Ehven-i şer Gül olmaz

Abdullah Gül denildiği vakit benim aklıma;

"Ne mutlu Türk'üm diyene' lafını her yere yazmak ilkelliktir" yaklaşımı geliyor.

"İyi şeyler olacak"; yani PKK açılımıyla sonuçlanan "çözüm süreci" geliyor.

"Norşin" geliyor.

"Kürdistan"ın, devletin resmi yazışmalarına girmesi geliyor.

"Ermeni açılımı" geliyor; elinde Hocalı soykırımının kanı olan Sarkisyan'la gülücükler atarak el sıkışması geliyor.

Bursa Atatürk Stadı'nın önünde, katil Sarkisyan üzülmesin diye stada sokulması engellenerek çöp kutularına atılan Azerbaycan bayrakları geliyor.

"Dizbağı nişanı" geliyor.

"Vatana ihanet" suçlaması geliyor.

"Noter" yakıştırması geliyor.

Nedense(!) Fethullah Gülen geliyor.

Nedense Ahmet Davutoğlu ve içine sürüklendiğimiz "stratejik çukur" geliyor.

Başta millî bayramlar olmak üzere Anıtkabir'e gitmenin icap ettiği çoğu özel günde bir anda nükseden "hastalıkları" geliyor.

"Askeri vesayet bitiyor" ve "liberal ihanet" geliyor.

Ve itiraf etmek gerekirse bugün Tayyip Erdoğan'a mal ettiğimiz bütün fenalıkların "perde arkası", "üst aklı", "mimarı", "faili" filan geliyor.

***

Bir de...

Muhalefetin morali tavan yapmışken...

Rüzgâr tersine dönmüşken...

Muhalefet özgüven tazelemişken...

Hepsinden önemlisi misal Meral Akşener ısrarla aday olduğu ve adaylıktan çekilmeyeceğini söyler, birçok CHP milletvekili açık açık "Gül varsa biz yokuz" derken yani "ortak aday"lığın söz konusu olamayacağı aşikarken hâlâ Abdullah Gül adını dolaşımda tutmak CHP-İYİ Parti ve Saadet Partisi arasında oluşan ve topluma da yayılan sinerjiyi sabote etme operasyonundan başka bir şey değildir.

***

Günler önce "Eğer Türkiye'yi Tayyip Erdoğan-Abdullah Gül yarışına mahkûm ederseniz kendi adıma oyumu hiç tereddüt etmeden Erdoğan'a veririm" yazmıştım; aynı noktadayım.

Muhalif seçmen için Tayyip Erdoğan-Abdullah Gül yarışının "ehven-i şer"i emin olun Abdullah Gül olmaz!

***

SORU-YORUM

Velev ki Abdullah Gül aday oldu; ne diyecek seçim kampanyasında? "Aldatıldım" mı? "Kandırıldım" mı?

***

Şunda bi anlaşalım

"Tek gayesi Recep Tayyip Erdoğan düşmanlığı olan bir ittifak kurulmaya" çalışılmıyor; "tek gayesi parlamenter sisteme dönmek olan bir ittifak kurulmaya" çalışılıyor.

Muhalefet "Recep Tayyip Erdoğan'ın başkanlığına" değil kuvvetler ayrılığının, demokrasinin, yargı bağımsızlığının cenaze namazını kıldıran "başkanlığa" karşı olduğu için ilkesel bir uzlaşmaya varabiliyor.

***

GÜNÜN SÖZÜ

"Satılık Parti olsa onu da siz yandaşınıza satın aldırırdınız. Hem de 2 yıl ödemesiz kamu bankası kredisiyle..."

Cem Toker

***

izmir-003.jpg

GÜZEL İZMİR

Dağlarında çiçekler açmış mıydı göremedim ama insanlarının yüreği tomurcuk tomurcuktu; çiçeğe durmuştu...

"Sizin mücadeleniz Nene Hatun'unkinden daha zor; onun karşısındaki düşman belliydi, siz ne zaman nereden geleceği belli olmayan her türlü ihanetle savaşmak zorundasınız..." diyen okurumuzu da...

"Sekizinci sınıfta torunum var 'yine çalacaklar' diyor ama öyle düşünmek yok, ümitli olacağız, çocuklarımız, torunlarımız için daha çok çalışacağız..." diyen okurumuzu da...

"Sizin için korkuyoruz" deyip dualarını paylaşan okurumuzu da...

Heyecanlananı da, gözleri dolanı da, kaygısını paylaşanı da...

En küçük ziyaretçimiz Zeynel Ege'nin gözlerindeki ışığı, umudu da...

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'e, "Ben Balkan çocuğuyum, benim atalarım "Türk'üm" dedikleri için mahvoldu; Alevileri, Yörükleri yanına almayı ihmal etmesin..." mesajı yollayan (buradan iletmiş oldum emaneti üzerimde kalmadı) okurumuzu da...

İYİ Parti Balçova İlçe Başkanı Serap Özöktem ve ilçe yöneticisi arkadaşlarının jestini de...

Hiçbirini unutmayacağım.

Öyle içten, öyle samimi, öyle "gerçek"tiler ki, bir ara Galeati Yayınevi'nin "ana kraliçesi(!)" Özlem Tulga "İzmir'de çok tanıdığınız var galiba" dedi; tanıdığım yoktu ama tanımadığım büyük bir ailem varmış; gösterdiler... Hepsine teşekkürler...

Yazarın Diğer Yazıları