300.000 dolara satın alınan ejderha balıkları, bir lüks olarak tanımlanabilir. Ancak bu balıkların diğer balıklara oranla ''inanışa göre'' daha üstün özellikleri bulunuyor.
Bu balık kıvrımlı bir gövdeye ve parıldayan büyük pullara sahip. Bu balıklar yetişkin hale geldiklerinde 0,6 ile 0,9 metre arasında boylara ulaşabiliyor ve çenelerinde bir çift bıyık bulunuyor. Çin Yeni Yılı geçit törenindeki kağıt ejderhalara benzedikleri için iyi şans ve refah getirdikleri düşünülüyor. Ayrıca arowanaların sahiplerini tehlikelere ve kötü iş girişimlerine karşı uyarmak için tanklarından atlayarak hayatlarını feda ettiklerine dair rivayetler de bulunuyor.
Belki de daha ilginci, bu balıkların her zaman bu kadar yüksek bir konuma sahip olmaması. Hikayeleri, aslında çok daha mütevazı bir başlangıca sahip. Yüzyıllar boyunca, lezzetli bir yemeğin yıldızı olarak karasu nehirlerinden ve Güneydoğu Asya''nın bataklıklarından avlandılar.
AMA 1975 YILINDA BU DURUM TAMAMEN DEĞİŞTİ
Güneydoğu Asya''daki sulak alanlar azalmaya başlayınca balıklar da azaldı. Bu nedenle, uluslararası ticaretten men edildiler ve Nesli Tehlike Altındaki Türler Yasası tarafından korundukları için yasal olarak pek çok ülkeye taşınamaz oldular. Ve şimdi, lüks algısı nedeniyle gelişen bir karaborsaya bile sahipler.
300.000 DOLARLIK BALIK İÇİN SUÇ BİLE İŞLENİYOR
Singapur''da, bir haftada dört arowana hırsızlığı yaşanabiliyor ve bu hırsızlıklardan birinde, soyguncunun balığını bir kovada alıp götürmesi sırasında yaşlı bir kadın yumruklandı. Başka bir olayda, bir akvaryum sahibinin bu değerli balıklar için bıçaklanarak öldürüldüğü ve neredeyse kafasının kesildiği görüldü.
Bu balıklar o kadar değerli ki, bazı sahipleri balık arkadaşlarına plastik cerrahi yapmaktan bile mutlu oluyorlar. Bazıları çene ameliyatı için 60 dolar ve göz ameliyatı için 90 dolar teklif ediyor. Hatta balık güzellik yarışmaları bile var ve balıklar o kadar değerli ki, onlara eşlik etmesi için genellikle silahlı korumalar tutuluyor.
Fiyatlarına rağmen, bu balıklara halen yüksek bir talep bulunuyor. Balıkların bazıları Güneydoğu Asya’da aşırı güvenlik önlemlerine sahip çiftliklerde tutulurken, takip edilebilir mikroçiplere bile sahip olabiliyorlar.