DÜNYANIN GÖZÜNDE ATATÜRK -9-

DÜNYANIN GÖZÜNDE ATATÜRK -9-

Osmanlı İmparatorluğu’nun külleri arasından Türk ulusu yeniden doğmuştur

ATATÜRK 30 AĞUSTOS’U ANLATIYOR -9-

 

 

Count Leon Ostrorog ise “The Angora Reform” adlı eserinde, İslam âleminde şimdiye değin asla gerçekleşmeyen bir devrimi yeni Türkiye’nin liderinin gerçekleştirdiğine inandığını yazıyordu. Ostrorog, Türkiye’de İslam’a ilişkin neyin korunduğu şeklindeki bir soruyu ise, yeni bir anlayış veya daha doğrusu, doğu için yeni bir inanış, anlayış diye cevap veriyordu. Yazara göre Türk reformcuları gerçekte kanunları ve yargıyı laikleştirmek istiyorlardı ve bu durum Türkiye’de İslam’ı muhtemelen İngiltere ve Fransa’da hukukun ve yargının laikleşmesinin Hristiyanlığı yok etmesinden daha fazla yok etmeyecekti ve kökünden söküp atmayacaktı.

Türkiye’de bulunmuş ve Atatürk’le görüşmüş olan Grace Ellison ise “Turkey-To-Day” adlı kitabında, Türkiye’nin yaratıcısı olan Mustafa Kemal Paşa’ya referans vermeden, onu anmadan Türkiye ile ilgili tek satır yazılamayacağına işaret ettikten sonra, Mustafa Kemal Paşa’yı “büyük bir yaratıcı ve usta bir düşünür” olarak tanımlıyordu.
Atatürk’ün sağlığında yazılan bu kitaplar ve diğerlerinde ortak tavır Mustafa Kemal Paşa’nın tartışılmaz liderliği ve halk nazarında sarsılmaz yeri idi. Yani halkına mal olmuş ve onların gözünde ülkenin kurtarıcısı büyük asker ve devlet adamıdır. Doğulu yazar N. Akmal Ayyubi’nin “Çağdaş Düşüncenin Işığında Atatürk” adlı (ayrı basım, İstanbul, 1983) eserinde; “Avrupa’nın ’hasta adamı’nın geçirdiği ameliyat modern dönem tarihinin en önemli ameliyatlarından biridir, bu ameliyat hastayı mezara götürmekten kurtarmış, toplumsal düzenin her alanını sarıcı değişiklikler biçiminde ortaya çıkan sağlık verici perhizler ile güven yaratmış ve Mustafa Kemal Atatürk’ün becerikli kılavuzluğuyla, Osmanlı İmparatorluğu’nun külleri arasından Türk ulusu yeniden doğmuştur.” diyerek giriş yaptığı makalesinde, Atatürk’ü Asya açısından dinamik bir kişilik olarak tanımlayarak, Atatürk’ün milliyetçilik, halkçılık ve laiklik ilkeleri ile doğuda reformizmin, modernizmin ve laikliğin tartışılmaz önderi olduğunu ve Atatürk önderliğinde Türkiye’deki başarıların Asyalılar için ulusal ilerleme ve özgürlüğün simgesi olduğunu vurgulamıştır.
Ayyubi Türkiye ve Atatürk dönemine ilişkin yazılarında, Atatürk’ün Asya kıtasında batı uygarlığının başlıca temsilcilerinden birisi olduğuna işaret ederek; “Eşine az rastlanan bir gerçekçiliği dinamik bir kişilikle birleştirerek, Mustafa Kemal Hint alt kıtasındaki aydınların da hayal gücünü kuvvetlendirmiştir.” diyordu. Atatürk’ün Hintli aydınları dolaylı veya dolaysız olarak etkilediğini ve özelikle kurduğu modern, Laik Cumhuriyet’in bunda etkili olduğunu vurgulamaktadır.