Ekonomiye dinamit

Filistin mitingine, AKP örgütü ve bir kısım bakanlar katıldı. Organizasyonu kim yapmış olursa olsun, kamuoyuna AKP mitingi olarak yansıdı. Ama çok daha önemlisi yüksek sesle dile getirilen şeriat talepleri ile Cumhurbaşkanının oğlunun “Hayatımızda boykota yer açacağız, bu sermaye sahipleri ayaklarını denk alsınlar.” şeklinde tehdidiydi.

Bu tehdit, ne anlamda söylenmiş olursa olsun, sermaye için bir tehdittir. Çin’de komünist parti yönetimi var, fakat Çin bilinçli olarak yerli ve yabancı yatırım sermayesini destekledi. 20 yıl önce fert başına millî gelir bizden çok düşüktü, şimdi bizi geçti.

Türkiye’de sermaye siyasi iktidar tarafından tehdit edilirse, yabancı yatırım sermayesi gelmez, mevcutlar ve yerli sermaye de çıkar. Şimdi olan da budur.

Birisi neden böyle konuşur? Acaba sermaye sahiplerini tehdit ederek, onları kaçırmak ve mallarını ucuza kapatmak mı akıllarında var?

Kadir Has Üniversitesi’nin 2022 araştırmasına göre, kendini siyasi İslam olarak görenlerin oranı yüzde 9’dur. Buna rağmen İktidar ve özellikle MHP’nin desteği, işi zıvanasından çıkardı. Eğer Türkiye’de rejim değişir ve şeriat gelirse bunun tek sorumlusu MHP’dir. Ümmet, milliyeti reddeder. Adında milliyetçi olan bir parti neden ümmete destek verir?

2023 TÜFE oranını TÜİK yüzde 64,77 ve İTO yüzde 74,88 olarak açıkladı. Ancak, sermayeyi tehdit, bu kadarına da razı olacağız gibi görünüyor.

2023 yılı enflasyon oranını TÜİK yüzde 64,77 ve İTO 74,88 olarak açıkladı. TÜİK bu yüzde 10 farkın açıklamasını yapmalıdır. Aksi halde devlete olan güven sorunu daha da artar.

Enflasyon bütün kötülüklerin anasıdır. Ben ve arkadaşım Türkiye için kalkınma modeli kitabını yazdık. Şimdi anlıyorum ki, bu tür iktisat dışı tehditler varken, IMF’ye de gitsek, istikrar programı da yapsak, Türkiye bu tuzaktan çıkamayacaktır.

Filistin mitingi devletin malı ve imkânları ile yapıldı. Seçimlere kadar AKP iktidarı, devlet imkânlarını kullanacaktır. Talep artışı ve enflasyon artacak ve fakat sermayeyi tehdit edenler nedeni ile üretim ve yatırımlarda düşüş yaşayacağız. Bu durumda mal kıtlığı olur. Tüketim ithalatı artarsa, döviz sıkıntısı başlar.

İş muhalefet partilerine kalıyor. Ama muhalefet partileri de koltuk ve devleti paylaşmadan ben nasıl pay alırım peşindedir.

Hepimiz bu akıl tutulmasından kurtulmalıyız.