Döviz kurlarındaki değişimler, Türkiye’de pek çok sektörü olduğu gibi gayrimenkul sektörünü de doğrudan etkiliyor. Özellikle son yıllarda yaşanan kur dalgalanmaları, hem yerli hem de yabancı yatırımcıların alım kararlarında önemli bir rol oynuyor.
Öncelikle, döviz kuru yükseldiğinde yabancı yatırımcılar için Türkiye’de gayrimenkul almak daha cazip hale geliyor. Özellikle dolar ve euro bazında gelir elde eden yatırımcılar, kur artışıyla birlikte Türk Lirası karşısında daha güçlü hale geliyor. Bu da onların Türkiye’de daha uygun fiyatlarla konut veya ticari mülk satın almasına olanak tanıyor. Son yıllarda özellikle Körfez ülkelerinden ve Rusya’dan gelen yatırımcıların artması, bu durumun en büyük göstergesi.
Ancak işin diğer tarafında, döviz kurundaki artış yerli alıcılar için bir dezavantaja dönüşüyor. İnşaat sektörü, büyük oranda ithal malzeme kullanıyor. Demir, çimento, cam ve diğer yapı malzemelerinin fiyatları dövize bağlı olduğu için, kur arttıkça maliyetler de yükseliyor. Bu da doğrudan konut fiyatlarına yansıyor ve yerli alıcılar için ev sahibi olmayı zorlaştırıyor.
Öte yandan, döviz kurunun ani düşüşü de sektörde belirsizlik yaratabiliyor. Özellikle dövizle borçlanan yatırımcılar ve müteahhitler, kur düştüğünde zarar edebiliyor. Bu nedenle, kurun istikrarlı olması hem alıcılar hem de satıcılar açısından daha sağlıklı bir piyasa ortamı sunuyor.
Sonuç olarak, dövizdeki dalgalanmalar gayrimenkul sektörünü iki yönlü etkiliyor. Yabancı yatırımcılar için kur artışı fırsat yaratırken, yerli alıcılar için zorluklar doğuruyor. Aynı zamanda inşaat maliyetleri üzerinde de belirleyici bir rol oynuyor. Bu yüzden sektörde dengeli bir büyüme için ekonomik istikrarın sağlanması büyük önem taşıyor.