Dünyanın enerji stratejisi

Son birkaç aydır Batılı basın yayın kuruluşları ve akademi camiası sık bir şekilde enerji konusunu işlemektedir. Biz de iki hafta önce petrol fiyatları stratejisiyle ilgili bir makale yazdık ama konu biraz eksik kalmıştı, zira yerimizin darlığı, konunun genişliği ve önemi bizi birçok defa yazmaya zorlamaktadır.

Medeni dünyanın gündemi ile geri kalmış arkaik zihniyetlerin yönettiği ülkelerin gündemi tamamen farklı oluyor. Bizim de içine itildiğimiz Orta Doğu ülkelerinin gündemi terör, ölüm ve yıkımla uğraşırken Batılı ülke aydınları, politikacıları ve uzmanları halklarının ve ülkelerinin gerçek ihtiyaçları ve refahı konusunda kafa yorup çareler aramaktadırlar. Enerji modern dünyanın, insanların ve kalkınmanın temel gereksinimidir. Gıda gibi, ilaç gibi hayati ihtiyaç haline gelmiştir. İnsanlar ve devletler günümüzde enerjisiz yapamazlar. Günümüzün her anında enerji kullanmaktayız, ısınma, haberleşme, aydınlanma, üretimde, ulaşımda velhasıl sürekli bir enerji ihtiyacı içindeyiz. Peki bu kadar önemli bir konuda dünya ve Türkiye ne yapmaktadır buna yakından bakalım ve Türk kamuoyu ile hükümetin dikkatine sunalım.

***

Uzmanlar enerjiyi kabaca iki temel kategoriye ayırarak değerlendirmektedirler. a-temiz enerjiler (Güneş ve rüzgâr gibi), b-temiz olmayan enerjiler (petrol ve nükleer gibi). Bugün bütün dünya, özellikle de hem ucuz, hem de temiz olması nedeniyle güneş ve rüzgâr enerjisine yönelmiştir. Biz de bugün temiz enerji konusunda yapılan çalışmaları yerimiz ölçüsünde dikkatinize sunacağız. UNEP'in (Birleşmiş Milletler Çevre Programı, United Nations Environment Programme) her yıl yayınladığı dünya enerji çalışmaları istatistiği birkaç ay önce, yenilenebilir enerji yatırımı, 2014 rakamlarını açıklamıştır. Bu yatırımlarda, normalde enerji ihtiyacı ve açığı olan ülkelerin başı çekmesi gerekirken ABD, Japonya, Almanya ve İngiltere gibi enerji yatırımlarına çok fazla ihtiyacı olmayan ülkelerin başı çektiğini görmekteyiz. Bunun da nedeni, kalkınmış ülkeler petrol ve nükleer enerjiden ziyade temiz ve yenilenebilir enerji kaynağı olarak adlandırılan güneş ve rüzgâr enerjisine döndüklerini göstermektedir. Bir başka ifadeyle bu yatırım rakamları enerjide bir dönüşüm başladığını göstermektedir. Bu durum da insanlık için çok önemlidir.

***

Dünya istatistikleri zor ve kapsamlı olduğu için genelde bir buçuk iki yıllık gecikmeyle kamuoyuna ulaşır, bu nedenle 2014 yenilenebilir enerji yatırımları rakamları yeni açıklanmıştır. ABD, 44.1 milyar dolar, Japonya 36.2, İngiltere 22.2, Almanya 8.5, Brezilya 7.1 milyar dolarlık temiz enerji yatırımı yapmışlardır. Türkiye ise bir milyar doları biraz aşarak (1.1) dünya istatistikleri arasında yer almıştır. Yenilenebilir enerji yatırımları sürprizini dünya enerji tüketim devi 103 milyar dolarla Çin yapmıştır. Çin hem sürekli artan üretimi için ihtiyaç duyduğu enerjiyi hem de temiz enerjiye ve çevre kirliliğine olan duyarlılığını göstermesi açısından çok önemlidir. Ancak bu iyi habere rağmen dünyanın enerji ve hava kirliliği sorunu artarak devam etmektedir. Zira, bugün itibariyle dünyada kullanılan enerjinin %87'sinin kirli enerji olarak nitelendirilen karbon ve fosil enerjisi olduğu bir gerçektir. Ancak iyi haber, 2014 yılında dünyada 130 milyar dolar karbon enerji kaynakları yatırımına karşılık, 286 milyar dolar temiz ve yenilenebilir enerji kaynaklarına yatırım yapılmıştır. 2004-2015 yılları arasında dünyada, temiz enerjiye yatırım altı kat artmış ve toplam yatırım 230 trilyon doları bulmuştur.

Dünya Fikri Mülkiyet Örgütü (World Intellectual Property Organization) konuyla ilgili yaptığı açıklamada, temiz enerji olarak nitelendirilen alanlarda (rüzgâr, biokarbon, güneş fotovoltaik, güneş termik, vd..) çalışan en büyük yirmi şirketin ve en fazla patent alan ülkenin Çin olduğunu açıklamıştır. Müslüman ülkeler de 14 asırdır abdest nasıl bozulur, hırsızlık parayla cami yaparsam cennete gidebilir miyim gibi benzer konuları tartışmaktadır.

Yazarın Diğer Yazıları