Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul''da Anadolu Aslanları İş Adamları Derneği (ASKON) 12. Olağan Genel Kurulu''nda açıklamalarda bulundu.
KILIÇDAROĞLU''DA AĞIR SÖZLER
Konuşmasında, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu''nun Milli Eğitim Bakanlığı''na giderek Bakan Mahmut Özer ile görüşme talebinin reddedilmesini hatırlatan Erdoğan, Kılıçdaroğlu''nu "Siyasi eşkıyalık yapmayı alışkanlık haline getirdi. Bay Kemal, bundan sonra devletin kurumlarına rastgele gidemeyeceksin" diyerek hedef aldı. Erdoğan, Kılıçdaroğlu''na yönelik "Dürüst değil, kalibresi bozuk, cins-cibiliyet bozuk... Devletin kurumlarına gidebilmek dürüstlük gerektirir, sende bu dürüstlük yok, sen adam değilsin." ifadelerini kullandı.
Dövizden TL''ye hızlı bir dönüş olduğunu ve bunun devam edeceğinin işaretlerinin olduğunu kaydeden Erdoğan, kurdaki dalgalanmaya ilişkin, "Kurun tekrar oynamaya başlaması geçici bir durumdur. Dövizdeki dalgalanma kontrol altında" dedi.
Ekonomik beka mücadelesi verdiklerini savunan Erdoğan, ekonomik krizi ''dış mihraklara'' bağladı. Erdoğan, "Döviz kuru üzerinden bize silah göstermeye kalktılar ama başaramayacaklar bizim silahımız daha güçlü, bizim silahımız Nas" ifadelerini kullandı.
Erdoğan''ın açıklamaları şöyle:
Bir süredir Türkiye ekonomisini yüksek enflasyon yüksek faiz sarmalından kurtarıp büyüme rotasına sokma mücadelesi veriyoruz. Döviz kurundaki anlamsız dalgalanmayı kontrol altına aldık. Kurun bugünlerde tekrar oynamaya başlaması geçici bir durumdur. Hafta başından itibaren istikrar kazanacağını değerlendiriyoruz. Amacımız hem iş insanlarını hem de vatandaşları 1 ay, 6 ay, 1 yıl, 3 yıl sonrasını görebilecekleri güven ve istikrar iklimine kavuşturmaktır.
Ekonomi anlayışımızı şu iki kavram üzerine yerleştirdik: Güven ve istikrar.
Bizim paramız Türk lirası, biz onunla hareket edeceğiz. Faiz zengini daha zengin fakiri daha fakir yapar.
Mevduatlarala dövizden kendi paramıza ciddi dönüş başlamıştır.
Vatandaşlarımızdan açıkladığımız pakete uygun şekilde tasarruflarını kendi paramızda tutmalarını istiyorum ve tavsiye ediyorum. Yastıkaltında tutulan 5 bin ton altının ne kadarını ekonomiye kazandırırsak gücümüz o kadar artacak.
Kendi ülkemizde en yakın çevremizde bile hala faizle hareket etmeyi savunuyorlar. Faiz sebeptir, enflasyon neticedir. Buna inandığımız gün başarılı olacağız.
Bütçe tarafında herhangi bir sıkıntımız yok.
Yılbaşından itibaren hem firmalarımızın hem de vatandaşlarımızın kendi paramıza dönüşü daha da hızlandıracaklarının işaretlerini görüyoruz. Biz kendi paramızı ölçü olarak almadığımız sürece her zaman batmaya mahkumuz. Biz Türk lirası ile hareket edeceğiz.
KILIÇDAROĞLU''NUN MEB''E ALINMAMASI
Akla ziyan iddialarla, çocuksu davranışlarla kendi kalibrelerini sergiliyorlar. CHP''nin başındaki zat son günlerde terör örgütünün güdümündeki parti ile kurduğu sıkı fıkı ilişkilerin de etkisi ile olsa gerek, kamu görevlilerini tehdit etmeyi kamu kurumlarını basmayı, bir çeşit siyasi eşkıyalık yapmayı iyice alışkanlık haline getirdi. Önce Merkez Bankası''na randevu istedi Merkez Bankası da verdi. Gitti. Çıktığında yalan yanlış birçok şeyleri anlattı. Dürüst değil, kalibresi bozuk, cins-cibiliyet bozuk.
"İSTATİSTİK KURUMU SIR BİR KURUMDUR"
Arkadan İstatistik Kurumu''ndan randevu istedi. Tabi İstatistik kurumu randevu vermedi. Ne dedi? Dedi ki "siz imtihanı kaybettiniz. Merkez Bankasında içerde başka dışarda başka hareket ettiniz. Dolayısı ile İstatistik Kurumu sır bir kurumdur. Siz burada da aynı yollara başvurursunuz dedi. Bunlar kalktılar İstatistik Kurumunun önüne geldiler orada gösteri yaptılar, içeri giremediler.
Şimdi bir süredir helalleşme gibi söylemlerle kendini her ne kadar demokrat, eşitlikçi göstermeye çalışırsa çalışsın başında bulunduğu partinin genlerindeki faşistlik bir noktada böyle hortluyor.
Bir çeşit siyasi eşkıyalık yapmayı alışkanlık haline getirdi.
Son örneği MEB''de yaşadık. CHP milletvekilleri, 20. Milli Eğitim Şurası''na katılmadı. Komisyon üyeleri bakanlığa davet edildiler, ama iştirak etmediler. CHP''nin amacının orada bakan ile eğitim meselesini konuşmak olmadığını göstermeye bu örnekle yeterli. Kendi evladının evine bile randevu almadan gidemeyen Kılıçdaroğlu''nun amacı kaos çıkarmak.
Devletin kurumlarını yozlaştırmak asla mümkün değildir. Bundan sonra devletin kurumlarına böyle rastgele gidemeyeceksin. Bitti artık.
Her şeyden önce devletin kurumlarına gidebilmek dürüstlük gerektirir. Sende bu dürüstlük yok. Sana bugüne kadar yeri geldi savunma bakanlarımı, dış işleri bakanımı gönderdim. Gidin brife edin, bilgilendirin diye. Ama sen adam değilsin ya. Değilsin. Dürüst değilsin dürüst.
Merkez Bankası bağımsız değil diyordun, seni kabul etti. Buyur, demek ki bağımsız ama sen bağımsız değilsin. Ben senin ipinin kimlerin elinde olduğunu çok merak ediyorum. O da meydana çıkacak tabi. Bakanlarımız ve diğer kamu görevlilerimiz de bu kifayetsiz muhterise böyle bir fırsatı vermeyerek doğrusunu yapıyorlar."