Antalya'da 9'uncu sınıfta öğrenim gören Almira Sapmaz, Delfin Kaplan, Elif Dilom Alkan ve Zeynep Sude Kısa, yazılımı kendilerine ait yangın söndürme robotuyla RoboteksTurkey yarışmasına katıldı. Ağırlığı 1,8 kilo, boyu 50 santimetre olan robot, prototip legolarla montajlandı. Yazılımla desteklenen robotun bazı materyalleri 3D yazıcıdan çıkartılarak geliştirildi. Alevi, zemin rengi ve engel mesafesini algılayan sensörler eklenen robot, RoboteksTurkey Yarışması'nda ikincilik elde etti. 'Yangın söndürme robotu', Estonya'nın başkenti Talinn'de 29 Kasım- 2 Aralık tarihlerinde düzenlenen dünyanın en büyük robot festivali 'Roboteks International'da 'Firefighter' kategorisinde dünya 2'ncisi oldu. 4 öğrencinin şimdiki hedefi ise robotu hayata geçirmek.
'GÜZEL BAŞARILAR ELDE ETTİK'
Roboteks yarışmasının ilk defa Türkiye'de Antalya'da gerçekleştiğini anlatan Almira Sapmaz, yarışmaya 2,5 ay gibi kısa sürede hazırlandıklarını anlattı. Sapmaz, “Ciddi emek harcadık. Güzel başarılar elde ettik. Türkiye'deki robot yarışmasında ikinci olduk ve Estonya'daki International Roboteks Yarışması'na gitmeye hak kazandık. Hepimiz için güzel bir deneyim oldu" dedi.
YANGINI SÖNDÜRMEK İÇİN KAĞIDIN ARKASINA AHŞAP EKLENDİ
Tasarlayıp kodladıkları yangın söndürme robotu hakkında bilgi veren Delfin Kaplan ise, “Robotu yaparken ilk olarak yangını söndürmek için pervaneyi düşündük. Ama pervanenin çıkardığı rüzgar mumu söndürmek için yeterli değildi ve istediğimiz kadar rüzgar çıkarmıyordu. Sonrasında arkadaşlarımızla ve öğretmenimizle düşünüp, kağıt fikri aklımıza geldi. Kağıt, hem çıkardığı rüzgarla, hem de ateşin üzerini kapatarak mumu söndürmeyi başardı. Estonya'ya giderken de kağıdın arkasına ahşap ekledik. Çünkü bazen önündeki sensörü kapatıyordu" diye konuştu.
ÇEŞİTLİ SENSÖRLER EKLENDİ
Legolarla ve 3D yazıcıdan çıkardıkları materyallerle yaptıkları yangın söndürme robotunu çeşitli sensörlerle geliştirdiklerini anlatan Elif Dilom Alkan da, "Robotumuzun önüne mesafe sensörü ekledik. Parkurdaki engelleri algılayıp vaktinde durmasını sağlıyor. Engellere çarpıp parkura zarar vermiyor. Renk sensörü ortamdaki ışığı algılayarak mumun yerini saptıyor. Buna göre pervaneyi çalıştırıyor. Pervane de dönerek mumları söndürüyor. Arkadaki renk sensörleri ise parkurun etrafındaki siyah çizgileri algılayıp parkurdan çıkmasını önlüyor. Robotumuz parkurdan çıkmadığı için de diskalifiye olmadık. Türkiye yarışmasında ilk deneyim olduğu için aksaklıklar tabi ki yaşadık. Buna rağmen Türkiye ikinciliğinden dünya ikinciliğine yükseldik. Bu gerçekten büyük bir başarı" dedi.
SAHANIN IŞIKLARINA GÖRE YENİ KODLAMA YAPILDI
Estonya'da düzenlenen yarışmaya grup adına giden Zeynep Sude Kısa, dünya şampiyonasındaki deneyimlerini aktardı. Kısa, “Estonya'da üniversite öğrencileriyle de karşılaştık. Okulumuzda mühendislik eğitimleri aldığımız için açıkçası çok zorlanmadık. Çok eğlendik. Dünya şampiyonasına tek gideceğim için çok endişeliydim, ama orada öğretmenim ve diğer branştaki arkadaşlarım sayesinde dünya ikinciliği aldık. Orada ülkemizi temsil etmek büyük bir gururdu. Estonya'da Türkiye'den farklı olarak 13 yaş altı ve 14 yaş üstü iki farklı gruba ayrılmıştık. Yarışma sahasında çok fazla ışık vardı. O ışıklar renk sensörlerimizin değerlerini etkilediği için o sahanın ışık değerlerini algılayarak yeni bir kodlama yapmamız gerekti. Bu aksaklıklara rağmen dünya ikincisi olduk" diye konuştu.
MÜHENDİSLİK DÜZEYİNDE YARIŞMA
Öğrencileriyle gurur duyduğunu ifade eden okulun Robotik ve Proje Öğretmeni Cem Yurtlak, yarışmaya katılma aşamasını anlattı. Yurtlak, şöyle konuştu:
“RoboteksTurkey yarışmasını öğrendiğimiz zaman büyük bir heyecanla yarışmaya katılmaya karar verdik. 9 grupla katıldık. 7'siyle Türkiye derecesi aldık. Derece alan gruplarımızda Estonya'ya katılma şansı yakaladık. Estonya'da bütün dünyadan gelen, ülkelerinde ilk 3'e girenler, yarışma fırsatı yakaladı. Dünya şampiyonasına katılma fırsatını bulmak, bizim için gurur vericiydi. Türkiye ikinciliğini elde edince öğrencilerimizle birlikte yeniden çalışma yapmak zorunda kaldık. Çünkü dünya şampiyonasındaki yarışma kuralları farklıydı. Sensörlerle çalıştığımız için ortamdaki kızılötesi ışıklar bile robotumuzun çalışmasını etkiliyordu. Üniversite düzeyindeki insanlarla öğrencilerimiz yarışma fırsatı yakaladı. Robotumuzun, bulunduğu parkurda alevleri algılayıp 3 dakika içerisinde ne kadar çok mum söndürebilir olması önemliydi. Yarışmanın kuralı da buydu. Estonya'da robotumuza güncelleme yapmak zorunda kaldık. Öğrencilerimiz başarıyla ülkemizi temsil etti ve bizleri gururlandırdı. Robot şu an prototip aşamasında. Bu robotu geliştirip yangınlara müdahale edebilecek hale dönüştürmeyi hedefliyoruz."