Dolarda olacakları bilen Atilla Yeşilada kitabın ortasından acımazca konuştu

Dolarda olacakları bilen Atilla Yeşilada kitabın ortasından acımazca konuştu

FED’in faiz kararına dikkati çeken ünlü ekonomist Atilla Yeşilada Türkiye ekonomisine ilişkin çarpıcı değerlendirmelerde bulundu. Dolar kuru yorumu ile önce çıkan Yeşilada, “Türkiye’de ekonomi ve piyasaları tamir etmek nerdeyse imkansız hale gelecek.” dedi.

“Dünya ekonomisinin görünümü hızla bozulurken, Türkiye’de ekonomi ve piyasaları tamir etmek nerdeyse imkansız hale gelecek” uyarınısnda bulunan Atilla Yeşilada, FED’in faiz kararlarına dikkat çekti. Atilla Yeşilada ekonomideki küresel gelişmeleri hatırlatarak Türkiye ekonomisine ilişkin çarpıcı ifadeler kullandı.

“MALİ ÇÖKÜŞ TAHVİL PAZARINDA ÇÖKÜŞTEN KAYNAKLACAK”

Finansal cehaletin yalnızca Türkiye’de görülmediğinin altını çizen Atilla Yeşilada, “Tüm dünya ekonomisin üstünde inşa edildiği dev pazarda panik işaretleri var.” dedi.

Bir dizi senaryo ile 2022 yılında mali çöküşün borsalardan kaynaklı değil tahvil pazarında çöküşten kaynaklacağının altını çizen Atilla Yeşilada, “Üstelik, Fed’in 2022-2023 döneminde 6-7 faiz artırımı yapacağı, ek olarak da $2 trilyon bilançosundan ipotek seneti ve devlet tahvili satacağı genel kabul gören senaryoda, tüm devlet ve şirketler için borçlanma piyasasında rekabet artarken, düşük kredi notuna layık görünenlerin finansmana erişiminin aksaması söz konusu.” dedi.

“VAHİM HATA”

Faizler çok hızlı yükselirse, Fed’de hoşafın yağı kesilir. Bir takım aklı-eveller böyle bir senaryonun hisse senetleri için olumlu olduğu görüşünde ki, vahim hatadır. Fed’in bir kez daha yön değiştirmesi hem kendi itibarını yıkıp borsaları rehberlikten mahrum eder, hem de borsacılar bu manevranın anlamını çok iyi bilir: Hastalık finansal sistemden ekonomiye bulaştı, durgunluk geliyor. Durgunluk gelince de şirket karları zayıflar ve Borsalar ayı pazarına girer.” olduğunu ifade etti.

“PİYASALARI TAMİR ETMEK NERDEYSE İMKANSIZ HALE GELECEK.”

Türkiye ekonomisinde 2022 yılının başında bol heyecanlı geçeceğini vurgulayan ünlü ekonomist Atilla Yeşilada, “Dünya ekonomisinin görünümü hızla bozulurken, Türkiye’de ekonomi ve piyasaları tamir etmek nerdeyse imkansız hale gelecek.” diye uyardı.

Dolar ve küresel ekonomi yorumlarıyla öne çıkan ünlü ekonomist Atilla Yeşilada''nın yazısı şu şekilde:

Finansal cehalet Türkiye’ye özgü değil. Dünyanın her hangi bir yerinde sıradan bir homo sapiense “Fed hangi piyasadan korkar?” deseniz, “Haaah? S&P500 herhalde” der. Halbuki, Fed ve diğer Merkez Bankaları (MB) için “piyasa” tahvil dünyasıdır. Tabii, S&P500 bir gecede %10 düşerse, yalnız Powell değil, Biden da bir iç çamaşırı kazası yaşar, ama kastettiğim o değil. Sistemik açıdan, ekonomik istikrar açısından MB’ı sürekli tahvil pazarını gözetler. Çünkü, bu pazar para politikasının (ticari bankalarla birlikte) iki halka aktarım kanalından biridir. Bizde ticari bankalar kredi aktarım mekanizmasını kontrol eder, Avrupa ve Japonya’da da kısmen durum böyledir. Velakin, Anglo-Saxon ülkelerinde para politikasının nabzı getiri eğrisinden okunur.

İşte, bu tüm dünya ekonomisin üstünde inşa edildiği dev pazarda panik işaretleri var. Aşağıda izah edeceğim biri dizi senaryoda, 2022 yılının ilk ve ufak çaplı global mali spazmı borsalardan değil, tahvil pazarında çöküşten kaynaklanacak.

Niye endişeliyim?

Tüm dünya borçlanması için gösterge (kıstas) teşkil eden ABD 10 yıl vadeli devlet tahvilinin getirisi %2 kritik direnciyle flört ediyor. %2 getiri düzeyi aşılırsa, çok kısa sürede %2.25 ve %2.50 sınanabilir. Anlamı şudur: Bizim Hazine’nin bir sonraki Eurobond ihracında ödeyeceği dolar faiz %25 yükselebilir.

AMB içindeki hararetli parasal sıkılaştırma tartışması en az ABD kadar önemli. Alman 10 yıl vadeli Bund’un getirisi de %0.22’ye yükseldi. Uzun yıllardır bu getiri negatifti. İngiltere Merkez Bankası 2004’den bu yana en kararlı parasal sıkılaştırma dönemine giriyor.

3 ay önce dünyada negatif getiri sunan devlet tahvili stoğu $18.5 trilyona kabarmıştı. Çarşamba itibarıyla bu meblağ $4.5 trilyona geriledi. Kaç bin fon ve bankanın zarar yazdığını çaktınız mı?

Asıl sorun kurumsal ve junk tahvillerde. “Spread” dediğimiz eş vadeli devlet tahviliyle aralarındaki faiz makası genişliyor. Gelişmekte Olan Ülkelerde (GOÜ, Piyasa = GOP) yılın ilk 2 ayında ihraçlar %50 civarında azaldı, çünkü borçlananlar maliyeti yüksek buluyor. İtfalar için borçlu ülkelerden döviz çıkışı başlayacak.

Çin’de Evergrande türü Arazi Geliştirme ve Finansman Şirketleri (AGFŞ) artık toptan batmak üzere. Devlet ricası ve desteğiyle hayatta kalıyorlar. Ama, Beijing’in bile Çin ekonomisinin %25’ni üreten bu dev işkolunu kurtaracak mali gücü yok.

Ek olarak Sri Lanka temerrüte düşebilir. Manzarayı çaktınız mı? GOÜ tahvil pazarı zaten diken üstünde; bir iki iflas haberiyle, yangın bizim Eurobondlara kadar sıçrayabilir.

Üstelik, Fed’in 2022-2023 döneminde 6-7 faiz artırımı yapacağı, ek olarak da $2 trilyon bilançosundan ipotek seneti ve devlet tahvili satacağı genel kabul gören senaryoda, tüm devlet ve şirketler için borçlanma piyasasında rekabet artarken, düşük kredi notuna layık görünenlerin finansmana erişiminin aksaması söz konusu. FÖŞ’ün naçiz kanaati, Fed oyun planı ne ABD devlet tahvili getiri eğrisinde, ne de devlet tahvili – yüksek kredi notlu kurumsal tahvil- junk tahvil arasındaki spreadlere tam olarak yansıdı.

Eğer Fed’i faiz artırımından vazgeçirecek bir yol kazası arıyorsanız, yukarda andığım üçlüye bakın. Bu birbirine bağlı hareket eden üçlü sacayağında işlemler sığlaşır, ya da faizler çok hızlı yükselirse, Fed’de hoşafın yağı kesilir. Bir takım aklı-eveller böyle bir senaryonun hisse senetleri için olumlu olduğu görüşünde ki, vahim hatadır. Fed’in bir kez daha yön değiştirmesi hem kendi itibarını yıkıp borsaları rehberlikten mahrum eder, hem de borsacılar bu manevranın anlamını çok iyi bilir: Hastalık finansal sistemden ekonomiye bulaştı, durgunluk geliyor. Durgunluk gelince de şirket karları zayıflar ve Borsalar ayı pazarına girer.

Bu senaryo gerçekçi mi? Evet, bence önümüzdeki 3 ayda yukarda çizdiğime benzer kısa soluklu, fakat büyük kayıplara neden olan bir vaka yaşanması olasılığı artık %60. Öte yanda, S&P500 de ayı pazarına girecek olsa da, reel ekonomiye bulaşmanın çok mütevazi kalacağı görüşündeyim.

Bu felaket senaryosunun kıvılcımları ne olabilir?

AMB bu yıl parasal sıkılaştırmaya başlayacağını açıklar.

Fed umulmadık montanda bir bilanço daraltma planı yayınlar.

ABD’de manşet ve çekirdek TÜFE Şubat-Mart aylarında da yükselişini sürdürür.

Ukrayna krizi savaşa dönüşür, ya da başka bir nedenle Brent ham petrolün $100/varilin üstüne çıktığını görürüz.

Sri Lanka temerrüte gider, arkasından Çin’de bir AGFŞ daha batar, panik GOÜ’den dünyaya yayılır.

Bu yılın başında Türkiye’de bol heyecanlı, ama dünyada magazin anlamında vasat bir yıl geçireceğimizi tahmin etmiştim. Dünya ekonomisinin görünümü hıza bozulurken, Türkiye’de ekonomi ve piyasaları tamir etmek nerdeyse imkansız hale gelecek."

İlgili Haberler