CHP'nin İBB Başkan adayı Ekrem İmamoğlu, Fatih'te Trabzonlular ile buluştu.
Konuşmasında rakiplerine yüklenen Ekrem İmamoğlu, ''25 senedir bu kenti, 20 yıldır bu ülkeyi yönetiyorlar. Aynı anda ilçeleri yönetiyorlar. En büyük fakirliği, yönettiğiniz ilçelerde yaratmışsınız. En çirkin yapılaşmayı yaratmışsınız. En çirkin sokakları, en az yeşili, kendi yönettiğiniz ilçelerde yaratmışsınız. Bir de çıkmış anlatıyorlar: Yeşil yok, deprem toplanma alanları yok. Allah Allah, şaşkınım, kime söylüyorlar acaba? Bize mi söylüyorlar?
Yani iktidar olmanın da şekli değişti. Ya bunlar, iktidarken muhalefet olmayı beceriyorlar. Ben de diyorum ki, 'Çaba göstermeyin. 1 Nisan'da biz sizi muhalefete yollayacağız, muhalefet yapmaya başlayacaksınız. Kendileri, 'Yorgunuz' demediler mi? Adına da 'metal yorgunluğu' dediler. Bazen çağdaş söylemler çıkıyor ağızlarından. Yorgun mu arkadaşlar? E dinlensinler ya. Belki de ömür boyu dinlenirler. Emekli ederiz onları'' dedi.
CHP İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı Ekrem İmamoğlu, Trabzon Dernekleri Federasyonu üyeleriyle, Fatih'teki bir otelde buluştu.
Konuşmasında Trabzon'un tarihi önemine dikkat çeken İmamoğlu, İstiklal Savaşı gazisi dedesinin yaşam öyküsünden ve kendilerine yansımasından söz etti:
''4 kardeş gidiyorlar, Mevlüt dedemin torununun çocuğuyum. O da dönemeseydi benim ailem yok olup gitmişti. İşte bir kişi dönmüş, aile var olmuş, bu güzel ülkede yeniden kurulan Cumhuriyet'in, o güzel alevin pırıldamasıyla, güzel insanların varlığıyla Türkiye'de yeni bir süreç başlamış, torununun çocuğu, 50 haneli bir köyde doğmuş Ekrem İmamoğlu, Türkiye'nin en büyük kenti, dünyanın en önemli kentlerinden biri olan İstanbul'a Büyükşehir Belediye Başkanı adayı olmuş.
Trabzon'un bir köyünde doğan evladı, böyle bir sürece dahil olmuş. Bu Cumhuriyet'in mucizesidir, Mustafa Kemal Atatürk'ün bu topluma, silah arkadaşlarıyla beraber hediyesidir.''
"İSTANBUL İYİ OLURSA TÜRKİYE İYİ OLUR"
Kentte insanlar mutsuz olduğunu ve ''Fırsatını bulsam giderim'' diyenlerin yüzde 60'ın üstünde olduğunu belirten İmamoğlu, ''İstanbul iyi ve mutlu olursa, Türkiye iyi ve mutlu olur. İstanbul iyi olmazsa, ne yazık ki Türkiye'nin durumu da iyi olmaz. İstanbul'daki ekonomi kötü olduğu için, Türkiye'de de ekonomi kötü. Türkiye'nin motor gücü İstanbul'dur. Sorumluluğumuz sadece İstanbul'a karşı değildir, Türkiye'ye karşı. İstanbul'u ne yazık ki, üzülerek söylüyorum, hasta ettiler.
İstanbul hasta. Bunu TÜİK verileri söylüyor. Psikolojik olarak insanlarımızın iyi olmadığını söylüyor. 10,5 milyonun üzerinde, psikolojik sorunlarından dolayı 12 milyon kutu ilaç tüketen bir millet olduk. Dünyada böyle bir rakam yok nüfusuna göre. İnsanların mutsuz olması demek, şehirlerin mutsuz olması demek. Biz, güler yüzümüzle, inancımızla, projeci yanımızla, insanlarla olacak güzel temasımızla hem İstanbul'u hem de İstanbullular'ı iyi etmeye geldik. Ben, sizi iyileştireceğim, hiç kuşkunuz olmasın'' diye konuştu.
"GENÇLERİN AĞABEYİ OLACAĞIM"
350 bin işsiz genç olduğunu vurgulayan İmamoğlu, ''Gençlerin çığlığını bir tek ben duyuyorum. Onların ağabeyi olacağım. Belediye başkanlığı yapmayacağım. O gençleri eğiten, okutan, meslek sahibi yapan ve iş bulan, sadece İBB Başkanı değil, onların ağabeyleri olacağım. Büyük proje diyerek insanları kandırmasınlar, ''Bizim en büyük projemiz insan olacak'' dedi.
Ekonomide yaşanan krize de değinen İmamoğlu, şunları söyledi: ''Ticareti hepiniz takip ediyorsunuz. Durmuş bir İstanbul var. Neyi konuşuyoruz? Tanzim satışı konuşuyoruz. Tanzim satış iyi bir şeydir ama bu işin yapılma modeli vardır. Tanzim satış, insanları kuyruğa dizip, TV'lerde afişe etme işi değildir. Ayıp. Bunu yapanların insanlara ucuz gıda erişimi politikası olarak sunmaları kadar ayıp bir şey olmaz. Bir an önce bu ayıba son versinler. Seçime 1 ay kala böyle bir şey yapıyorlarsa, adam gibi yapsınlar. Yapamıyorlarsa, 'Bilmiyoruz' diyorlarsa gelsinler öğretelim. Biz anlatırız onlara nasıl yapılacağını.''
"TRABZONLU SÖZÜ VERİYORUM"
''Allah'ım bir süre deprem verme bize ne olur'' diye dua ettiğini ifade eden İmamoğlu, bu konuda verdiği mücadeleye de konuşmasında yer verdi:
''Gelince ilk halletmemiz gereken iş bu. 20 sene, üzülerek söylüyorum, ciğerim yanarak söylüyorum, 20 senedir depremle ilgili hiçbir şey yapmadılar'' dedi. Beylikdüzü Gürpınar'daki Siteler Mahallesi'yle ilgili TBMM'de verdiği mücadeleyi anlatan İmamoğlu, ''6 ay boyunca ilgilenmediler. Gittim dedim ki, 'Gelin yerinde kontrol edin.' Belediye başkanlarına, komisyonlara, AK Parti Grup Başkanvekiline yalvardım, 'Gelin, şu işi bitirin. Siz de şahit olun. Bütün Beylikdüzü'ne afişlerinizi asıp, size teşekkür edeceğim' dedim. Kabul ettiler. Komisyon olarak Beylikdüzü'nde misafir ettik. Geldiler, binalara girmeleriyle çıkmaları bir oldu. Beton elinizde ufalanıyor. 80'lerin sonunda yapılmış kooperatif binaları. 'Tamam' dediler. Rapor yazıldı. 'Meclis'e gelecek. Bize teşekkür edeceksin' dediler. Meclis'e geldiği gün gittim. O gün benim başka bir siyasi meseleden dolayı benim partimin grubu meclisi boykot ediyordu. Tek başıma Meclis'e girdim. Parti grubum da tepki gösterdi.
'Benim için hayati bir mesele' diyerek girdim. Kayıtları ortada. Benimle ilgili uydurma kayıtları buluyorlar, orada gerçekleri var. Çıkarsınlar, göstersinler. Girdim Meclis'e tek başıma. Sıra, kentsel dönüşümle ilgili maddeye geldi. 'Geri çekiyoruz' dedi başkanvekili. Sinirlendim. 'Niye geri çekiyorsunuz' dedim. Ağzıma ne geldiyse söyledim. 'Yapmayın, etmeyin. İnsanların canı var' dedim. Bağırdım, çağırdım. O mahalleyi iyi bilen Meclis üyesi arkamdan geldi. Şahitlerim var. 'Utanıyorum' dedi. 'Nasıl bakacağız, Gürpınar'daki Siteler'deki insanların yüzüne' dedi. 'Yahu kardeşim, bunu niye reddettiniz?' dedim.
Laf şu: Bunu geçirirsek, Ekrem İmamoğlu'nu burada bir daha yıkamayız. Bakın söylüyorum. Siyaset yaptılar. Damarına kadar siyaset yaptılar. Burada kentsel dönüşümü geçirmeyelim, Ekrem'in yerine oy kazandırırız. Lan, depremin oyu olur mu ya. Bu bir suç duyurusudur. Toplumun hangi kesimi olursa olsun, hangi partiye oy vermiş olursa olsun, ben vatandaşıma güvenli yuvasını vermek için cansiperane çalışacağım. Hepinizin huzurunda Trabzonlu sözü veriyorum.''
"E DİNLENSİNLER YA"
Konuşmasında rakiplerine yüklenen İmamoğlu, ''25 senedir bu kenti, 20 yıldır bu ülkeyi yönetiyorlar. Aynı anda ilçeleri yönetiyorlar. En büyük fakirliği, yönettiğiniz ilçelerde yaratmışsınız. En çirkin yapılaşmayı yaratmışsınız. En çirkin sokakları, en az yeşili, kendi yönettiğiniz ilçelerde yaratmışsınız. Bir de çıkmış anlatıyorlar: Yeşil yok, deprem toplanma alanları yok.
Allah Allah, şaşkınım, kime söylüyorlar acaba? Bize mi söylüyorlar? Yani iktidar olmanın da şekli değişti. Ya bunlar, iktidarken muhalefet olmayı beceriyorlar. Ben de diyorum ki, 'Çaba göstermeyin. 1 Nisan'da biz sizi muhalefete yollayacağız, muhalefet yapmaya başlayacaksınız. Kendileri, 'Yorgunuz' demediler mi? Adına da 'metal yorgunluğu' dediler. Bazen çağdaş söylemler çıkıyor ağızlarından. Yorgun mu arkadaşlar? E dinlensinler ya. Belki de ömür boyu dinlenirler. Emekli ederiz onları'' dedi.
