Bölücübaşı Abdullah Öcalan'ın, 2007 yılında İmralı'dan avukatları aracılığı ile "tartışmaya açılması" talimatını verdiği "demokratik özerklik" olarak ilan edilen ve eyalet sisteminin alt yapısını oluşturan proje, AKP tarafından adım adım uygulanıyor. Bundan sonra il sınırlarındaki bütün okullarda okul müdürleri, müdür başyardımcıları, müdür yardımcıları, Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlı kurum müdürleri valiler tarafından atanacak, görevden alınacak veya görev yerleri değiştirilecek. Doğrudan Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yapılan bu atamalar önce, 2013 yılında yapılan değişiklikle valilerin yetkisine bırakıldı. Ancak, atanacak kişiler, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından belirlenerek valilere bildiriliyordu. Şimdi ise atanacak kişileri valiler kendi emrindeki İl Milli Eğitim müdürü ile belirleyecek.
Dershane bahanesi
Dershanelerin kapatılması ve müracaat edenlerden uygun olanların özel okula dönüştürülmesini düzenleyen 6528 Sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun, 1 Mart günü Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde kabul edildi. Ancak bu kanunla, 30 Mart yerel seçimlerinin ardından Doğu ve Güneydoğu bölgelerindeki bazı illerde "özerklik" ilan edeceğini açıklayan PKK terör ögütü ile BDP ve HDP gibi partilerin ekmeğine de yağ sürdüldü. Çıkartılan kanunla, 625 Sayılı Milli Eğitim Bakanlığı'nın Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname'nin 37. Maddesi'nin 8. Fıkrası'nda kritik bir değişiklik yapıldı.
Sınav şartı kalktı
Okul ve kurum müdürlerinin atanmasında, "yazılı veya sözlü olarak yapılacak okul veya kurum müdürlüğü sınavında başarılı olmak kaydıyla, hizmet süreleri, performans ve yeterlikleri dikkate alınarak" hükmü kaldırıldı. Onun yerine "Okul ve kurum müdürleri, il mill” eğitim müdürünün teklifi üzerine, müdür başyardımcısı ve yardımcıları, okul veya kurum müdürünün inhası (Resmi bir göreve atama) ve il mill” eğitim müdürünün teklifi üzerine vali tarafından dört yıllığına görevlendirilir" hükmü getirildi.Yani bakanlıkça yapılan yazılı ve sözlü sınav şartı, hizmet süresi, performans değerlendirmesi gibi şartlar kaldırıldı.
Yetkiler yerelleşti
Değişiklikle, okul ve kurum müdürlüklerine valilerin, kendisine bağlı il milli eğitim müdürünün teklifi üzerine koşulsuz şartsız seçtikleri her hangi birisini atamasının yolu açıldı. Müdür başyardımcısı ve yardımcıları ise okul veya kurum müdürünün inhası ve il milli eğitim müdürünün teklifi üzerine valiler tarafından atanabilecek. Böylece illerde eğitim kurumlarında yapılacak tüm atamalarda merkezi yönetimin tasarrufları vali ile kendisine bağlı il milli eğitim müdürünün yetkisine devredilerek yerelleştirildi.
Ankara baypas
2013 yılı Ağustos ayında "Milli Eğitim Bakanlığı Okul Müdürleri ve Müdür Yardımcıları Atama Yönetmeliği" nde yapılan değişiklikle atama yetkisi valilere devredilmiş ama bakanlıkça yapılan sözlü/yazılı sınav, görev süresi ve performans değerlendirilmesi şartı korunmuştu. Bakanlık yukarıdaki süreçten geçirdiği adaylardan il tercihi istiyor ve bunlardan ilk üç sırayı alanlar valiliklere tebliğ ediliyordu. Valiler de bakanlıkça kendilerine bildirilen isimlerden boş kadrolara atama yapıyordu
Görev paylaşımı
Uluslararası Kriz Grubu'nun organizatörlüğünde; 2006'da başladığı açığa çıkan Norveç'in başkenti Oslo'da PKK ve MİT görüşmeleri ile aynı günlerde İmralı'da bebek katili Abdullah Öcalan ile yapılan görüşmelerde mutabakata varılan "Özerk Kürdistan Projesi" tıkır tıkır işletildi. Varılan anlaşma doğrultusunda Öcalan, 2007 yılında İmralı'dan avukatları aracılığı ile tartışmaya açılması talimatını verdiği "demokratik özerklik" projesi Türkiye'nin 20-25 özerk bölgeye ayrılmasını öneriyor. PKK ve siyasi uzantıları bu konuda kendilerine biçilen görevleri yerine getirirken, AKP de gerekli yasal altyapı düzenlemeleri için kolları sıvadı.
Proje aşama aşama hazırlandı
Kamuoyuna açıklandığında büyük tepki toplayan proje, "Türkiye'nin üniter yapısına saygı gösterilmesi koşuluyla yerel ve bölgesel özerk yapıların önünün açılması, resmi dil ve bayrağın bütün Türkiye için geçerli olmakla birlikte her bölgenin kendine ait sembolleri ve renklerine izin verilmesi" ni içeriyor. PKK ve BDP 2010 yılında resmen "demokratik özerklik" ilan ettiklerini açıkladı. Başbakan Tayyip Erdoğan da, sistemin temelini oluşturan "valilerin seçimle gelebileceği" düşüncesini ortaya atarak projeye destek verdi.
Bölgesel Kalkınma Ajansları
"Demokratik özerklik" olarak ilan edilen eyalet sisteminin altyapısı AKP iktidarı tarafından atılan adımlarla aşama aşama hazırlandı.Türkiye'nin üniter yapısını parçalamaya yönelik olarak önce birkaç ili bir araya getirerek "Bölgesel Kalkınma Ajansları" kuruldu. İllerdeki büyük yatırımlar Avrupa Birliği tarafından fonlanan bu ajanslarca yapılmaya başlandı. Arkasından önce 9 ilde her biri yerel bir Yargıtay olması planlanan Bölge Adliye Mahkemeleri kuruldu. Bu sayı daha sonra, 6 bölge daha belirlenerek 15'e çıkartıldı. Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde 1 Temmuz 2010'da kabul edilen Diyanet İşleri Başkanlığı Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun'a dayanarak, Türkiye'de 7 bölgede "Dini Yüksek İhtisas Merkezi" kuruldu. Böylece, din işleri gibi toplumları birleştirmeye yönelik çok önemli bir konu da yerel makamlara devredildi.
Parçalar tamamlandı
13 ille birlikte "demokratik özerklik" ilan edilmesi planlanan bölge içinde yer alan Mardin, Şanlıurfa ve Van, Büyükşehir belediyesi yapıldı. En önemlisi 13 ilde Büyükşehir Belediyesi Kurulması ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'la, "Büyükşehirlerin sınırı, il sınırı" oldu. Büyükşehirler için "süper yetkilerle" donatılmış belediye başkanlığı modeli hazırlandı. Seçimlerden sonra yeni kurulan büyükşehirlerde de, ilçelerdeki imar, itfaiye, ulaşım, zabıta gibi yetkiler ise "süper yetkili başkana geçecek. Büyükşehirlerde İl Özel İdareleri ve İl Genel Meclisleri kapanacak. Tek yetkili Büyükşehir Belediye Meclisi olacak. Salim Yavaşoğlu