Yeni doğan bebek için hayati önem taşıyan ve gelişimi açısından oldukça önemli olan anne sütü, kimi zaman yetersiz kalabilir. Anneler için korkulu bir rüya olan bu dönemde anne sütünün kalitesini düşürecek yiyeceklerden ve alışkanlıklardan uzak durmak oldukça önemlidir. “Bebeğim yeterince beslenemiyor mu?” endişesi annenin bebeğine karşı hissettiği aşırı sevgi ve bağlılıktan kaynaklanmaktadır. Oysaki her annenin sütü bebeğine yeter.
Bu dönemde sütünün yetersiz kalacağı düşüncesiyle oldukça tedirgin olan ve gözlemlenen her sorunu sütünün yetersiz olmasına bağlayan anneler, ek gıdalara başvurarak mama kullanımına başlamaktadırlar. Ancak bebekler için en değerli ve besleyici besin şüphesiz ki anne sütüdür. Anne sütünün kalitesinin artması için doğru ve sağlıklı beslenme oldukça önemlidir.
Bebeğin ağlaması, sütü dışarı çıkarması ve benzeri durumlar anneleri kaygıya sürükleyerek sütün yetersiz kaldığı ve bebeğin beslenemediği gibi düşüncelere kapılmalarına neden oluyor. Ancak bu durumlar farklı nedenlerden dolayı kaynaklanabileceğinden sonuç anne sütünün yetersiz kalmasına bağlanmamalıdır. Ek gıda geçişine başvurmadan önce mutlaka doktorunuza danışmalı ve bunun kararını birlikte vermelisiniz.
Emzirme döneminde doktorunuzun tavsiyeleri ve önerileri doğrultusunda beslenmelisiniz. Doğru ve sağlıklı beslenmeniz durumunda anne sütünün miktarı konusunda bir endişeye kapılmanız yersiz olacaktır. Sağlıklı bir anne iki bebeğe yetecek bir kapasiteye sahiptir. Bu nedenle ek gıdalara başvurmak yerine anne sütüne devam etmek ve bu süreçte sürekli olarak doktorunuz ile irtibat halinde olmanız oldukça önemlidir.
Bebeğin gelişimi açısından oldukça önemli olan anne sütü, bebeğin gelişimine büyük oranda katkı sağlarken aynı zamanda çeşitli hastalıklara karşı etkili bir koruma ve direnç sağlamaktadır. Bebeğiniz ilk 6 ay yalnızca anne sütü ile beslendikten sonra 6 aydan 2 yaşına kadar geçen sürede ek gıdalarla birlikte devam eden anne sütü, bebeğinizin gelişimi ve bağışıklık sistemi açısından oldukça önemlidir. Anne sütü aynı zamanda annenin sağlığı açısından da oldukça önemlidir. Yapılan araştırmalarda emziren annelerin meme ve yumurtalık kanserine yakalanma riskinin düştüğü belirtilmiştir. Aynı zamanda emziren annelerin doğum sonrasında kilo vermeleri daha kolay olmaktadır.
EMZİREN ANNE NASIL BESLENMELİ
Anne sütünün miktarının ve kalitesinin artması sağlayan başlıca unsur sağlıklı ve dengeli beslenmektir. Bu konuda doktorunuza danışabilir ve birlikte bir program hazırlayabilirsiniz. Ancak emzirme döneminde sıvı tüketimine mutlaka özen göstermelisiniz. Bol sıvı tüketiminin yanı sıra özellikle bol bol su tüketmek oldukça önemlidir. Uzmanlar emziren annelerin günde 3 litre su içmeleri gerektiğini belirtiyorlar.
Emziren anneler bu dönemde sıvı tüketimini öğünlerinde çorbaya yer vererek destekleyebilirler. Özellikle sulu ve sıcak tüketilen çorbalar sütün artmasını desteklediği gibi aynı zamanda fazla kilonun atılmasına da yardımcı olmaktadır. Uzmanlar her gün düzenli olarak mercimek gibi bakliyat çorbalarının yanı sıra yoğurt çorbasının tüketimini de önermektedir. Sıvı tüketimi aynı zamanda süt ve ayran ile desteklenebilir.
Lohusa şerbetinin anne sütünü arttırdığı yönünde söylentiler olsa da şeker oranının yüksek olmasından dolayı uzmanlar tarafından önerilmemektedir. Lohusa şerbetinin yanı sıra hazırlanan kompostoların şeker oranı oldukça önemlidir. Az şekerli olarak hazırlanan kompostolara kuru üzüm ve kayısı ekleyerek tatlandırabilirsiniz.
Kilo problemi olmayan annelerin emzirme dönemlerinde tahin pekmezi tüketmesi oldukça faydalıdır. Bebeğin zeka gelişimine katkıda bulunmasının yanı sıra annenin sağlığı açısından da oldukça önemlidir. Şeker tüketiminin azalması koşuluyla tüketilen tahin pekmezi, annenin kabızlık ve üşüme gibi sorunlarına karşı etkili bir çözüm sunar. Pekmez tüketiminin yanı sıra bal tüketiminin de anne sütü için oldukça faydalı olduğu belirtilmektedir.
Annenin tükettiği besinler sütün kalitesini doğrudan etkilemektedir. Bu nedenle annenin vitamin ve mineral bakımından zengin besinler tüketmesi oldukça önemlidir. Emziren annelerin çeşitli şarküteri ürünlerinin yanı sıra kafein ve asit içeren içeceklerden uzak durmaları önerilmektedir. Emziren anneler protein bakımından zengin olan yumurta, süt, et ve balık gibi gıdaların tüketimine ağırlık vermelidir.
Rezene ve dereotu tüketiminin anne sütünü arttırdığı yönünde söylentiler uzun yıllardan beri bilinmektedir. Düzenli olarak tüketilen rezene ve dereotunun anne sütünün üretimini destekleyen hormonal değişiklikleri sağlarken aynı zamanda östrojen ve prolaktin üretimini teşvik eder. Ancak emziren annelerin bitkisel çay tüketiminden önce mutlaka doktorlarına danışmaları ve onay almaları önerilmektedir. Aksi halde kişiden kişiye değişen yan etkilerin meydana gelmesi söz konusu olabilir.
Anne sütünü arttırıcı özelliği ile bilinen diğer gıdalar ise incir, beyaz üzüm, beyaz dut ve dut kurusudur. Geleneksel olarak bilinen ve emziren annelerin tüketmesi önerilen bu besinler vücut direncini arttırmanın yanı sıra anne sütüne büyük oranda katkı sağlar.