Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Ahmet B. ERCİLASUN
Ahmet B. ERCİLASUN

Durum ve tutum

1.Türkiye Cumhuriyeti devletinin PKK üslerine karşı sürdürdüğü operasyonlar doğrudur. PKK, bölücü bir terör örgütüdür ve ne bölücülükten vazgeçmiştir, ne de terörden. Bir devletin, ülkeyi bölmek isteyen ve bunun için teröre başvuran unsurlara karşı harekete geçmesinden daha tabii bir şey olamaz.

2. Kanunsuzluklara izin veren, kanunların çiğnenmesine göz yuman bir devlet düşünülemez.  Devlet demek aynı zamanda kanun hâkimiyeti demektir. Kanunların işletilmediği yerde devlet de kalmaz, demokrasi de. Devletlerin icra organları, kanunları uygulamak zorundadırlar. Ne süreç, ne açılım, ne de barış kavramları... Bunların hiçbiri kanunların uygulanmasına engel olamaz. Kanunların uygulanmadığı ülkede anarşi olur, insanların can ve mal güvenliği kalmaz. Böyle bir ortamda barıştan da bahsedilemez.

3. Bölücülük söz konusu olmasa dahi... Kanunsuzluk yapana kanun uygulanır. Sadece kanunların uygulanması, fakat ısrarla ve sürekli olarak kanunların uygulanması bile vatandaşa huzur ve güven verir. Ne açılım, ne süreç... Hiçbir politika, kanunların uygulanmaması için mazeret olamaz.

4. Şu an uygulanan operasyonların doğru ve haklı olması, ülkeyi bu duruma getiren iktidarın sorumluluğunu ortadan kaldırmaz. Esasen “süreç bitmiştir, sürecin devam etmesi mümkün değildir” anlamına gelen sözler eden yöneticiler, bu sözlerle ve operasyonların haklılığını anlatan ifadeleriyle, bugüne kadar izledikleri politikanın yanlış olduğunu bizzat ikrar etmiş bulunmaktadırlar.

5. Ancak bu, öyle sıradan ve basit bir yanlışlık değildir. Süreç adı altında ülkenin bir bölgesi ve hatta büyük şehirlerin belli semtleri bölücü teröristlere teslim edilmiştir. Bunun elbette siyasi sonuçları olmalıdır ve olacaktır. Son seçimlerde iktidar partisinin oyunun düşmesinin önemli sebeplerinden biri de budur. Halkımız bundan sonraki seçimlerde de aynı tavrı gösterecektir.

6. Kanunsuzluğa göz yummak sadece siyasi sonuçlarla da geçiştirilemez. Kanunları uygulamamak suçtur. Kanunları uygulamayanlar ve böylece terörün azmasına yol açanlar mahkemeler önünde de hesap vermek zorundadırlar.

7. Mevcut iktidar, paralel yapı dediği cemaatle on yıldan uzun süre iş birliği yapmış, birçok masum insanımızı ve subayımızı senelerce hapishanelerde süründürmüştür. İnsanlar, istikballerinden, sağlıklarından ve hatta canlarından olmuşlardır. “Bizi yanılttılar” demekle bu işin altından kalkılamaz.

8. Mevcut iktidarın yöneticileri, iki örgütle, hem cemaatle hem de PKK’nın temsilcileriyle ilişkilerinde yanılgıya düşmüşlerdir. Ve bu hatalar memlekete çok pahalıya mal olmuştur. Elbette bunun siyasi ve hukuki sonuçları olmak gerekir.

9. IŞİD belasını besleyen birçok kaynak ve sebep vardır. Bunlardan biri de Türkiye’de selefi gruplar için yaratılan ortamdır. Yanlış Suriye politikasıyla bir yandan sınırlarımızın yolgeçen hanına çevrilmesi, bir yandan da ülkemize milyonlarca yabancının doluşması, IŞİD için uygun fırsatlar yaratmıştır. Fakat bunlardan da önemlisi, iktidar partisi yöneticilerinin kendi dogmatik zihin yapıları dolayısıyla selefi grupların üreyebileceği ortamları yaratmış olmalarıdır.

10. Millî çıkarlarımızı ve bağımsızlığımızı ısrarla korumak şartıyla ABD ile iş birliği yapmak mümkündür. IŞİD belası için de, PKK belası için de ABD’nin desteğini sağlamak doğrudur. Ancak Amerika’nın güvenilmez bir müttefik olduğunu unutmamak gerekir. Irak’ta yaptığı ortadadır. Aynı şeyi Suriye’de de yapmak istediği açıktır. Bu sebeple Suriye’de, Türkiye aleyhine olabilecek en küçük bir harekette, İncirlik ve diğer alanlar tekrar ve derhal kapatılmalıdır. ABD millî çıkarlarına göre hareket ediyor; biz de millî çıkarlarımıza göre hareket etmeliyiz.   

Yazarın Diğer Yazıları