Milli Eğitim Bakanlığı’nın resmi verileri kız çocuklarının yaşları büyüdükçe okulu bıraktığını ortaya koyuyor. Özellikle doğu illerinde kız çocuklarının önemli bir kısmı lise son sınıfa geldiğinde okuldan uzaklaşıyor. Muş, Urfa ve Bitlis’te lise son sınıfta 10 kız çocuğundan birisi okulda değil.
MEB’in 2021-2022 istatistiklerine göre 866 bin kız çocuğu okuldan uzakta. İlkokulda 195 bin, ortaokulda 298 bin, lisede 373 bin kız çocuğu okula gidemiyor. Açıköğretimde okuyan kız çocuğu sayısı ise 636 bin 270. Bu sayı da eklenince 1,5 milyonu aşkın kız çocuğu okuldan uzak kalmak zorunda bırakılıyor. Okullaşma oranı ise kız çocuklarında ilkokulda 93,1’den lise son sınıfta 86,8’e düşüyor.
MUŞ''TA YÜZ KIZ ÇOCUĞUNDAN 42''Sİ BIRAKIYOR
Çok daha kötüsü doğu illerinde yaşanıyor. Hemen hemen tamamında ilkokulda okullaşma oranı yüzde 90’ı geçerken lise son sınıfa gelindiğinde ise bu durum tam tersine dönüşüyor. Çoğunda okullaşma oranı yüzde 80’in altına düşüyor. En kötü durumda olan Muş’ta ise kız çocuklarının lise son sınıfta okula gitme oranı ilkokulda yüzde 94,5’ten yüzde 58’e geriliyor. Diğer bir deyişle Muş’ta yüz kız çocuğundan 42’si son sınıfta eğitimi bırakıyor.
HİÇBİR ZAMAN YÜZDE 80''E ULAŞMIYOR
Doğu illeri dışında Gümüşhane’de de kız çocuklarının okullaşma oranı yüzde 80’in altında. Bu kent için özel bir durum var. İlkokuldan lise son sınıfa kadar okullaşma oranı hiçbir zaman yüzde 80’e ulaşmıyor. İlkokulda yüzde 76,9 olan kız çocuğunun okullaşma oranı lise son sınıfta yüzde 70,7.
Bazı illerde ilkokulda ve lise son sınıfta okullaşma oranları yüzde bazında şöyle:
Muş: İlkokul 94,5 lise son 58,6
Urfa: İlkokul 94,8 lise son 60,5
Bitlis: İlkokul 94,2 lise son 60,6
Mardin: İlkokul 91,3 lise son 73
Şırnak: İlkokul 88,8 lise son 71,6
Ağrı: İlkokul 91,6, lise son 67
Erzurum: İlkokul 92,3 lise son 79,2
Van: İlkokul 91,9 lise son 73,8
Gümüşhane: İlkokul 76,9 lise son 70,7
Diyarbakır: İlkokul 92,3 lise son 72,4
Hakkâri: İlkokul 88 lise son 77
EĞİTİM İFLAS ETTİ
Verileri değerlendiren Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Başkanı Prof. Dr. Ayşe Yüksel şunları söyledi: “Bu aslında Türkiye’de fiili olarak zorunlu eğitimin iflasını gösteriyor. Bu korkunç bir şey. Ortaokul ve lisede açık lise konusu var. Lise- ortaokul öğrencilerinde örgün eğitimde sıkı takip yok. Mesela hafızlık kursuna giden öğrencilerle tanıştım ben. Bu tür yerlere gidip ortaokulda birinci sınıfa geçiyorlar. Okula gidiyor gibi görünüp okula gitmeyenler var.”
SORUMLUSU BAKANLIK
“Bu durumun sorumlusu doğal olarak Millî Eğitim Bakanlığı” diyen Yüksel şöyle devam etti: “MEB’i temsil eden illerde ve ilçelerdeki müdürlükler. Bu nedenle, 2 milyondan fazla çocuk okul dışı kalmış. Bu rakamlar, eğitimin nereye geldiğinin bir göstergesi. MEB neden var? Okul çağındaki her çocuğun yaşına göre zorunlu eğitim 4+4+4 deniyorsa, bu 12 yılda olması gereken sınıfta olmalı. Bunu gerçekleştirecek olan da Bakanlık’tır. Aileler çocuklarını devamsızlık süresini aşacak şekilde örgün eğitimden uzakta bırakıyorsa bunun bir cezası var. Artık bu uygulanmıyor. Tabii ki yaptırımlarla olmaz, öncelikle çağdaş, bilimsel, laik ve karma eğitime önem verilmeli. Ailelerin çocukları okula göndermeleri için teşvik edilmesi gerekiyor. Başlıca sorumlu Bakanlık olsa da anne-babalarda da sorumluk var. Dünyaya getirdikleri çocuğu niçin okuldan uzaklaştırıyorlar? Çocukların okuldan uzakta kalmasının çocuğun kendi kararı olduğunu düşünmüyorum ben. 18 yaş altına çocuk diyorsak o nasıl karar versin?”