Prof. Dr. Ege Güleç Balbay, “Tüm dünyada KOAH nedenli ölüm sayısı 2019''da 3,22 milyonu bulmuş ve ölüm sayısı 2007 ile 2017 arasında yüzde 17,5 artmıştır” ifadelerini kullandı.
Balbay, KOAH’ı, kalıcı solunumsal yakınmalarla birlikte nefes alıp vermede zorluk ile karakterize, yaygın, önlenebilir ve tedavi edilebilir bir akciğer hastalığı şeklinde tanımladı. Balbay sözlerinin devamında, “Hastalık, dünyada yetişkin nüfusun 10''da birini etkiler ve dünya çapında en yaygın üç ölüm nedeninden biridir. Tüm dünyada KOAH nedenli ölüm sayısı 2019''da 3,22 milyonu bulmuş ve ölüm sayısı 2007 ile 2017 arasında yüzde 17,5 artmıştır” dedi.
BESLENME ÖNEMLİ
Balbay, KOAH’ın erken yaşta başlayabileceğini ve genç bireyleri etkileyebileceğini dile getirerek KOAH’da en sık görülen yakınmaların; öksürük, balgam, nefes darlığı ve bazı olgularda yorgunluk hissi olduğunu sözlerine ekledi.
KOAH''ın tanısının, sağlık kurumlarında basit ağrısız bir test olan “Nefes Ölçüm Testi” ile kolayca konulabildiğini söyleyen Prof. Balbay, KOAH tanısı konulan kişilerin; tütün ve tütün ürünlerinin kullanımını bırakmaları, zararlı toz ve gaz içeren ortamlardan, hava kirliliğinden uzak durmaları, sağlıklı beslenmeleri ve günlük egzersiz yapmaları tavsiyesinde bulundu.
Hastalığın seyrini kötüleştiren, hatta ölümlere neden olan alevlenmelerden ve zatürreden korunmak için grip ve zatürre aşılarının yaptırılması ve nefes yoluyla alınan ilaç tedavilerinin düzgün uygulanmasının önemi üzerinde duran Balbay, bu tedavilerin yanı sıra, sağlıklı beslenmenin, fiziksel aktivitenin ve gerekirse akciğer rehabilitasyonu uygulanmasının, hastaların günlük yaşamlarının daha kaliteli hale gelmesini sağladığını ifade etti.
“HAVA KİRLİLİĞİ ETKİLİYOR”
Günümüzde tütün kullanımının yanında, iç ve dış ortamda fosil yakıt (odun, kömür, petrol, gaz) ile biyokütle (bitki sapları, tezek vb.) dumanına ve hava kirliliğine maruz kalmanın da önemli risk faktörleri oluşturduğunu belirten Prof. Dr. Balbay, yetersiz beslenme, enfeksiyonlar, iç ve dış ortam kirleticilerine pasif maruz kalmaya bağlı olarak doğumdan önce ve sonra akciğer gelişiminin geri kalmasının da KOAH''a yol açabileceği uyarısında bulundu.
Artan tütün kullanımı, yoğun şehirleşme ve kötüleşen hava kalitesinin de çoğu düşük ve orta gelirli ülkelerde bu faktörlere maruz kalma riskini artırdığına işaret eden Düzce Üniversitesi öğretim üyesi, bu risk faktörlerine maruziyetin azaltılmasının, KOAH''ın gelecekteki yükünü azaltması açısından önemine vurgu yaptı.