Demokrat Parti Sözcüsü Doç. Dr. Neslihan Çevik, gündeme ilişkin bir basın açıklaması yayınladı.
Çevik haftalık değerlendirmelerin yer aldığı açıklamasında şunları söyledi:
“Mantık dışı ve adil olmayan düzenlemeler ile emeklilik sisteminin ayarını bozdular”
İktidar, EYT paketini “büyük bir müjde” olarak, “yılların problemini çözdük” diyerek lanse etti. Ancak görülüyor ki ne EYT özelinde ne de emeklilik ile ilgili ciddi sıkıntılar ve adaletsizlikler giderilmiş değil.
Hali hazırda, çalışanın bile yoksulluğa itildiği bir ekonomi yönetiminde emeklinin durumunun iyileştirilmesini beklemek saflık olur. Milyonlarca emekli markete, pazara gitmeyi unutmuş, ayda bir kere gider olmuş, çocuklarına yardım edebilmeyi bırakın torunlarına bir küçük hediye dahi alamaz hale gelmiştir.
“2023 bütçesinde EYT’e ayrılan tek kuruş yok”
EYT özelinde ise, her ne kadar ilk etapta 2,5 milyon kişi EYT’li olacak dense de ve en düşük maaş 4300 TL civarı hesaplanırken 2023 bütçesinde EYT’ye ayrılan tek kuruş yok olarak görünüyor. Dolayısıyla bu ödemeyi nasıl ve hangi kaynaktan yapacaksınız diye sormak istiyoruz.
Bir diğer büyük problem İntibak Yasası, yani emekli aylığı bağlama oranı veya kat sayısıdır. AKP iktidara gelmeden önce emeklilik aylığı maaşın yüzde 60-70’i idi. 2002’de oranlar düşürüldü. 2008’de yeniden düşürüldü. Sonra da her sene kademe kademe emekli aylığı bağlama oranları düşürülmeye devam edildi. Sonunda sistem öyle bir hale geldi ki ne kadar çok çalışır ne kadar çok prim ödersen o kadar az emekli aylığı alır hale gelmişsin. Artık öyle bir hale geldi ki AKP dönemde emekli olanların aylığı AKP öncesi emekli olanların yarısına düştü.
Evet, YAPARSA AKP YAPAR!
Bu, gerçekci olmadığı gibi adil hiç değil!
Üstelik yeni işe girenler için çok vahim bir tablo ortaya çıkıyor. Gerçek ihtiyaçlardan ve adaletten uzak düzenlemeler bir tane değil ki. Bu da AKP’nin yine toplumu birbirine düşman eden bir uygulaması olarak karşılamıza çıkıyor. Niçin? Çünkü, milyonları aşan işsiz ve hiç geliri olmayan insanlar bazı vatandaşların 40 yaşında emekli oldukları progranda ile bu insanlara düşman oluyor. Sigortalı ve Bağ-Kur’luları memura düşman ediyorlar. Sözün özü, kendi yanlışlarını toplum kesimlerini birbirine düşürerek işin içiden çıkıyorlar. EYT konuunda karşımız çıkan aynen bu.
Misal, 8-eylül-1999’da sigortalı olan 2024’te ancak bir gün farkla yani 9-Eylül-1999’da sigortalı olan 2041’de emekli oluyor. İktidarın müjde dediği şey 9-eylüllüler için ölüm fermanı olsa gerek! Peki ya 2 yıllık staj ve çıraklık eğitimi yaparak sigorta primlerini ödemiş olanların primlerini emeklilikte sigorta saymamak? Bu da adaletsizlik değil mi? Bağ-kur’lu olan esnaf 9000 gün prim ödeme ile emekli olurken SGK’lı 5000 gün prim ödemesi ile emekli olması da kantarın ayarını bozan bir diğer oyun değil mi? Tüm bu adaletsizlerin ve mantık dışı uygulamaların sona ermesi ancak ve ancak sandıkta gösterilecek millet iradesi ile olur.
Bu irade AKP’yi göndererek:
1) Yıllar arası Eşit ve yüksek katsayıyı seçmiş olacak
2) Adil ve insanca bir emekliliği seçmiş olacak
3) En düşük emekli maaşının asgari ücret kadar olmasını seçmiş olacak
4) Emekli aylıklarının satın alma gücünü koruduğu bir ücreti seçmiş olacak
Millet alın terinin hakkını soracak!
“Tarımsal desteklerde aynı hikayeye devam”
Tarımsal desteklemelere 54.040.804.000 TL ödenek ayrıldı. Tarımsal desteklemeler, “gayrisafi millî hasılanın yüzde 1’inden az olamaz” hükmüne rağmen diğer yıllar olduğu gibi bu yılki bütçede tarımsal destekler yüzde 1’in altında kaldı.
Tarımsal desteklemelerin içinde bulunduğu Cari Transferler (05) ödeneği 64.121.702.000 TL’dir. Bu ödeneğin tarımsal destekleme ödeneklere ayrılan ödeneği 54.040.804.000 TL oldu. Bugün Türkiye’nin Gayrisafi Milli Hasılası en düşük rakamlarla 800 milyar dolar; tarımsal desteklemeler olarak ayrılması gereken tutar 149 milyar lira olmalıydı. Oysa tarımsal destekleme olarak verilen rakam bunun çok çok altında. Bu acı gerçeğin yanında bir de Tarım ve Orman Bakanının verdiği sözler var ve maalesef bugün itibariyle çok azı hayata geçmiş durumda. Sayın Bakan Kirişçi’nin verdiği ama tutmadığı vaatlerinden bir kısmını hatırlatalım:
1- Tarım Müşavirliği Yasası getirilecekti
2- Sözleşmeli Üretim Yasası getirilecekti
3- Mobil Tarım ile tüm hizmetler dijital olarak sunulacak
4- Arazi ve Mülkiyet kullanımıyla ilgili düzenleme yapılacak ve boş tarım arazisi kalmayacaktı
5- Arz Güvenliği Dairesi kurularak, arz güvenliği takip edilecek ve arz güvenliği yaşanmayacaktı…
Evet, yaparsa AKP yapar!