Ekrem İmamoğlu: “Kimin malını kimden kaçırıyorsun?”

Ekrem İmamoğlu: “Kimin malını kimden kaçırıyorsun?”

YSK’nın kararı sonrası mazbatası elinden alınan Ekrem İmamoğlu “Allah’ın aşkına ne var bu İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde? Ne bu kıyamet? Kimin malını kimden kaçırıyorsun? Anlamış değilim” dedi.

YSK’nın kararı sonrası mazbatası elinden alınan Millet İttifakı’nın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı Ekrem İmamoğlu Sultanbeyli’de vatandaşlar ile buluştu. Seçime 24 saatten az bir süre kala çalışmalarına devam eden İmamoğlu, “Öncelikle rakibimize bugüne kadar oy vermiş vatandaşlarımıza sesleniyorum, Allah’ın aşkına ne var bu İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde? Ne bu kıyamet? Kimin malını kimden kaçırıyorsun? Anlamış değilim” şeklinde konuştu.

Ekrem İmamoğlu Sultanbeyli’de yaptığı konuşmada şu ifadeleri kullandı:

“Ben hiçbir zaman oy için milletin önüne gitmedim, rol yapmadım, dilimi değiştirmedim. Ben Sultanbeyli’ne ne konuştuysam Silivri’de de onu konuştum. Ben bu ülkenin ve şehrin insanına aynı samimiyetle kalbimi açtım. Kalbimi açtım size İstanbul. Size karşı içimiz dışımız bir. Size her daim söz veriyorum, bugün nasılsa yarın da özümüz, sözümüz bir olacak. Ne vatandaşımızı aldatacağız ne de aldanacağız.”

“Asla başınızı öne eğmeyin. Başınızı dik tutun. Biz, bu toplumla kavga değil, ayrımcılık değil sevginin ve saygının kazanması için yola çıktık. Bugün görüyorum ki sevgi ve saygı kazandı. Milletimize bakış açımızı hep şöyle koyduk ortaya; insan, insan. Asla ayrıştırmadık. İstedik ki toplumsal birliğimiz bütün olsun, özgürlük kazansın. Biz bu şehrin insanına saygı gösteren, bu şehre özen gösteren bir anlayışla hareket ediyoruz. Biz bu şehirde kardeşlik sözleşmesi uğruna, oy uğruna değil, birlik ve beraberli kadına yola çıktık.”

“Ben AK Partili hemşerilerimin de oyunu istiyorum. Ben MHP’li Saadet’li BDP’li, DP’li BBP’li her vatandaşın oyunu istiyorum. Ben milletime hizmet için yola çıktım. Bütün siyasi partiler elbette çalışacak. Herkesin siyasi görüşü var biliyorum. Biz bu birliği, bu maneviyatı bu davranış biçimini, bu kardeşlik sözleşmesini bu şehre hizmet için, toplumsal bütünlük için, kadınlar, anneler, genç kızlarımız, erkeklerimiz için, o pırıl pırıl kalpli çocuklarımız için yazdık. Hemşerilerim, güzel dostlar, yorulmadı mı? Yoruldu bu şehir. Bu ayrıştırıcı, politik, insanları ötekileştiren dilden usanmadık mı? Usandık. Artık bu dil bitsin. Ama ben size söz veriyorum bütün yol arkadaşlarımızla beraber tekrar bu şehrin çocuklarını eşitleyeceğiz, çocuklarını. Eşit vatandaşlar olacak bu şehirde. Herkes birbirini sevecek, saygı duyacak.”

“KİMİN MALINI KİMDEN KAÇIRIYORUSUN?”

“Geldik sona, yarın seçim günü. Bakın size bir şeyler hatırlatacağım. Hangi partiden görüşten olursa olsun ben bütün siyasi görüşlere sesleniyorum. Öncelikle rakibimize bugüne kadar oy vermiş vatandaşlarımıza sesleniyorum, Allah’ın aşkına ne var bu İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde? Ne bu kıyamet? Kimin malını kimden kaçırıyorsun? Anlamış değilim.”

“Bu şehir kadar büyüklükte dünyanın her yerinde seçim oluyor. Nedir Allah aşkına. Ben size söyleyeyim; biz bu şehrin imkânlarını, nimetlerini onların yaptığı gibi bir avuç insanla değil 16 milyon İstanbulluyla paylaşmaya geliyoruz. Güzel insanlar ben bu paniği, bu kargaşayı herkese hatırlatmak istiyorum.”

“Bakın, birisi seçildi görevden aldılar, başkasını atadılar. Ne oldu? Şimdi de 48 yaşında bu güzle insanın cumhuriyetin evladı İmamoğlu geliyor. Buradan dediğim gibi herkesin vicdanına, hak hukuk, adalet anlayışına ben kendimi emanet ediyorum”