Eğitimin beline insafsızca vurdular - Ömer Erbıyık

Eğitimin beline insafsızca vurdular - Ömer Erbıyık

Kahramanmaraş depremi sonrasında bütün Türkiye''deki üniversitelerde "uzaktan eğitime" geçildi.
Yüz yüze eğitimlerimiz bile yerlerde sürünürken hangi akla hizmet bu karar alındı.
Akla ziyan bir uygulama.
*
Neymiş efendim; "Kredi Yurtlar Kurumu (KYK)yurtlarında depremzedeler ağırlanacakmış."
Depremzedeler için her şey arzu edilen şekilde yapıldı da sıra şimdi öğrencilerimizin kaldığı yurtlara mı geldi?
*
Kamuda çalışanların belli kesiminin cüzi fiyatlarla kullandıkları misafirhaneler, kamplar, sosyal tesisler vs. dururken geleceğimiz olan gençlerimizin yurtlarını boşaltarak üniversitelerde uzaktan eğitime geçmek bu ülkeye yapılabilecek en büyük kötülüktür.
*
Ülkemizde KYK''ya bağlı yurtlardan katbekat daha fazla "tarikat yurtları" vardır.
Peki buralarda neden depremzedeler ağırlanmaz?
Cevabı ben vereyim;
Tarikat ve cemaat yurtlarında laik cumhuriyete, Atatürk''e ve ilkelerine, çağdaşlığa, bilime düşman, gerici gençler yetiştiriliyor.Bu yetişen gençler de siyasi irade zihniyetinde, onların istediği kalıplarda yetişiyorlar.Eğitim, tarikatların medreselerine teslim edilmiş durumda.
Bir çok tarikat ve cemaatin 14 Mayıs 2023 tarihinde yapılacak seçimlerde siyasi iradeye destek açıklamaları boşuna değil herhalde.
*
"Kadınlara yönelik şiddet ve ev içi şiddetin önlenmesi ve şiddetle mücadele edilmesine destek olmak" için kabul edilen, uluslararası bir sözleşme özelliği taşıyan  "İstanbul Sözleşmesi" tarikatlara yaranmak için  kaldırılmadı mı?
*
Türk Silahlı Kuvvetleri''ne (TSK) subay ve astsubay yetiştiren Harp Okulları ile Astsubay Yüksekokulları''na giriş koşullarını belirleyen yönetmelikte değişiklik yapılarak giriş şartları arasında bulunan  "İrticai görüşleri benimsememiş veya bu faaliyetlere karışmamış olmak." hükmü kaldırılarak askeri okulların kapıları tarikatlara ve cemaatlere sonuna kadar açılmadı mı? 
*
Tüyü bitmemiş yetimlerin vergileriyle alınan ve  deposu bu vergilerle doldurulan devletin makam arabasıyla tarikat evine giden, üniforma üzerine "sarık takmış amiralin" neden ordudan ihraç edilmediğini yukarıdaki durumlar  herhalde açıklık getirmiş olmalı.
*
Anıtkabir''e yardımcısı eşliğinde tekerlekli sandalye ile Ata''sını ziyarete gelen Bülent Ersoy''a bir subayın yağmurdan ıslanmasın diye şemsiye tutmuş olmasından dolayı emsallerinden daha başarılı, temayüz etmiş, liyakatli Anıtkabir Komutanı jet hızıyla Güneydoğuya sürülmüştü
ama tarikat evinde, kahraman ordumuzun şerefli üniforması üzerine sarık takıp "güzide ordumuzun" itibarını ayaklar altına alacak görüntüleri veren amirale dokunulmadı.
"Tabiki bütün bunların yaşandığı bir ülkede KYK yurtları dururken, tarikat yurtları depremzedelere tahsis edilir mi hiç?"
*
Kovid-19 salgınında birçok ülke salgına karşı bütün önlemleri alarak yüz yüze eğitim verdiler.
Bırakın Almanya, İngiltere, Fransa''yı hemen dibimizdeki Yunanistan dahil.
Peki ülkemizde ne yapıldı;
Kovid-19 salgını boyunca "uzun süre uzaktan eğitim" yapıldı.
Bir çok öğrencinin uzaktan eğitime doğru dürüst katılmadığını, uzaktan  eğitimin doğru dürüst bir faydası olmadığını bilmeyen yoktur herhalde.
*
Çağdaş teknoloji ve de bilimden yoksun bir kalıp içinde  yürütülen eğitim sistemimiz varken, yüz yüze eğitimde dahi başarılı bir eğitim verilemezken  şimdi de;
"Deprem oldu. KYK yurtlarını  depremzedelere tahsis ediyoruz." diyerek üniversitelerde uzaktan eğitime geç.
Olacak iş değil.
*
Efendim, eğitimimizle derdiniz nedir?
Üniversitelerimizin bir çoğu medreselere çevrilmiş durumda olmaları nedeniyle bilime dayalı eğitim veremediklerinden dünyanın en saygın üniversiteleri arasına giren bir tek üniversitemiz yok.
Bütün üniversitelerimizin bütçesinin toplamı Cambridge''nin yarısı dahi etmiyor.
İlgili makamlarda bulunanlar bundan hiç mi utanç duymazlar?
*
Kıssadan hisse;
Uçak yeni üretilmiştir.
Bir grup profesör çağırılır ve uçağa oturtulur.
Kapılar kapanır.Uçak kalkmak üzereyken, uçağın bu profesörlerin yetiştirdiği öğrenciler tarafından yapıldığı müjdesi verilerek;
"Uçak, sizlerin yetiştirdiği öğrenciler tarafından yapılmıştır.Bu gururu yaşayınız diye ilk seferinde siz hocalarını davet ettiler." 
denir.
Bu anonstan hemen sonra profesörler uçak kapılarına doğru koşarak kendi başlarını kurtarmaya çalışırlar.
Ancak bir kaç profesör hariç.
O kadar güven ve sakinlik içinde oturan bu profesörlere biri sorar: 
"Siz neden canınızı kurtarmak için koşmuyorsunuz?"
Onlardan cevap gelir;
"Evet onlar bizim öğrencilerimiz.Ancak onları uzaktan eğittik.Bu uçağın uçmayacağından emin olduğumuz için." derler.
*
En büyük düşmanın "bilgisizlik" olduğu ve 
bilgisizliği yok edip cehaleti yenmenin de  ancak "bilimle" mümkün olduğu bir gerçektir.
"Başarısız verilen bir eğitim ya tarikatlarda  olur ya da uzaktan eğitimlerde olur."
*
Kahramanmaraş depreminde yabancı kurtarma ekipleri enkaz altında olanları kalp atışı ve vücut ısısını tespit eden cihazlar kullanarak buldular.
Peki biz  genellikle neyi kullandık;
"Sesimi duyan var mı?" yöntemini.
İşte sulandırılmamış, gerçekçi, yüz yüze bir eğitim bunun için şarttır.
*
Çağdaş bilime dayalı okul, eğitim kurumu açma yerine her tarafı imam hatiplerle, ilahiyat fakülteleriyle, Kur''an kurslarıyla,  ihtiyaç fazlası camilerle dolduran, bilinçli olarak yeteri kadar yurt yapmayıp öğrencileri tarikat yurtlarına mahkum eden, ulus bilinci yerine "ümmet" kavramını oturtma  gayretinde bulunan, arpalaştırmayı kendilerine ilke edinmiş  zihniyetin "uzaktan eğitime geçmesi" onların penceresinden bakınca doğal gözükmektedir.
*
Adıyaman''da bir otel enkazında 35 evladını kaybeden KKTC''den bir köşe yazısı başlığı şöyleydi;
"Kumdan apartmanlar ve muhteşem sela okuyan imamlar ülkesi."
*
Uzaktan eğitimle kimse öğrenci yetiştirildiğini sanarak kendi kendini avutmasın.
Okumanın ve eğitimin bizi kurtaracağını halen anlamış değiliz.
Yazık.
Yazık.