Donuk omuz sendromunun tedavisi var mı

Donuk omuz sendromunun tedavisi var mı

Fizyoterapi Uzmanı Hüsniye Merve Yılmaz, Donuk Omuz Sendromu ile ilgili bilgiler verdi. İşte ayrıntılar…

Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Uzmanı Hüsniye Merve Yılmaz, aniden ve beklenmedik şekilde ortaya çıkan, omuz eklem hareketinde büyük ölçüde kayba sebep olan donuk omuz sendromu hakkında bilgi verdi. Yılmaz, genellikle tek omuzda başlayıp zamanla diğerini de etkilediği sendromun belirtilerini yönelik şunları açıkladı:
“Saç tarayamamak, imza atamamak ve hatta giyinirken bile sorun yaşamak donuk omuz ağrılarından kaynaklanıyor olabilir. Sürekli olarak ‘Ben buradayım’ diyen ağrılara sebep olan donuk omuz sendromunun zaman içerisinde kişiyi hiçbir hareket yapamaz hale getirir. 10 haftadan uzun süren ağrı, sertlik, hareket kısıtlılığı gibi problemler yaşanıyor ise sebebi donuk omuz olabilir. Bu klinik durumun tedavisi için muhakkak bir hekim ile görüşülüp tanı koyulması sağlanmalı ve uygunsa medikal ve konservatif tedavi yaklaşımlarına başlanmalıdır. Donuk omuz, eklem hareketinde görülen kademeli, ilerleyici kayıp sonucu omuz fonksiyonunun büyük ölçüde kaybına yol açabilir. Travma/cerrahi, diyabet, ACTH eksikliği ve tiroid hastalığı gibi hormonal hastalıklar, kalp hastalıkları, parkinson ve inme gibi nörolojik hastalıklar, beyin cerrahisi, maligniteler, hiperlipidemi gibi durumların bireylerin donuk omuz probleminden etkilenme riskini artırıyor.”

Uzun saatler bilgisayar veya televizyon karşısında kalma, ağırlaşan çantaları tek omuz ile taşıma, ani ve yanlış bir hareket yapılması sonucu omuzda oluşan şiddetli ağrının altında donuk omuz sendromunun yatıyor olabileceğini söyledi. Yılmaz, “Donuk omuz sendromu genelde 40-65 yaş aralığındaki kadınlarda görülür. Basit bir ağrıyla başlayıp zamanla hareket kısıtlamasına neden olur” diye konuştu.

NASIL GEÇER

Tedavi yöntemlerini aktaran Yılmaz, “Donuk omuzlu hastalar tipik olarak karakteristik bir öykü, klinik tablo ve iyileşme gösteriyor. Uzun süreli doku bozukluğu olmaksızın 18-24 ay süren, kendi kendini sınırlayan bir kas-iskelet sistemi problemi olduğu biliniyor. Hastaların çoğu, hastalıkta tam düzelme gösterse de bazıları uzun süreli ağrı ve hareket kısıtlaması yaşıyor. Hastaya detaylı bir değerlendirme sonucu kişiye özgü planlanan fizik tedavi, masaj, egzersiz, mobilizasyon gibi uygulamalara mümkün olan en kısa sürede tedavi başlanır. Burada en önemli faktör tedavinin sürdürülür olması. Anca bu şekilde etkili sonuçlar alınmaktadır” diye konuştu.

DHA