Düşmanın bile saygı duyduğu komutan: Mustafa Kemal Atatürk

Düşmanın bile saygı duyduğu komutan: Mustafa Kemal Atatürk

10 Kasım 1938'de saat 09.05'te hayata gözlerini yuman Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk, aradan geçen 86 yılın ardından ülke çapında saygı ve minnetle anılmaya devam ediyor.

10 Kasım 1938'de saat 09.05'te hayata gözlerini yuman Atatürk aramızdan ayrılalı 86 yıl oldu. Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk, 81 ilde büyük özlem ve saygıyla anılıyor. Atatürk, sadece Türk milletine değil, tüm dünyaya örnek olan bakış açısı, verdiği mücadeleleri ve modern çabalarıyla derin izler bıraktı. Bu izleri bırakırken tüm dünyada kıskanılan bir lider olmayı başardı. Türkiye'nin dört bir yanında saat 09.05'te siren sesleri yankılandı, herkes ayağa kalkarak saygı gösterisinde bulunuldu.

Atatürk, düşmanın bile saygı duyduğu bir komutandır. Bugün bile yabancı basınlar ondan söz etmekte. Herkesin hayran olduğu bir liderin

düzenli ve ilke edinmiş olduğu değerler, sadece hatıra değil, aynı zamanda modern Türkiye'nin bugününü ve güçlü şekillendirilmiş yapılarıdır. Bilhassa gençlere güvendi ve “Ey Türk Gençliği! Birinci vazifen, Türk istiklalini, Türk Cumhuriyetini, ilelebet muhafaza ve müdafaa edebilmek” sözüyle gençliği Cumhuriyetin koruyucusu olarak işaret etmiştir. Bugün Türkiye'nin dört bir yanında, Atatürk'ün gösterdiği bu hedef doğrultusunda Cumhuriyet'in taşınabilirlerini koruma sorumluluğuyla eğitim, bilim, sanat ve sporda başarıya odaklanıyor. Bugün birçok genci, çocuğu, yaşlısı demeden onu anıyor, ve anmaya devam edeceğiz.

10 Kasım anmaları sırasında Atatürk'ün vizyonunun sadece geçmişe değil, aynı zamanda geleceğe yönelik bir rehber. Rehber olduğunu anlama noktasında büyük önem taşıyor. Onun “En hakiki mürşit ilimdir, fendir” sözleri, bilim ve aklın toplum için özetleyen bir yol olduğunu ifade ediyor. Bu nedenle Atatürk, Türkiye'yi kültürel olarak gelişmiş bir ülke olarak görmek istemiştir.

Bugün Atatürk'ün değerlerine sahip çıkmak, onun değerleri yaşatmak ve duyurmak, Türkiye'nin barış ve huzur içinde olması en önemli teminattır.

Atatürk'ün “Beni görmek demek mutlaka yüzünü görmek değildir. Benim muhafaza ettiğimi, benim değerlerimi anlıyorsanız ve hissediyorsanız bu kâfidir” onun bizlere bıraktığı sözlerini her alanda yaşatmak, bu mirasa sahip çıkmanın en somut göstergesi olmaya devam edecektir.

Milletçe onun değerlerine, devrimlerine ve öngörülerine olan bağlılığımız her zaman devam edecektir. Bu, sadece geçmişe dönük bir anma değil, aynı zamanda devam eden kararlı bir yürüyüşün başlangıcını taşımaktadır. Atatürk'ün rahmet, minnet ve özlemle anarken; Mirasını yaşatmanın sadece nesillere değil, gelecek nesillere bırakılacak en büyük mirasın bilinciyle ona bir kez daha şükranlarımızı sunuyoruz.