Mahkeme salonlarına bu kez dövizli kredi borcu konu oldu. Bir işadamı dövizle kredi çektikten sonra kurdaki yükseliş nedeniyle geri ödemede zorluk yaşadı. Bankayla davalık olan vatandaş doların TL karşısında fahiş değer kazanması ve böylece fiiller arasındaki dengenin aleyhine orantısız bir şekilde değiştiğini öne sürdü. Yıllar süren davada mahkeme kurlarda yaşanabilecek değişikliklerin göz önüne alınması ve basiretli bir tacirin dövizle kredi çekmenin sonuçlarını öngörmesi gerektiğine hükmetti.
Yargıtay'ın emsal nitelikteki kararına konu olan iş insanı S.S., 2016 yılının mart ayında dört ayrı işlem halinde 1 milyon dolar kredi kullandı. Döviz kurunda yükseliş olunca iş insanı taksitleri ödemekte güçlük çekti ve 4. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin yolunu tuttu.
Ödeme planları ile davalı bankaya vade sonunda bu tutarların faizi ile birlikte ödenmesinin taahhüt edildiğini ve bu çerçevede bugüne kadar taksitler düzenli bir şekilde her ay ödendiğini, ancak ülkede yaşanan ekonomik kriz ile birlikte, doların Türk Lirası karşısında fahiş değer kazanması ve böylece fiiller arasındaki dengenin aleyhine orantısız bir şekilde değiştiğini öne sürdü.
'FİİL DENGESİ AŞIRI BOZULDU İDDİASI MESNETSİZ'
Sözleşmelerin aynen ifası halinde katlanılması zor bir durumun meydana geldiğini, ödeme güçlüğüne düştüğünü, taraflar arasında imzalanan döviz endeksli kredi sözleşmelerinin uyarlanması gerektiğini talep etti. İmzalanan sözleşmenin kredinin çekildiği tarihten itibaren geçerli olmak üzere hakkaniyete uygun olarak uyarlanmasını ve kalan taksitlerin TL üzerinden ödenmesine karar verilmesini, uyarlama sonunda meydana gelecek farkın ödenmesini veya borcundan mahsup edilmesine karar verilmesini istedi.
Davalı banka; davacının mevcut sözleşmeye aykırı bir biçimde uyarlama talep etmesinin hukuken mümkün olmadığını, taraflar arasındaki fiil dengesinin aşırı ve öngörülemez şekilde bozulduğu iddiasının mesnetsiz olduğunu savunarak davanın reddini istedi.
YARGITAY KARARI ONADI
Mahkeme, dolar kurunun artmasının öngörülemeyecek bir olgu olmadığı, kurlarda yaşanabilecek değişikliklerin davacı tarafça sözleşmenin yapıldığı sırada göz önüne alınması ve basiretli bir tacirin dövizle kredi çekmenin sonuçlarını öngörmesi gerektiği gerekçesiyle davanın reddine karar verdi. Davacı kararı istinafa götürdü. Bölge Adliye Mahkemesi de itirazı reddetti. Davacı iş adamı bu kez kararı temyiz edince devreye Yargıtay 11. Hukuk Dairesi girdi.
Yüksek Mahkeme, emsal nitelikte bir karara imza attı. Basiretli tacirin dövizle kredi çekerken kur artışındaki artışları hesaba katması gerektiğine dikkat çekerek, mahkeme kararını onadı.