüfusta %50’den, %31’e düşmüş.
MHP ise, %6,5’tan %2,5’a düşmüş…
Her türlü melanete rağmen, işte Cumhur İttifakının düştüğü durum budur!
Bazı okurlarımızın aklına “Nüfus Kontrolü” ne demek, diye bir soru gelebilir.
Halka hizmetten başka amacı olmayan, dürüst belediyecilikte elbette ki böyle bir şey yoktur.
Fakat, her sokağı-her parkı-her caddeyi-her araziyi-her ihaleyi rant kapısı olarak gören partilerin ilk işleri nüfusu kontrol ederek, şehirde yaşayanlardan çalmak, hırsızlık yapmaktır.
Hiçbir işletme gideri olmayan İstanbul’daki Otoparkların bile ZARAR etmesi (!) başka nasıl açıklanır ki?
Şimdi soru şu olmalı;
“Bundan sonra ne olacak? AKP ne yapacak?”
İsterseniz bu sorunun yanıtını Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan versin;
Erdoğan, İstanbul’da partisinin Genişletilmiş İl Danışma Meclisinde konuştu;
“Unutmayın, İstanbul’da teklersek, Türkiye’de tökezleriz. İstanbul’u sağlam tutarsak Türkiye’de de Dünya’da da bizi yıkacak güç tanımıyoruz. İstanbul’da metal yorgunluğu olursa, Türkiye’de paslanırız.”
İstanbul’a böylesine “Divane Kuşu” gibi aşık ve elinden kaptırmak istemeyen bir anlayış var iken, İstanbul Valisini ve Emniyet Müdürünü uyarıyorum.
Eğer, o arabasının önüne polis eskortu verdiğiniz mafya bozuntuları, bu çocuğa (E. İmamoğlu) bir kötülük yaparlarsa tepeden tırnağa kadar hepiniz,
Türk Milletinin gazabından kurtulamazsınız…