Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Sözcüsü Tarik Jasarevic, COVID-19’a karşı geliştirilen ve kullanılmaya başlanan aşıların virüse karşı koruyuculuğunun olduğuna dair henüz bir kanıt olmadığını söyledi.
ÖNLEMLER DEVAM
Jasarevic, bu nedenle aşı olan herkesin toplumu korumak ve toplumsal bağışıklığın kazanılmasını sağlamak için fiziksel mesafe kuralı, maske kullanımı ve kalabalık ortamlardan uzaklaşma gibi önlemleri almaya devam etmesinin önemli olduğunu belirtti.
ETKİLİ OLUP OLMAYACAĞI ARAŞTIRILIYOR
Independent Türkçe’den Benan Kepsutlu’nun; aşıların mutasyona uğrayan virüsler üzerinde de etkili olup olmayacağıyla alakalı sorusuna, “Dünya Sağlık Örgütü olarak bu değişimin virüsün davranışını nasıl etkileyeceğini anlamak, daha ciddi bir hastalığa neden olup olmayacağını görmek için de Birleşik Krallık ve Güney Afrika'daki sağlık yetkilileriyle yakın temas halindeyiz" şeklinde yanıt veren Jasarevic, "Mutasyona uğrayan COVID-19'un, aşılar üzerinde etkili olup olmayacağı çalışmaları da devam ediyor” ifadelerini kullandı.
Jasarevic, aşıların bu zamana kadar hastalığın gelişimine kadar etkili olduğunu söyleyerek kişinin enfekte olmasını engelleyip engellemediğini bilmediklerini, aşıların enfeksiyona karşı koruduğunu gösteren kanıtlarının bulunmadığını belirtti. Bu sebeple aşı olan herkesin COVID-19’a karşı bu zamana kadar uyguladıkları önlemleri aşı olduktan sonra da devam ettirmelerinin önemli olduğunu ekledi.
DİKKAT ÇEKEN AÇIKLAMALAR
Sözcü Tarik Jasarevic öne çıkan açıklamaları ise şöyle;
"Jasarevic'in açıklamalarına göre şu anda 220’den daha fazla aşı geliştirilme aşamasında ve bunlardan 61 aday aşının (16’sı Faz 3 denemelerinde) insan deneyleri devam ediyor.
GÖRÜŞMELER SÜRÜYOR
İngiltere ve Güney Afrika'da tespit edilen ve daha kolay yayıldığı açıklanan mutasyona uğramış virüsle ilgili araştırmalar devam ediyor. Dünya Sağlık Örgütü, virüsteki bu değişikliğin COVID-19’un davranışları üzerindeki etkisini anlamak için İngiltere ve Güney Afrika’daki sağlık yetkilileriyle yakın temas halinde.
İKİ MUTASYON
Mutasyona uğrayan virüsün aşıya etki edip etmeyeceği üzerine de çalışmalar şu anda devam ediyor. Her iki mutasyonun da ortak bir mutasyonu (501Y) varken, Güney Afrika ve İngiltere’den bildirilen bu mutasyonların ayrı ayrı ortaya çıktığı biliniyor."