Genel seçimler ve Cumhurbaşkanlığı seçimlerini kazanan AKP ve Cumhurbaşkanı Erdoğan, yaptıkları yanlış ekonomi politikaların sonuçlarını, vatandaşlara ek vergi, KDV, ÖTV gibi yöntemler ile yüklemeye devam ediyor.
OdaTv’nin köşe yazarlarından olan Yusuf İleri’nin bugün ki yazısına göre, bütçedeki açığı kapatmak için ‘Ek MTV’ getiren AKP hükümetinin bu kararı, bundan tam 20 yıl önce getirilen 4837 Kanun Numaralı ek taşıt vergisi ile birçok yönden benzerlik gösteriyor. Geçmiş dönemde iptal edilen bu yasa ile şimdiki dönemde getirilen ‘Ek MTV’ kanunun benzerlik göstermesini ve bundan dolayı bu kanunun da nasıl iptal edilebileceğini köşesine aktaran İleri’nin yazısına göre Anayasa Mahkemesi bu konuda bağlayıcı bir konumda.
“HER İKİ VERGİ DE OLAĞANÜSTÜ KOŞULLARIN ÜRÜNÜ”
Bundan tam 20 yıl önce getirilen vergi ile, günümüzde getirilen verginin olağanüstü koşulların ürünü olduğunu belirten İleri, “7456 sayılı Kanunla getirilen ek motorlu taşıtlar vergisi, birçok yönde Anayasa Mahkemesi’nin 23 Temmuzz 2003 tarih ve E:2003/48, K:2003/76 sayılı kararı ile iptal edilen 4837 Kanun no.lu ek taşıt vergisine benziyor.
Örneğin, tıpkı 4837 sayılı Kanun gibi motorlu taşıtlar vergisini bir kat artırıyor. İkisi de vergilendirmenin ait olduğu takvim yılı içerisinde yürürlüğe girdi. 4837 sayılı Kanun 2003 yılı Nisan ayında, 7456 sayılı Kanun 2023 yılı Temmuz ayında yasallaştı.
Bu husus, “gerçek geriye yürüme” yapılarak geçmişe dönük vergi getirilip getirilmediği yani Anayasa’nın 2’nci maddesindeki “hukuk devleti” ilkesinin ihlal edilip edilmediği yönünde önemli.
Her iki vergi de olağanüstü koşulların ürünü. İlki 2011 ekonomik krizi için şimdiki deprem nedeniyle getirildi. İkisi de bugünkü iktidar tarafından getirildi, CHP tarafından Anayasa Mahkemesine taşındı.
Mükellefleri aynı, konusu aynı, tarh, tahakkuk ve ödeme şekilleri aynı. Hatta şekli benzerlikler de var. Her ikisi de getirildikleri kanunun 1’nci maddesi.
Özetle yirmi yıl arayla, ilki 2003 yılı için ikincisi 2023 yılı için getirilen bu iki verginin benzerlikleri çarpıcı” dedi.
DEVLETE GÖRE BATAĞI OLMAYAN SAĞLAM BİR GELİR
Devlete göre ek MTV’nin, batağı olmayan sağlam bir gelir olduğunu belirten İleri, “Pek tabii bir verginin iki kez ödenmesi mükellefleri yönünden asla istenmeyen bir durum. Ancak devlet ek MTV’yi batağı olmayan sağlam bir gelir olarak görüyor.
Zira Kanuna, “Ek motorlu taşıtlar vergisi ödenmeden, trafikten çekme, hurdaya çıkarma ve yurt dışına çıkarma nedeniyle tescil kaydı kapatma işlemi yapılamaz.” hükmü yazılarak, araçlar vergiye karşı teminata dönüştürüldü.
Ek Bütçe’de, Ek MTV için 32 milyar tutarında bir tahsilat hedeflendi. Ödenmediği takdirde 6183 sayılı Kanunun 51’nci maddesi uyarınca her ay için yüzde 2,5’ten yıllık yüzde 30 faiz işliyor. Yani hasılatın artma potansiyeli var” ifadelerini kullandı.
“GERÇEKTEN DE İNSAN MERAK EDİYOR”
Yazısında, geçmiş dönemde aynı şekilde getirilen fakat anayasa mahkemesinde iptal edilen bir verginin neden günümüzde tekrar getirilmesini merak ettiğini belirten Yusuf İleri, “Gerçekten de insan merak ediyor. Aynısı, tıpkısı daha önce Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edildiğine göre niçin yeniden bir kanun haline getirildi?
Teklifi getirenler, kanun koyucu bunu görememiş miydi? Gözden kaçan ne? Belki de, 7456 sayılı Kanun yapılırken 4837 sayılı Kanun’un iptal nedenleri dikkate alınmış ve bu eksiklikler giderilmiştir.
Kim bilir belki de bu zaman aralığında Anayasa’nın değiştirileceği öngörülmüştür. Anayasa değişikliği söylemlerinin hiç gündemden düşmediği göz önüne alınırsa neden olmasın?
Bu işler sivil Anayasa söylemi ile başlar; Anayasa Mahkemesinin vergiye ilişkin iptal yetkilerini budama ile son bulur. Özetle kural değişince karar da değişir. Lakin bir ihtimal daha var. Acaba zamanın ruhu mu değişti?” dedi.
CHP İPTAL DAVASI AÇTI
Getirilen verginin CHP tarafından yürütmeyi durdurma talepli iptal başvurusu açtığını belirten İleri, “Her iki vergi de Adalet ve Kalkınma Partisi’nin ürünüdür. 4857’nin, yargıyla sorunlarının olduğu ilk döneminde yasallaştığı için iptal edildiği; şimdi ise yargıyla uyum olduğundan iptal talebinin reddedileceğine dair görüşler ileri sürülebilir.
Tabii ki bir iktidar iptal edilsin diye yasa çıkarmaz. Ancak vergi gibi herkesten alınan devletin finansmanı gibi bir alanda bu faktörlerle karar arasında bir bağlantı kurmak doğru bir sonuca götürmeyebilir.
Zamanın ruhu beklentilerin etkileridir. CHP tarafından açılan yürütmeyi durdurma talepli iptal başvurusu Yüksek Mahkemenin huzurundadır. Yürütmeyi durdurma olsun, esasa dair olsun; kararın alınması için belirlenmiş süre yoktur. Beklenti, Yüksek Mahkemenin önceki kararına sahip çıkmasıdır.
SON SÖZ ANAYASA MAHKEMESİNDE
İleri, son söz ve kararın Anayasa mahkemesinde olup, iptal için bir ihtimal olduğunu şu sözler ile ifade etti: Ek MTV’nin ödenme oranı ve kararın zamanlaması önemli etkilerdir. Maliye Bakanlığı, yayımladığı Tebliğ’de; Kanunda olmadığı halde, ek MTV’si ödenmeyen taşıtların fenni muayenesinin yapılmayacağını açıklayarak zamanın ruhunu lehine çevirmiştir. Söz ve karar Anayasa Mahkemesine aittir.
YUSUF İLERİ'NİN YAZISI ŞU ŞEKİLDE:
7456 sayılı Kanunla getirilen ek motorlu taşıtlar vergisi, birçok yönde Anayasa Mahkemesi’nin 23 Temmuzz 2003 tarih ve E:2003/48, K:2003/76 sayılı kararı ile iptal edilen 4837 Kanun no.lu ek taşıt vergisine benziyor.
Örneğin, tıpkı 4837 sayılı Kanun gibi motorlu taşıtlar vergisini bir kat artırıyor. İkisi de vergilendirmenin ait olduğu takvim yılı içerisinde yürürlüğe girdi. 4837 sayılı Kanun 2003 yılı Nisan ayında, 7456 sayılı Kanun 2023 yılı Temmuz ayında yasallaştı. Bu husus, “gerçek geriye yürüme” yapılarak geçmişe dönük vergi getirilip getirilmediği yani Anayasa’nın 2’nci maddesindeki “hukuk devleti” ilkesinin ihlal edilip edilmediği yönünde önemli.
Her iki vergi de olağanüstü koşulların ürünü. İlki 2011 ekonomik krizi için şimdiki deprem nedeniyle getirildi. İkisi de bugünkü iktidar tarafından getirildi, CHP tarafından Anayasa Mahkemesine taşındı. Mükellefleri aynı, konusu aynı, tarh, tahakkuk ve ödeme şekilleri aynı. Hatta şekli benzerlikler de var. Her ikisi de getirildikleri kanunun 1’nci maddesi.
Özetle yirmi yıl arayla, ilki 2003 yılı için ikincisi 2023 yılı için getirilen bu iki verginin benzerlikleri çarpıcı.
DEVLET İÇİN SAĞLAM GELİR
Pek tabii bir verginin iki kez ödenmesi mükellefleri yönünden asla istenmeyen bir durum. Ancak devlet ek MTV’yi batağı olmayan sağlam bir gelir olarak görüyor. Zira Kanuna, “Ek motorlu taşıtlar vergisi ödenmeden, trafikten çekme, hurdaya çıkarma ve yurt dışına çıkarma nedeniyle tescil kaydı kapatma işlemi yapılamaz.” hükmü yazılarak, araçlar vergiye karşı teminata dönüştürüldü. Ek Bütçe’de, Ek MTV için 32 milyar tutarında bir tahsilat hedeflendi. Ödenmediği takdirde 6183 sayılı Kanunun 51’nci maddesi uyarınca her ay için yüzde 2,5’ten yıllık yüzde 30 faiz işliyor. Yani hasılatın artma potansiyeli var.
MERAK KONUSU OLANLAR
Gerçekten de insan merak ediyor. Aynısı, tıpkısı daha önce Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edildiğine göre niçin yeniden bir kanun haline getirildi? Teklifi getirenler, kanun koyucu bunu görememiş miydi? Gözden kaçan ne? Belki de, 7456 sayılı Kanun yapılırken 4837 sayılı Kanun’un iptal nedenleri dikkate alınmış ve bu eksiklikler giderilmiştir.
Kim bilir belki de bu zaman aralığında Anayasa’nın değiştirileceği öngörülmüştür. Anayasa değişikliği söylemlerinin hiç gündemden düşmediği göz önüne alınırsa neden olmasın? Bu işler sivil Anayasa söylemi ile başlar; Anayasa Mahkemesinin vergiye ilişkin iptal yetkilerini budama ile son bulur. Özetle kural değişince karar da değişir. Lakin bir ihtimal daha var. Acaba zamanın ruhu mu değişti?
SERVET VERGİSİ FAKTÖRÜ
Ek taşıt vergisinin iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesi kararının ilk dikkat çeken yanı talebin iki ayrı koldan Yüksek Mahkemenin huzuruna getirilmesi. Bir taraftan o günün ve dahi bugünün Anamuhalefet (Cumhuriyet Halk) Partisi’nin açtığı iptal davası, diğer taraftan Ankara 6. Vergi Mahkemesi’nin itiraz başvurusu Anayasa Mahkemesi tarafından birleştirilerek incelemeye alınmış.
Yüksek Mahkemenin bu kararının dikkat çeken bir tarafı da aynı kararda hem ek taşıt vergisini hem de ek emlak vergisini inceleyip karara bağlaması. 4837 sayılı Kanun bu ikisi yönünden de düzenleme yapınca, her ikisi de aynı dava dilekçelerine konu edilerek Yüksek Mahkemenin huzuruna getirilmiş.
Şimdi gelelim Anayasa Mahkemesi kararının en çarpıcı yanına. Yüksek Mahkeme ek taşıt vergisine ilişkin iptal ve itiraz başvurusunu kabul ederken, ek emlak vergisini reddediyor.
İşte şimdi dikkat! Anayasa Mahkemesi ek emlak vergisinin iptaline ilişkin talebin reddine karar verirken, bu verginin SERVET VERGİSİ olduğu vurgusunu yapmıştır. Karardaki ifadeyle; “Emlak vergisinin bir servet vergisi olması nedeniyle bu tür vergilerde ödeme gücüne ulaşabilmesi için mükellefin kişisel ve sosyal durumu ile sahibi olduğu emlakın konumu, değeri ve bazı amaçlar için öngörülen teşvik edici etkenlerin gözetileceği kuşkusuzdur.”
Ancak ek taşıt vergisinin ilişkin talebi reddederken bu vergi servet vergisi midir, değil midir şeklinde bir saptama yapmamıştır. Bu durumda mantık kuralları devreye giriyor. Demek ki Yüksek Mahkeme MTV’yi SERVET vergisi olarak görmüyor.
EK TAŞIT VERGİSİNİN İPTAL NEDENLERİ
Öncelikle iptalin dayanağının Anayasa’nın 2’nci ve 73’üncü maddeleri olduğunu belirtelim. Ek taşıt vergisinin iptal gerekçesinde, “197 sayılı Yasa gereğince 2003 yılı için motorlu taşıtlar vergisinin Vergi Usul Kanunu'na göre yeniden değerleme oranı uygulanmak suretiyle zaten güncelleştirilerek” alındığı yazılmaktadır. 2023 yılında da 197 sayılı yasa ile motorlu taşıtlar vergisi yeniden değerleme oranlarıyla güncelleştirildi. 4837 sayılı yasa ile getirilen ek taşıt vergisinin gelir ve kurumlar vergisi yükümlüleri gibi diğer vergi mükelleflerine de yansıtılmamaktadır.” Diyerek işletmelerin aktifinde yer alan araçlardan vergi alınması da iptal nedenlerinden biri olmuştur. Şimdiki 7456 sayılı ek motorlu taşıtlar vergisi de tıpkı 4837 sayılı Kanun gibi işletmelerin aktifinde yer alan araçlardan alınmaktadır.
İptal nedenlerinden biri de karara şu ifadeyle geçmiştir. “Yasa'nın genel gerekçesinde, ekonomik istikrarı sağlamak ve kamu borç stokunun azaltılmasını temin amacıyla bu düzenlemenin yapıldığı açıklanmakta ise de bunun olağanüstü koşulların zorunlu kıldığı haklı bir neden olarak kabulü mümkün görülmemiştir.” İşte 4837 ile 7456 sayılı Kanun arasındaki tek fark bu gerekçedir. Zira 7456’in gerekçesi “Kahramanmaraş İlinde meydana gelen depremlerin etkilerinin azaltılması amacıyla ortaya çıkan finansman ihtiyacının karşılanmasında kullanılmak üzere” yazılmıştır. Bu iki gerekçe arasındaki fark, ilkinden “kamu borç stokunun azaltılması” yazıldığı halde; 7456’in gerekçesine bu ifadenin yazılmamasıdır. Bu önemlidir. Zira vergi borç ödemek için değil, kamu ihtiyaçlarını karşılamak üzere alınır. Ancak bu ifade ek emlak vergisi için de geçerli olduğu halde ek emlak vergisinin iptaline gerekçe olmamıştır. Şu halde bu ifade bir iptal nedeni değildir.
ZAMANIN RUHU
Yukarıdaki satırların da gösterdiği üzere, ek taşıt vergisinin iptal nedenleri moda mod 7456 sayılı Kanunla getirilen ek motorlu taşıt vergisi yönünden de geçerlidir. İki yasa arasındaki zaman aralığında, iptal gerekçelerini gideren bir düzenleme de yapılmamıştır. Şu halde iptal talebinin reddi açısından, kala kala zamanın ruhu kalıyor.
Her iki vergi de Adalet ve Kalkınma Partisi’nin ürünüdür. 4857’nin, yargıyla sorunlarının olduğu ilk döneminde yasallaştığı için iptal edildiği; şimdi ise yargıyla uyum olduğundan iptal talebinin reddedileceğine dair görüşler ileri sürülebilir. Tabii ki bir iktidar iptal edilsin diye yasa çıkarmaz. Ancak vergi gibi herkesten alınan devletin finansmanı gibi bir alanda bu faktörlerle karar arasında bir bağlantı kurmak doğru bir sonuca götürmeyebilir.
Zamanın ruhu beklentilerin etkileridir. CHP tarafından açılan yürütmeyi durdurma talepli iptal başvurusu Yüksek Mahkemenin huzurundadır. Yürütmeyi durdurma olsun, esasa dair olsun; kararın alınması için belirlenmiş süre yoktur. Beklenti, Yüksek Mahkemenin önceki kararına sahip çıkmasıdır.
Ek MTV’nin ödenme oranı ve kararın zamanlaması önemli etkilerdir. Maliye Bakanlığı, yayımladığı Tebliğ’de; Kanunda olmadığı halde, ek MTV’si ödenmeyen taşıtların fenni muayenesinin yapılmayacağını açıklayarak zamanın ruhunu lehine çevirmiştir. Söz ve karar Anayasa Mahkemesine aittir.