Duygusal açlık, bireylerin ruhsal durumlarıyla doğrudan ilişkili olan bir kavram olmasıyla dikkat çekti.
Genellikle stres, kaygı veya yalnızlık gibi duygusal durumlar sonucunda ortaya çıkar ve bu durum, bireylerin yeme davranışlarını etkileyebileceği bildirildi.
Uzmanlar, duygusal açlıkla başa çıkmanın yollarını araştırmakta ve bu konuda önemli uyarılarda bulundu.
BİLİMSEL ARAŞTIRMALAR VE BULGULAR
Duygusal açlık, fiziksel açlıktan farklı olarak aniden ortaya çıkar ve genellikle yüksek kalorili yiyeceklere yönelme ile karakterize olduğu bildirildi.
Uzman Diyetisyen Selahattin Dönmez, duygusal açlığın, bireylerin belirli duygu durumlarına yanıt olarak yeme dürtüsünün bir anda belirmesi olarak tanımlandığını belirtti.
Dönmez, "Normalde sinirlilik, kızgınlık, depresyon gibi durumlar iştah azalmasına neden olurken, duygusal yeme davranışı bozukluğu olanlar bu durumlarda kendilerini yemeye verebilirler" dedi.
Klinik Psikolog Merve Öz ise, duygusal açlığın fazla kalori alımına yol açtığını ve bu durumun hedef kiloya ulaşmayı zorlaştırdığını ifade etti.
Öz, "Duygusal beslenme, kişinin açlıktan ziyade olaylara ya da durumlara yemek yiyerek tepki vermesi anlamına gelir. Stres, sıkıntı, üzüntü gibi olumsuz duygular yalnızca duygusal açlığa sebep olmaz; mutluluk ve neşe gibi olumlu duygular da duygusal açlığı tetikleyebilir" diye ekleedi.
UZMAN GÖRÜŞLERİ
Psikolog Dr. Ayşe Güler, duygusal açlıkla başa çıkmanın yollarını şu şekilde özetledi:
"Duygusal açlık tespit edildikten sonra, kişilerin kendilerini yemekle meşgul etmek yerine farklı aktivitelerle mutlu olmaya yönelmeleri gerekmektedir. Stres anında yapılabilecek bir liste oluşturmak faydalı olabilir"
Dr. Güler, bu listenin en az 10 maddeden oluşması gerektiğini ve kahve, çay ya da su içmek, kitap okumak, müzik dinlemek, dans etmek, film izlemek, yürüyüş yapmak gibi aktivitelerin bu listede yer alabileceğini belirtti.
Beslenme uzmanı Dr. Mehmet Sungur ise, duygusal açlıkla başa çıkmada farkındalığın önemine dikkat çekti.
Dr. Sungur, "Beynin doyma sinyalini 20 dakika sonra aldığı unutulmamalıdır. Bu nedenle yemek yeme süresi 20 dakika ya da daha uzun tutulmalıdır. Yavaşça ve ne yediğinin farkında olarak yemek, doygunluk hissini artıracaktır" dedi.
Ayrıca, Dr. Sungur, tüm bu yöntemlerin uygulanmasına rağmen duygusal açlık probleminin devam etmesi durumunda, bir psikoterapistten profesyonel destek almanın faydalı olacağını ifade etti.
Duygusal açlık, modern yaşamın getirdiği stres ve duygusal dalgalanmalarla başa çıkmak için sıkça başvurulan bir yöntemdir. Ancak, bu durumun uzun vadede sağlık üzerinde olumsuz etkileri olabilir.
Bilimsel araştırmalar ve uzman görüşleri, duygusal açlıkla başa çıkmanın yollarını ve bu durumun nedenlerini anlamamıza yardımcı olabilir. Duygusal açlıkla başa çıkmak için farkındalık geliştirmek, alternatif aktiviteler bulmak ve gerektiğinde profesyonel destek almak önemli.