Durmuş Yılmaz: MHP'liler kendini kandırılmış hissediyor

Durmuş Yılmaz: MHP'liler kendini kandırılmış hissediyor

Eski MHP Uşak Milletvekili Durmuş Yılmaz, seçmenin kendisini aldatılmış hissettiğini söyledi. MHP'lilerin büyük çoğunluğunun da referandumda 'hayır' diyeceğini savundu.

Eski Merkez Bankası Başkanı ve eski MHP Milletvekili Durmuş Yılmaz, MHP seçmeninin kendisini kandırılmış hissetğini söyledi. MHP’lilerin yüzde 80’inin referandumda ‘hayır’ oyu vereceğini iddia eden Yılmaz’a göre ekonomide de işler iyi gitmiyor.

EKONOMİ 2001 KRİZİNE DOĞRU İLERLİYOR

Türkiye’de ekonominin 2001 krizindeki noktaya doğru ilerlediğini öne süren Yılmaz, şöyle devam etti: Yılmaz, anayasa referandumundan ‘evet’ çıkması halinde ekonominin daha da karmaşık bir hal alacağını söyledi. Yılmaz MHP seçmenin de yüzde 80’inin referandumda ‘hayır’ oyu vereceğine inandığını da belirtti. Yılmaz, şöyle dedi:

“MHP seçmeni ile temas ettiğimde onların kendilerini aldatılmış hissettiklerini görüyorum. Ben de kendimi aldatılmış hissediyorum. Ben 7 Haziran ve 1 Kasım seçimlerinde köy köy, kasaba kasaba dolaştım. Ama seçim bildirgemizde ne söylediysek şimdi tersi oluyor. Ve insanlar bana, ‘Geldiniz, bizim köyümüzde böyle söylediniz ama şimdi tam tersini yapıyorsunuz’ diyorlar. Benim şu an o insanlara verecek cevabım yok, çok zor durumdayım.”

‘BÜYÜK KORKU VE ENDİŞE VAR’

Yılmaz, OHAL’in ekonomiye etkilerine iliştin de şu değerlendirmeyi yaptı: “Toplumda benim gördüğüm kadarıyla büyük bir korku ve endişe var. Kimse elindeki parayı harcamak istemiyor ve sermayeyi yurtdışına kaçırıyor. Kimse elini taşın altına koyup da yatırıma dönüştürmüyor bu atmosferden dolayı. Mesele bu.”

‘AKADEMİSYENLERİN İHRAÇ EDİLMESİ YANLIŞ’

Akademisyenlerin ihraç edilmesine tepki gösteren Yılmaz, şunları dile getirdi: “Son derece yanlış bir karar. Üniversite dediğiniz yer her türlü fikrin serbestçe söylenebildiği, yazılabildiği, tartışılabildiği bir ortamdır. Üniversitede akademisyenler, savaşlarını kılıçla, kalkanla tüfekle yapmazlar, kalemleriyle makaleleriyle yaparlar. En saçma fikri bile makale olarak yazarsınız, bunu başkaları okur, ona karşı görüşünü yazar. Tartışılır ve bir yere varılır. Zaten bilim de böyle ilerler. Dolayısıyla, akademisyenlerin Türk Ceza Kanunu’na göre tanımlanmış bir suç işlememeleri koşuluyla görüşlerini ortaya koymaları, sözlü ve yazılı ifade etmeleri bir ülkenin olmazsa olmazıdır.”

İlgili Haberler