Eğitimde ''dinselleşme'' tartışmaları artarken Eğitim-Sen tarafından hazırlanan “2022-2023 Eğitim-Öğretim Yılı Başında Eğitimin Durumu” başlıklı raporda geçen ifadeler dikkat çekti. Eğitimin dinselleşmesinden, cep yakan okul alışverişlerine kadar birçok konunun ele alındığı raporda, “2022-2023 Eğitim-Öğretim Yılı Başında Eğitimin Durumu” başlıklı raporda, “MEB’in geçmişte eğitimin dinselleştirilmesi hedefiyle Diyanet İşleri Başkanlığı başta olmak üzere, çeşitli dini vakıf ve derneklerle ortak yürüttüğü projeler ve imzalanan ‘işbirliği’ protokolleri, okulları çeşitli cemaat, tarikat ve dini grupların etkinlik ve faaliyet alanı haline getirmiştir” ifadeleri kullanıldı.
Eğitim masraflarına değinilen raporda şu ifadelere yer verildi:
“Ülkemizde halkın büyük bölümünün asgari ücret ya da asgari ücrete yakın bir ücretle çalıştığı dikkate alındığında velilerin öğrencilerin zorunlu ihtiyaçlarını karşılamakta zorlanacağı, özellikle birden fazla çocuğu okula gidecek olan dar gelirli velilerin zorunlu ihtiyaçları dahi karşılamasının mümkün olmadığı görülmektedir.
2022-2023 eğitim öğretim yılı başlarken veliler;
İlkokul 1. Sınıfa başlayacak bir öğrenci için zorunlu ihtiyaçlara 2 bin 840 TL ödemek durumundadır.
Ortaokula başlayacak bir öğrenci için zorunlu ihtiyaçlara 3 bin 180 TL ödemek durumundadır.
Liseye başlayacak bir öğrenci için zorunlu ihtiyaçlara 3 bin 270 TL ödemek durumundadır.
“KIRTASİYE HARCAMALARI EN AZ İKİ KAT ARTTI”
Okul hazırlıklarında velilerin en önemli gider kalemini kırtasiye harcamaları oluşturmaktadır. Bir yıl önce ilkokula başlayan bir öğrenci için en ucuz zincir marketlerde 234 TL’ye alınan kırtasiye malzemeleri bugün en az 3 kat artışla 710 TL’ye alınabilmektedir.”
Velilerin en büyük şikayetlerinden; çeşitli isimler altında toplanılan aidatlara değinilen raporda, “Ülkemizde okulların önemli bir bölümü ciddi anlamda ödenek sıkıntısı çekerken, bakanlığın göndermediği kaynaklar öğrencilerden düzenli olarak toplanan aidatlar, bağışlar ve okulların ticari faaliyetlerinden karşılanmaktadır. Eğitime bütçeden yeterli pay ayrılmaması ve okullara gönderilen ödeneklerin zorunlu harcamalara bile yetmemesi, okulların altyapı sorunları ve fiziki donanım eksikliklerinin sürekli artmasına neden olmaktadır. Eğitim bütçesinin dışında oluşturulan fiili okul bütçelerinin tamamına yakını öğrencilerden çeşitli adlar altında toplanan aidatlar karşılanmaktadır. ” denildi.
“OKULLAR ÇEŞİTLİ DİNİ GRUPLARIN FAALİYET ALANI HALİNE GELDİ”
Son yıllarda okullarda artan ‘dinselleştime’ politikasını da konu alan raporda, “Türkiye’de yıllar içinde adım adım hayata geçirilen eğitimi hem içerik, hem de biçimsel olarak dini kural ve referanslara göre biçimlendirme uygulamaları son yıllarda daha da artmıştır.
MEB’in geçmişte eğitimin dinselleştirilmesi hedefiyle Diyanet İşleri Başkanlığı başta olmak üzere, çeşitli dini vakıf ve derneklerle ortak yürüttüğü projeler ve imzalanan ‘işbirliği’ protokolleri, okulları çeşitli cemaat, tarikat ve dini grupların etkinlik ve faaliyet alanı haline getirmiştir.
MEB’in görevi eğitim kurumlarını çeşitli protokol ya da projeler üzerinden dini grupların faaliyet alanı haline getirmek değil, çocuk ve gençleri insanlığın ortak evrensel değerleri doğrultusunda yetiştirmek, temel insan hakları ve çocukların yararını gözetecek, çocuk ve gençlerin kendini gerçekleştirebilmesi için mevcut bilgi birikimine ulaşmasına ve eleştirel düşünce becerisini kazanabilmesine olanak sağlayacak somut adımlar atmak olmalıdır.” ifadeleri kullanıldı.
Kaynak: TELE1