YENİÇAĞ / Özel Haber
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan, bugün yaptığı açıklamasında bu yılın 3. çeyreğine ilişkin "Enflasyon Raporu"nu kamuoyuyla paylaşarak “enflasyon tahminlerinde değişikliğe gidilmediğini” bildirdi.
Yıl sonu enflasyon tahmini olan yüzde 38 seviyesinde kararlı olduklarını ifade eden Karahan, 2025 ve 2026 tahminlerini de sırasıyla yüzde 14 ve yüzde 9 seviyesiyle tamamladı.
REMZİ ÖZDEMİR YENİÇAĞ'A KONUŞTU
Ekonomist Remzi Özdemir, Karahan’ın açıklamalarının ardındaki gizli şifreyi Yeniçağ’a anlattı.
Özdemir, “Fatih Karahan resmen ‘Biz iki arada bir derede kaldık’ demek istiyor. Çünkü bir taraftan Saray’ın ‘faiz indir’ baskısı bir taraftan da rasyonel ekonomi uygulamaya çalışan Merkez Bankası’ndaki bir avuç insanın varlığı söz konusu. Ortayı bulmak gerçekten çok zor. Nitekim Karahan’ın ‘hem faizi indirebiliriz hem sıkı para politikasına devam edeceğiz’ demesi bir çelişkidir. Yani her iki tarafın da gönlünü hoş etmeye çalışan bir Merkez Bankası profili var karşımızda.
“PARASAL SIKILAŞTIRMA DEMEK İFLAS VE RESESYON DEMEK”
Ancak parasal sıkılaştırma demek, çok ciddi anlamda iflasların ve resesyonun yaşanması anlamına geliyor. Yani Karahan diyor ki ‘Türkiye ciddi anlamda bir resesyona girecek.’
“FABRİKALAR KAPANACAK İŞSİZLİK ARTACAK”
Bu da şu anlama geliyor. Fabrikalar kapanacak, işsizlik artacak, iflaslar çoğalacak bu kaçınılmaz. Ancak bir taraftan da Saray’ın baskısını biliyoruz. Saray’a da iş dünyasının baskısını biliyoruz. O halde ne yapılması gerekiyor? O tarafın da gönlünü edebilmek için 100-150 baz puan indirebiliriz demek anlamına geliyor.” ifadelerini kullandı.
“ÖRTÜLÜ BİR NAS POLİTİKASI”
“100-150 baz puan indirirken bir taraftan da sıkı para politikası uygulayabilirler mi?” sorusuna da yanıt veren Özdemir, “Tabii ki uygulayabilirler. Bir taraftan piyasadaki parayı çekerseniz sıkı duruşunuz devam ederse, ister istemez enflasyonla mücadelenizi sürdürürsünüz. Bugün enflasyon yüzde 62 ise faizleri 40’lara 35’lere çekmesi, yani örtülü bir Nas politikası…
“TÜRKİYE’NİN KRONİK ENFLASYON SORUNUNU ÇÖZEREK TARİHE GEÇMEK İSTİYORLAR”
Aslında Karahan burada ‘biz ortada kaldık, biz iki arada kaldık’ diyor ama bir taraftan da ‘biz bu işin altından kalkarız’ demek istiyor. Önümüzdeki dönemlerde gerçekten sıkı ve zor günler bizi bekliyor. Merkez Bankası’nda özellikle Cevdet Akçay’ın başını çektiği rasyonelci bir başkan yardımcıları olan ekip bu işi bitirmeye çalışıyor. Aslında Türkiye’nin kronik enflasyon sorununu çözerek tarihe geçmek istiyorlar ama diğer taraftan da dediğim gibi Saray’ın etkisi var.
“BENİM BU TOPLANTIDAN ÇIKARDIĞIM SONUÇ”
Nitekim Cevdet Akçay’ın bundan 3 hafta önce Reuters’e yaptığı açıklama çok enteresandı. Orada faiz indirimine gitmeyeceklerini ifade etti. Yani diyor ki ‘biz Merkez Bankası olarak siyaseti dinlemeyeceğiz’. Tabii başkan da diğer taraftan politik oynayarak orta yapıyor. Ama benim bu toplantıdan çıkardığım sonuç: Merkez Bankası çok sıkı bir para politikasına gidecek ve önümüzdeki dönemde iflasların ve işsizliğin artacağıdır. “ dedi.
FATİH KARAHAN NE DEDİ?
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan, bu yılın 3. Enflasyon Raporu'nun tanıtımı amacıyla düzenlenen bilgilendirme toplantısında soruları yanıtlayarak asgari ücret zammı ve enflasyon beklentileriyle ilgili merak edilenleri masaya yatırdı. Karahan, "Bize kanunla verilen görev fiyat istikrarını sağlamak. Burada toplumsal refaha yapacağımız en büyük katkı bu olacak. Enflasyonun kalıcı olarak tek haneye düşmesi, büyümenin getireceği refah artışının toplumun her kesimine dağılmasına sebep olacak" ifadelerini kullandı. Karahan açıklamasının devamında ise şu ifadeleri kullandı:
"ASGARİ ÜCRET KONUSUNDA KARAR VERİCİ DEĞİLİZ"
Enflasyonun düşmesi en çok düşük gelirliyi etkileyecek. En çok o grubu olumlu etkileyecek çünkü zorunlu harcamaları fazla olan düşük gelir grupları yüksek enflasyon daha olumsuz etkileniyor. Dolasıyla bu grubun refah artışı olabilmesi için fiyat istikrarının sağlanması gerekiyor. Bu konuda da kararlıyız. Attığımız adımlarla bunu gösteriyoruz.
Asgari ücret konusunda karar verici de değiliz tavsiye kurumu da değiliz. Biz sadece tahminlerimizi oluştururken bu konuda bir varsayım da bulunmak zorundayız. Varsayımda bulunurken de yetkililer tarafından yapılan açıklamaları göz önünde bulunduruyoruz. Bunu da şeffaflık gereği kamuoyumuzla paylaştık.