Ekonomist Murat Kubilay sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımında dün çok tartışılan cumhuriyetin 100.yılına özel basılan 5 TL hatıra parasının neden basıldığını açıkladı.
“NEDEN 5 TL OLARAK BASILDI”
Kubilay, paylaşımında şu ifadeleri kullandı:
Toplum baskısı neticesinde, aceleye gelen bir tasarımla son günde bu eksik tamamlanmış. Konseptin doğruluğu ve estetik değeri üzerine yorum yapmayacağım. Onun yerine neden 5 TL basıldığını izah edeceğim.
“1 KURUŞ RESMEN ÖLÜ DOĞDU”
1 kuruş resmen ölü doğmuştu, tedavüle çıktıktan birkaç ay sonra yerlere atılır oldu. Ardından 5 kuruş sessizce kullanım dışı kaldı. 2018 sonrasında 10 kuruş ve 25 kuruş günlük işlemlerden silindi. 50 kuruş küçük yerlerde hala kullanılıyor, yerel seçimden sonra o da tümden kaybolacak. 1 liranın ömrü az daha uzun olur. Eğer elektronik ödeme sistemleri ve kredi kartı teknolojisi gelişmeseydi, esnaf erişemediği bozuk paralardan ötürü şimdiki gibi sadece hayıflanmaz, iş yapamadığı için isyan bile ederdi. Buna rağmen yeni paralar yakında kullanıma girecek. Bizde 6'lı madeni para ve banknot sistemi uygulanıyor.
“100 TL’NİN DE MADENİ PARA OLMA İHTİMALİ VAR”
Bu değiştirilemez kural değil ama muhtemelen sürdürülecek. Önümüzdeki 5-7 yılda en küçük madeni para 1 lira olacak. 5, 10 ve 20 lira da hızla madeni paraya dönüşecek. Enflasyonun ve döviz kurunun durumuna bağlı olmakla birlikte, şu anda ilk duyduğunuzda garip bile gelse, 50 ve 100 TL'nin de 5 yılın sonunda madeni para olma ihtimali var. Tabii bu esnada kağıt 500, 1000 ve 2000 liralar da çıkmış olacak. 5000 ve 10000 liralar da çıkarılabilir.
“2 ADET SIFIR GELDİĞİNİ İTİRAF ETMEK ZORUNDA KALIRLAR”
Enflasyon sarmalı maalesef böyle acımasız olur. Teknoloji çağı durumun daha trajik olmasını ancak bu kadar önleyebiliyor. 1970-2004 arasını bilenler sürekli yeni paraların sisteme sürüldüğünü hatırlayacaklardır. Özetle, 2005'te 6 adet 0 atılan ulusal paramıza 2 adet 0 geldiğini yakında itiraf etme durumunda kalırlar. TBMM'deki soru-cevap kısmında, tarafsızlık ve liyakatına çok güvenildiği söylenen Başkan Gaye Erkan'ın bu soruya cevap vermekten kaçındığını da eklemiş olalım. Tabii hakikatler ortada,