Durmuş Yılmaz'dan McKinsey anlaşmasına tepki

Durmuş Yılmaz'dan McKinsey anlaşmasına tepki

Hazine Bakanı Berat Albayrak’ın Maliyet ve Dönüşüm Ofisi için ABD’li şirket McKinsey ile anlaşmasına tepki gösteren İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Yılmaz, “Bilgilerimizi diğer danışmanlarına istihbarat edebilirler” dedi.

FATMA GÜL/YENİÇAĞ

Yeni Ekonomi Programı ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Hazine Bakanı ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, “Yeni program bünyesinde kurulan Maliyet ve Dönüşüm Ofisi için uluslararası yönetim şirketi McKinsey ile çalışmaya karar verdik. 16 bakanlıktan temsilcilerin bulunduğu bu ofis, tüm hedeflerimizi ve sonuçlarımızı her çeyrekte kontrol edecek” ifadelerini kullandı.

Berat Albayrak’ın bu açıklamasının ardından McKinsey adlı danışmanlık şirketinin nasıl bir şirket olduğu merak konusu oldu.

Konuyla ilgili Yeniçağ’a değerlendirmelerde bulunan İYİ Parti Ekonomiden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Durmuş Yılmaz, ABD’li şirketle olan anlaşmaya tepki göstererek, şirketin, bilgilerimizi istihbarat yaparak diğer danışmanlık isteyenlere servis edebileceğini söyledi.

Aynı zamanda Merkez Bankası eski Başkanı olan Yılmaz, hükümetin bu danışmanlık anlaşmasıyla IMF’yi terk etmek istediğini vurguladı. Yunanistan’da yaşanan krizi hatırlatan Yılmaz, “Şunu gördük ki geçmişte Yunanistan, IMF’siz kurtarılamadı” şeklinde konuştu.

Hükümetin yaşanan krizi yanlış okuduğunu da sözlerine ekleyen Yılmaz, “Türkiye’deki olan biten bir yapısal sorun. Bu yapısal sorunu çözmek için bu tür danışmalıklar yeterli değil” dedi.

“IMF İLE YAPILAN ANLAŞMA…”

Durmuş Yılmaz’ın açıklamaları şu şekilde:

“IMF ile yapılan Schengen anlaşmasında bir ülkenin ekonomisi eğer sorunlu hale geldiyse ve IMF’den gidip yardım istediyse IMF standart istikrar programı ortaya koyar ve ülkeden o programın uygulanabilmesi için de can suyu şeklinde bir başlangıç kredisi uygun görülür. O program dahilinde 3’er aylık periyotlarla programın nasıl gidildiği, harcanan paranın amacına ulaşıp ulaşmadığını tespit etmek için bir takip sistemi kurar. Her 3 ayda bir IMF’nin deyim yerindeyse komiseri ülkenin ekonomik yönetimine ortak olur ve size de ödevinizi yapıp yapmadığınızı sorar. IMF’yle yapılan anlaşma budur. Bizim Orta Vadeli Programımıza bir perspektif verildi. Bu perspektif çerçevesinde de Hazine Bakanlığı bünyesinde de bir organ kurulacağı, bu organın da 3’er aylık dönemler itibariyle gelişmeleri takip edeceği ve kamuoyuna açıklama yapacağı söylendi. “

durmus-yilmaz-iyi-parti-gidahatti.jpg

“BİLGİLERİMİZİ DİĞER DANIŞMANLARA İSTİHBARAT EDEBİLİRLER”

“Anlaşılıyor ki McKinsey şirketi bu denetlemeyi yapmak, içeriye ve dışarıya bu bilgiyi servis etmek üzere görevlendirilmiş bir şirket gibi görünüyor. 16 Bakanlığın temsilcileriyle birlikte ortaya konulacak olan istikrar programını ve alınacak olan eylemleri, bu eylemlerin gerektirdiği harcamaların hedefine ulaşıp ulaşmadığını denetleyecek bir sistem gibi düşünülüyor. Ama McKinsey şirketi, bilgi toplayarak, istihbarat yaparak, rapor hazırlayarak dünya kamuoyuna para karşılığında satan veya ondan danışmanlık hizmeti almak isteyenlere ülkenin raporlarını verecektir.”

MCKİNSEY BİRÇOK YATIRIMCIYI MAĞDUR ETTİ

“Geçmişte Enron diye Amerika’da bir şirket vardı. Bu şirketi McKinsey denetledi ama çok yanlış işler yaptılar. Nihayetinde Enron şirketi battı, bir sürü yatırımcıyı da mağdur ettiler. Hükümet bankacılık sisteminde test uygulayacaklarını söyledi. Bu uygulanan testin sonunda eğer şirketler kesiminden bankacılık sisteminin üzerine bir yük gelir de bunun yeniden sermayelendirilmesi gerekirse, bu sermaye ihtiyacını Mckinsey yapamaz. McKinsey sonuç olarak bir hizmet satan kuruluş. Madem IMF’siz bir yöntem düşünülüyor, McKinsey’den de sermaye sağlanamaz. O zaman bu sermaye Körfez’den mi gelecek, Çin’den mi gelecek, yoksa Varlık Fonu’nda böyle bir sistem mi kurulacak bilemiyoruz. Şunu gördük ki geçmişte Yunanistan, IMF’siz kurtarılamadı. Hükümet olanı biteni yanlış okuyor. Türkiye’deki olan biten bir yapısal sorun. Bu yapısal sorunu çözmek için bu tür danışmalıklar yeterli değil.”

İlgili Haberler