İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, T24'e dikkat çeken açıklamalarda bulundu.
Kanal İstanbul Projesi'nde itiraz için kepçe vurulmasının beklenmemesi gerektiğini belirten İmamoğlu,ÇED raporlarına karşı çıkanları dilekçe vermeye çağırdı.
Kent Enstitüleri'nin kurulacağını söyleyen İmamoğlu, şöyle devam etti:
"İş dünyasından, üniversite dünyasından, toplumun her kesiminden hiç kimse Kanal İstanbul'a karşı çıkmak için kepçe vurulmasını beklemesin. ÇED raporlarına karşı dilekçe versinler, halen askıda olan plana itiraz etsinler, dava açsınlar. Kepçeden önce birçok kanuni hakları var. Bu ülkede 100 bin insan dava açsın Kanal İstanbul'u yapabilecek bir babayiğit yok. Ben plana itirazımı yaptım, herkesi de itiraza çağırdım. Davayı da açacağım. Bunları vatandaş Ekrem İmamoğlu olarak da yapıyorum."
'İSO, İTO, MÜSAİD VE ÜNİVERSİTE NEREDE?'
"Şu anda Kanal İstanbul'u ciddiye alması gereken kurumlar ciddiye almıyor. İstanbul Sanayi Odası (İSO), İstanbul Ticaret Odası (İTO) nerede? Ve MÜSİAD (Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği) nerede? Ben MÜSİAD'ı ziyaret için beş defa talepte bulundum, geri dönüş yapmadılar. İTO, İSO, MÜSİAD, bunların yönetimleri iktidar baskısıyla seçilmiş yönetimler. Ve üniversiteler, devlet üniversitelerinden bana tek rektör geldi, çünkü Büyükşehir Belediyesi ile bir işi vardı. Bu ülkenin üniversiteleri Kanal İstanbul ile ilgili tek cümle konuşmadılar."
"METRO TÖRENİNE BENİ ÇAĞIRMIYORLAR"
"Gayrettepe- Yeni havalimanı metrosu için 'ray kaynağı' töreni yapıldı. Bu törene İstanbul Belediye Başkanı olarak ben çağırılmadım."
"İstanbul metrosu için altı hattın durmuş olan üç hattını başlattık. Devletin yatırım planına alınması ve Hazine'nin onay vermesi gerekiyor. Ne yazık ki ocak ayının ilk haftasında yayımlanan listede bu çalışma yer almadı. Sonra Ulaştırma Bakanı 'İmamoğlu hatları durdurdu' diyor. Ulaştırma Bakanı'na durumu anlattım, 'Ya bilmiyordum, ben de Sağlık Bakanı'ndan öyle duydum' dedi. Durum bu."
"Sayın Cumhurbaşkanı'nın 'Kime süt dağıtıyorsun, hadi göster bakalım' diye bir lafı var. Biz tam da bunu yapıyoruz, kimseye göstermiyoruz. 97 bin çocuğumuza süt dağıtıyoruz, ama kimse görmüyor."
'KENT ENSTİTÜLERİ KURUYORUZ'
"Kent Enstitüleri diye bir çalışmaya başladık. Evet yüzde 85'imiz kentlerde yaşıyor, ama bu toplum kentli değil. Benim okulum da şehirdeydi ama ben de köy çocuğuyum. Köy Enstitüleri'ne atıfta bulunarak 'Kent Enstitüleri' kuruyoruz."
"Bir başka devrim, bölgesel istihdam merkezleri. Kartal, Şişli, Küçükçekmece'de istihdam merkezleri açıyoruz. Burada amaç iş arayan ve başvuran insanları doğru yönlendirmek ve işe ulaşmalarını sağlamak. Kamuda genç yetenekler programı başlatıyoruz. Kamu şu anda en yozlaşmış sistemle en geniş insan kaynağı platformu. Hiç denetimi yok, dolayısıyla her alanda kötü bir kamu hizmeti var. Burada birinci adım kamudaki mevcut insan kaynağı. Kamudaki mevcut çalışanları kendi idealleri doğrultusunda kamuda hizmet vermeye yöneltmek gerekiyor. İkinci adımda, sahadan topladığımız veriler üzerinden yetenek sahibi gençleri doğrudan kamuya kazandırmak yer alıyor. Beylikdüzü'nde bu doğrultuda on binlerce insana hizmet verdik."