Bilim insanları daha önce, yaklaşık 450 milyon yıl önce meydana gelen Geç Ordovisyen olayının bir buz çağının sonlanmasıyla bağlantılı olduğunu düşünüyordu. Buna göre buz çağının sonlanması, deniz seviyelerinin yükselmesi ve okyanuslardaki oksijen oranının düşmesiyle sonuçlandı.
Günümüzdeki kıtaların pek çoğunun henüz Pangea isimli tek bir kara kütlesi olduğu çağda, deniz temelli yaşam süren tüm türlerin yaklaşık yüzde 85'i yok oldu.
Ancak yeni araştırma, yanardağ püskürmelerinin gezegeni ısıtmaya ve okyanuslarda canlıların boğulmasıyla sonuçlanan oksijensizleşmeye yetecek kadar karbondioksit saldığını gösteriyor.
Çalışmaya liderlik eden araştırmacılardan Hull Üniversitesi profesörü David Bond, bu süreci bir kutu kolanın gazlılığıyla karşılaştırarak açıkladı.
New York Times'a konuşan Bond, "Eğer buzdolabındaysa güzel ve gazlı kalır çünkü karbondioksitteki gaz da sıvı içinde kalır" dedi.
Fakat eğer dışarıda güneş vuran bir masada bırakırsanız ve gerçekten ısınırsa, bu gaz hızlıca sıvıdan hızla ayrışır ve elinizde gazı kaçmış bir kola kalır.
Profesör Bond ve Kanada Jeolojik Araştırma kurumundan Dr. Stephen Grasby, İskoçya'nın güneyindeki küçük bir akarsudan topladıkları Ordovisiyen dönemine ait kayaç örneklerinin ısıtıldığında bol miktarda civa saldığını keşfetti. Bu durum o dönemde volkanik püskürmelerin gerçekleştiğine işaret ediyordu.
Kayaçlar ayrıca, molibden ve uradyum da saldı. Bu da aynı zamanda okyanusların oksijene aç kaldığını gösterdi.
Geology dergisinde yayımlanan yeni araştırma, o dönemdeki buzullaşmanın etkisini yok saymıyor ancak soğuk iklimin volkanik püskürmelerle tetiklenen küresel ısınma olaylarından etkilendiğini ileri sürüyor.
Araştırma, bu yıl yayımlanan başka bir çalışmayı izledi. O çalışmada da Geç Ordovisiyen kitlesel yok oluşunun okyanuslardaki üç milyon yıldan uzun süren ciddi oksijen eksikliğiyle bağlantılı olduğu ortaya konmuştu.
En ünlü kitlesel yok oluş ise yaklaşık 65 milyon yıl önce gerçekleşen ve kuşlar dışındaki tüm dinozorların soyunun tükenmesine yol açan Kretase-Tersiyer olayı.