Domuzların bağı, domuzların ağı
Önce çok yazdım, ama içimde kalmasın; tekrarlamak zorundayım; tarihimizin, hatta belki de dünya adalet tarihinin en büyük “adli hatalarından, adalet cinayetlerinden” birine, gene “Ergenekon sanıkları” üstünden tanık oluyoruz... Yüzlerce insanı, “domuz bağıyla” öldüren “Hizbullahçılar” dışarıda, TC’yi korumaya ant içmiş olanlar -PKK ile kahramanca, savaşmış olanlar- “içeride”. Adeta on yıl kalebent gibi, suçları sabit olmadan fiilen mahkûm edildiler, “cezalarını” çekiyorlar!
Bu vahim durumda bu konuda, Başbakan Erdoğan hâlâ, “gereğini” düşünmekte! Fakat “genel durum”, öylesine aşikar ki,Hükûmet nihayet ve ancak şimdi, Yargıtay’dan başlayarak, yargıda reform yapmak ve davaları hızlandırmak için harekete geçebildi... Sorarlar; şimdiye kadar aklınız neredeydi, bu “adalet” rezaletinin ayyuka çıkması mı gerekiyordu? Haydi, güya Yargıtay’daki dosyalar, davalar hızlandırılacak, binlerce dava belki de alt mahkemelerdeki davalar da ne sihirdir ne keramet, sonuçlandırılacak... Herkül’ün bile üstünden gelemeyeceği bir “temizlik” yapılacak. Ama korkarım, bu “operasyon” da HSYK “reformu” gibi olursa, Yargıtay’ın tarafsızlığı da yeni bir darbe yer. Asıl yürekli, âdil savcılar ve yargıçlar fırsat bu fırsat “temizlenir”. İktidarın, bu sayın adalet adamlarına karşı tavrı “mâlumdan” malum!’
On yıl yatacaklar
Fakat asıl güncel sorun bu süreçte suçları ispat edilmeden, “On yıla kadar” yatacaklar ne olacak? Ölmeyin sevgili kardeşlerimiz, Erdoğan’ın dirayeti sayesinde, “yongalar yorgan olur” seçimlerde gene kazanırlarsa, o zaman belki “ulufe” olarak, “genel af” çıkarır... Bu sefer Apo ve PKK’lılar gibi, sizler de “affı şahaneye” mazhar olursunuz... “Salıverilenler” de böylece yargılanmaktan kurtulurlar!
Cinayet ortada
“Hukuk Cinayeti” ortada, suç aletleri belli, ama suçlu-suçlular nerede?
Yargıtay’ın 9. Dairesi’nin son kararının, gayri ihtiyari bir hukuk cinayeti olduğunu, bazı “liberaller” de yazmak zorunda kaldılar.
Yargıtay Başkanı Gerçeker, “Tahliyeler toplum vicdanını yaraladı. On yıl fazla değil, çok fazla. Bu hâkim ve savcıların kabahati değil, yasa uygulanıyor. TBMM isterse yeni düzenleme yapabilir” dedi.
Pekâlâ, TBMM şu sırada kimde? AKP’de! Adalet Bakanı Ergin: “Tahliye edilen tutuklu sayısı 1000’i geçmeyecek. Radikal önlemler alıp yargılama süresini kısaltacağız” demiş... “Good Morning” Sayın Bakan; Teselliniz, tahliye edilenlerin sayısının, “bini” geçmemesi, ne fark ederdi? Ya “On yıl yatacaklar”; onların sayısı, yüz olsa da, onların kıymetleri sayılarından fazladır. Zaten korkunuz da bu!
Devlet Bakanı Başbakan Yardımcısı, eski Adalet Bakanlarından Cemil Çiçek de cezaevinde 10 yılını dolduran tutukluların salıverilmesinin sorumlusu olarak Yargıtay’ı gösterdi... Yasayı kendilerinin hazırladığını, ancak uygulamanın yargı tarafından yapıldığını söylüyor...
İşinize gelince sorumluğu üstünüzden atmak kolay. Siz, TBMM’de “kahir” çoğunluğu olan, “astığı astık-kestiği kestik” bir iktidar değil misiniz? Neden şimdiye kadar “gereğini” yapmadınız? Ve her konuda hiddetlenen Ergenekon’un “fahri savcısı” Başbakan Erdoğan, şimdi neden pek suskun, hâlâ “gerekeni” düşünmekte...Geç kalan adalet, adalet değilse, “geç kalan iktidarlar” da “iktidar” olamaz!
Halen, bu konuda “lal-i epem” -dudakları kapalı- liberal, sözde aydınlar var. “Adalet-İnsan hakları” diye, nazik yerlerini yırtanlarda da şimdi “kuzuların sessizliği” içindeler!
Bütün bunlar, aslında dehşet verse de “ayrıntılar” ... Şeytanlar başka. TC, büyük ve çok kapsamlı “uluslararası” bir komploya maruz. Merak ediyorum; “otuz el bombasından” bir “çete”, binlerce dava çıkarmayı başaranlar neden asıl “şeytanları” araştırmazlar?