Manisa Bağcılık Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü ve Manisa Celal Bayar Üniversitesi Biyomühendislik Bölümü iş birliğiyle üzüm çeşitlerinin kaybolma riski ile genetik erozyona uğramalarına karşı çalışma yürütüldü. 2 yıllık çalışmanın ardından Ege Bölgesi''nde yetiştirilen ve ihracatta önemli paya sahip olan üzüm çeşitlerine, dünyada kabul gören DNA sekanslama yöntemiyle gen analizi yapıldı. 380 üzüm çeşidine kimlik çıkarılırken, uluslararası platformda da koruma altına alındı.
Manisa Bağcılık Araştırma Enstitüsü Müdürü Akay Ünal, amaçlarının, hem çeşitleri kontrol altına almak hem de gelecek nesillere aktarmak olduğunu belirterek, "Ülkemizde bağcılık bakımından üzüm, zengin bir potansiyel bir meyve türüdür. Ülkemizin en büyük avantajı bu kadar fazla ve farklı genetik çeşitliliğimizin olmasıdır. Çeşitlerimizi hem koruma altına almak hem bir sonraki nesillere aktarabilmek hem de fiziksel özelliklerinin yanında genetik özelliklerini de çıkarmak ülkemiz açısında önemli bir çalışma. Bu kapsamda uluslararası platformda kabul gören DNA sekanslama yöntemiyle genetik analizlerini çıkarttık. Bir anlamda bu çalışmayla üzümün detaylı bir şekilde genetiğini ve kimliğini ortaya çıkarmış olduk" dedi.
''ÇALIŞMA YAYINLANMA AŞAMASINDA''
Çalışmanın uluslararası dergilerde yayımlanma aşamasında olduğuna dikkat çeken Ünal, "Farklı ve zengin bir çeşitliliğimiz olduğu için bu çeşitler farklı bölgelerde farklı isimlerle adlandırılabilmektedir. İsim karışıklığının önüne geçebilmek ve genetik materyallerimizi uluslararası platformda da hak sahipliğimizi kanıtlayabilmek açısından bu çalışmayı gerçekleştirdik. Şu anda Ege Bölgesi genetik materyal parselimizde 380 adet üzüm çeşidimiz mevcut. Üzüm çeşitlerimizin tüm kimliğini bu şekilde belirlemiş olduk. Bu çalışmayı yürütürken proje ortağımız Manisa Celal Bayar Üniversitesi Biyomühendislik Bölümü''nden Betül Kaya Akkale hocamızla çalışmalarımızı tamamladık. Şu anda çalışmamız uluslararası platformlarda yayın aşamasında. Hem milli değerlerimizi koruma altına alacağız hem de yeni nesle aktarmış olacağız" diye konuştu.
''ULUSLARARASI HAK SAHİPLİĞİMİZİ DE KANITLAYABİLECEĞİZ''
Üzümün Türkiye''de köklü geçmişe dayandığını dile getiren Ünal, "Eski kalıntı eserlerde dahi üzüm motiflerimizi görebiliyoruz. Milattan önceye kadar dayanan bir bağcılık kültürümüz var. O yüzden üzüm çeşitliliğimiz bu kadar geniş. Dünyada ihracat olarak da önemli bir paya sahip olmamızın kaynağı da bu. Ülkemizde 1453 adet üzüm çeşidi mevcut. Bunların Ege Bölgesi''nde yetiştirilen tüm çeşitleri 380 adet. Bu 380 çeşidi DNA sekanslama yaparak koruma altına aldık. Bu analiz ile uluslararası hak sahipliğimizi de kanıtlayabileceğiz. Herhangi bir ülke ya da kişi bu üzüm çeşidi üzerinde hak sahipliği iddia ederse, bunun gerçek olmadığını ve çeşidin ülkemize ait olduğunu kanıtlamış olacağız" dedi. (DHA)