Eda Erdem gibi bir Türkiye olacak

Hatırlıyor musunuz…

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, KKTC''de bayram namazı sonrası "Türkiye''nin Taliban''ın inancıyla alakalı ters bir yanı yok. Daha iyi anlaşabileceğimize ihtimal veriyorum" açıklamasını yapmıştı.

Ardından Taliban sözcüsü de "Türkiye bizim kardeşimiz, inanca dayalı pek çok ortak noktamız var" ifadeleriyle arka planda bir anlaşma sağlandığının işaretini vermişti.

Bu "ortak noktalar", bambaşka bir yerden ortaya çıktı.

Öyle ki Taliban, Türkiye ile de iyi ilişkiler içinde olmayı arzu ettiklerini dile getirmişti.

Tabii bu sözler çeşitli kesimlerden tepki ile karşılaştı. Ortak tepki ise "Taliban ile ne inanç olarak ne de kültürel anlamda ortak bir tarafımız var" oldu.

Din ve mezhep temelli, ümmetçi bir anlayışla yürütülen politikaların ülkeyi getirdiği nokta, sonunda Türkiye''yi Taliban ile inanç üzerinden buluşturmak oldu.

Evet, biz bunları söyledik ancak Sayın Cumhurbaşkanı olmayan bir şeyi söylemedi. Aslında tam da bizim yıllardır dile getirdiğimiz gerçeği dile getirdi.

Nasıl mı?

Anlatayım…

Adeta karanlıklara boğulmuş Türkiye''nin parlayan yıldızı olan Filenin Sultanları Tokyo 2020 Yaz Olimpiyatları ilk maçında son Olimpiyat Şampiyonu Çin ile karşılaştı. Gerçek "Bizim Takım" Çin''i sahadan adeta sildi. Tabii iyi bir habere muhtaç yurdum ülkem bu haber ile haklı olarak gururlandı ve sevindi.

Bazı kişiler hariç…

Lafı, İhsan Şenocak denen kişiye getireceğim.

Bu kişi sosyal medyadan "İslam''ın kızı! Sen oyun alanlarının değil, imanın, iffetin, ahlakın, hayanın, edebin sultanısın; sen ''burnunu göstermekten utanan'' anaların evladısın. Ekranlara ve sakallı ağabeylerinin popüler kültürün kurbanlarına ''sultan'' demesine aldanmayasın! Umudumuz da, duamız da sensin!" diye bir paylaşım yaptı.

Bu zevat kafasında yaşadığı gerçek dışı dünyada "İslam''ın kızı!", "burnunu göstermekten utanan anaların evladı!" diyerek Taliban zihniyetini yansıtmış.

İşte tam da burada Cumhurbaşkanı Erdoğan''ın "Türkiye''nin Taliban''ın inancıyla alakalı ters bir yanı yok" açıklamasının ete kemiğe bürünmüş temsilcisi de Şenocak olarak karşımıza çıkıyor.

Bu karanlık zihniyetin sonu yok.

Kadınların sokağa çıkmasını yasaklayan, otobüslerdeki aynaları kadınlara bakılıyor diye yasaklayan, televizyon ve bilgisayarları şeytan icadı diye yasaklayan, kafa uçuran, kadınları kırbaçlayıp recm eden, insanların elini kesen, kız çocuklarının okumasını ve kadınların çalışmasını yasaklayan, burkayı zorunlu kılan, çocuk evliliği ve kadınları ezen, çok eşliliği savunan zihniyet ile Şenocak aynı kafadadır.

Beni şaşırtmayan taraf ise şu…

AKP cenahından bu isme bir tepki geldi mi?

Hayır.

Anlamadığım ise Müslüman Kardeşler''in kurucusu Hasan el Benna''dan İhsan Şenocak''a kadar uzanan İHVAN çizgisinin ülkeye verdiği zarar neden ısrarla görülmemek isteniyor.

Bakın kültürümüz değişti. Bizi biz yapan Anadolu değerleri yok edildi.

Irkçılık yapmamak adına pek kaleme almak istemiyorum ama maalesef sosyolojik olarak Araplaştırıldık veyahut Katarlaştırıldık ya da Talibanlaştırıldık.

Artık adına ne derseniz…

Laik görüş Kadıköy-İzmir eksenine sıkıştırıldı.

Millî takımının uluslararası başarısından dinî tartışma çıkaran kaç ülke vardır?

Şenocak, Mişkat dersinde FETÖ lideri Gülen''e "Yapma Hocam" diye seslenen, Kısa adı İFAM olan İlim ve Fikri Araştırmalar Merkezi kurucusu ilahiyatçı beyefendi.

Diyanet İşleri Başkanlığı Samsun Aşıkkutlu Eğitim Merkezi Müdürü iken 28 Ekim 2017 günü açığa alındı. Soruşturmanın ardından Samsun Aşıkkutlu Eğitim Merkezi''ndeki görevine iade edildi, son olarak da Sinop İl Müftülüğü Eğitim Uzmanı görevine getirildi.

İhsan Şenocak, "tenzil-i rütbe" olarak yorumlanan bu karara tepki vererek 12.02.2018''de memuriyetten istifa etti.

İşte Sayın Erdoğan''ın açıklamasına kızıyoruz ya hani. Aslında kızacak bir durum yok. Erdoğan doğru söylüyor. Şenocak''ın yetiştiği ve geldiği yerde olan kişilerin zihniyeti tam da Taliban ile aynı.

Bu tiplerin derdi, varsa yoksa kadın ve kız çocuklarıdır. Devlet kurumlarını yağmalayan, hırsızlık yapan, hainlik yapan, müşterisine kazık atan, seçmene yalan söyleyen kişiler hakkında bir kelamları yoktur.

En büyük kötülüğü de Müslümanlığı 1400 yıl öncesinin koşullarına getirilmiş birkaç güncel kurala indirgeyenler yapıyorlar.

Biz Türk''üz. Eski Türklerde kadında kutsal bir güç olduğuna inanılıyordu. Din görevlisi demek olan şamanlar genellikle kadındı. Şaman erkek olduğunda da dinsel törenlerde kadın giysileri giyiyordu.

Kadın-erkek eşitliği eski Türklere dayanır. Tek eşlilik esastı. Kadınlar kale komutanı, elçi hatta Devlet Başkanı (Hatun) oluyordu.

Ahmet Yesevi "dergahta ve cemiyette" kadınla erkeğin yan yana olmasını savunuyordu. Cumhuriyet bu geçmişin, bu kültür birikiminin üzerine kuruldu.

Son söz olarak şunu söyleyeyim…

Örtünmenin, Kur''an''da bir "zorunluluk" olarak değil, bir tavsiye olarak yer almasını dini vecibe gibi dayatan bu zihniyete karşı mücadele devam edecek.

Taliban ve onun ile aynı zihniyette yer alanlar ile bizlerin ortak yanı yoktur.

Faşist olmayacağız, Taliban olmayacağız, İhsan Şenocaklaşmayacağız…

Eda Erdem gibi bir Türkiye''yi yükselteceğiz.

Yazarın Diğer Yazıları