Kur Korumalı Mevduatta korkunç maliyet. Dolar zıpladı fatura vatandaşın cebine gidecek

Kur Korumalı Mevduatta korkunç maliyet. Dolar zıpladı fatura vatandaşın cebine gidecek

Kuru tutmak için milyarlarca dolar harcandı ancak ateşi düşürülemedi.Bir taraftan rezervler eridi diğer taraftan dolar 16 liraya doğru yürüyüşe geçti. İddiaya göre mayısta yapılacak fark ödemesi 50 milyara ulaştı. Zarar üstüne zararın faturası ise 84 milyonun cebine yüklendi.

Doların ateşi düşmüyor hem de 30 milyar dolar harcanmasına rağmen. Karar Gazetesi’nde yer alan habere göre bir yandan eldeki rezerv eritilirken dolar tırmanış trendine girince Hazine’nin sırtına bir de Dövize Endeksli Mevduat yükü bindi. Mevduat sahibine mayısta yapılacak fark ödemesi 50 milyara ulaştı. Zarar üstüne zararın faturası ise 84 milyonun cebine yüklendi.

Kurda tırmanış sürerken yeniden artışı frenlemek için yaklaşık 30 milyar dolar daha eritildi. İhracattan, SWAP anlaşmalarından ve mevduattan gelen döviz bu uğurda kullanıldı. Ancak eşikleri aşan endeks 15.80’in üstünü gördü. Bir yılda Türk Lirası’nın dolar karşısındaki değer kaybı yüzde 87’yi aştı. Milletin parasıyla oluşturulan MB rezervi harcanırken kronik zamlarla boğuşan milyonların cebindeki para biraz daha buharlaştı.

‘DÖVİZDEKİ YÜKSELİŞİN BÜTÜN MALİYETİ VATANDAŞIN SIRTINA BİNİYOR’

Yükselen dolar yeni zamları peşinden sürüklerken Dövize Endeksli Mevduat nedeniyle ödenecek fark da katlandı. Vergilerle dolan MB ve Hazine’nin bu ay yapması gereken ödeme miktarı 50 milyar TL’ye ulaştı. Israrlı politikayla oluşan vahim tablo ekonomistlerin gündemindeydi:

-14.55 üstündeki artışların bütün yükü vatandaşta.

-Büyük bir hızla yoksullaştırılıyoruz.

-Cari açık, bütçe açığı ve itibar açığı. Üçüz açık dönemi.

KUR KORUNURKEN VATANDAŞ EZİLDİ

Ekonomi yönetiminin kuru dengelemek harcadığı rezerv 30 milyar doları buldu. Sadece kur korumalı mevduat sisteminde katılımcılara son iki ayda sadece Hazine’den 16.3 milyar TL daha ödendi. Aralık ayından bu yana kurdaki artışın durmaması da mevduat sahiplerine para olarak geri döndü. Zengini daha zengin yapan sistemde mevduat sahiplerine yapılacak fark ödemesi 50 milyar liraya ulaştı. Hazine ve Merkez Bankası’ndan yapılan ödemeler ise yine vatandaşın cebinden çıktı

Türkiye’deki yanlış ekonomi politikaları, TL’yi tarihinin en kötü seviyelerine taşıdı. Özellikle geçen yılın sonuna kadar dolar ve eurodaki yükseliş TL’yi olumsuz etkiledi. Geçen yılın Aralık ayında kurda görülen 18.40 seviyeleri Hükümet’in kur korumalı mevduat (KKM) hamlesiyle bir gecede piyasaların kapalı olmasına rağmen hızlı bir düşüşe başladı. Kuru tutmak için harcanan milyarlarca dolara rağmen ekonomi yönetimi yine alışılmışın dışında bir yöntem daha denemiş oldu.

128 milyar dolar vakasının ardından yeninden rezerv satışları gündeme gelirken, KKM ile birlikte Hazine bu sefer resmi olarak rezerv yakmaya başladı. Harcanan 30 milyar dolara rağmen kur yine düşmedi. Ocak 2022’de 10 lira seviyesine kadar düşen kur, her ay artışını sürdürdü. Şubat ayında 10 lira sınırı 13 liraya taşındı. Üçüncü ayda bu sınır 14 liraya çıkarken, Mayıs 2022 ile birlikte 15 lira da geçilmiş oldu.

Tabi bu geçiş dönemlerinde Hazine’nin KKM yükü de arttı. Zengini daha zengin yapan sistemde mevduat sahiplerine yapılacak fark ödemesi 50 milyar lira ulaştı. Fatura ise her zamanki gibi 84 milyona kesildi. KKM hesapları 18 Şubat haftasında 469 milyar 230 milyon liraya ulaştı. 25 Şubat haftasında ise bu rakam 52 milyar 139 milyon dolara çıktı. Toplam iki haftalık ortalama ise 494 milyar 685 milyon lira olarak kayıtlara geçti. Sadece 18 Şubat haftasında dolar 13.65 liraydı. Dün ise 15.85 seviyesine kadar çıktı. Dolardaki 3 aylık artış yaklaşık yüzde 16,1 olarak hesaplandı. KKM hesaplarının faizi de yüzde 4,2 oldu. Bu bütçenin yüzde 12’lik artış farkını böylece Hazine ve Merkez Bankası ödeyecek. İlk kez döviz bozdurup KKM’ye yatıranların farkını Merkez Bankası, TL’sini KKM hesabına çevirenlerin farkını ise Hazine karşılayacak.

Önceki gün açıklanan Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın 2022 Nisan ayına ilişkin merkezi yönetim bütçe istatistikleri de gerçeği ortaya koydu. Bakanlığa bağlı Muhasebat Genel Müdürlüğü’nün açıkladığı merkezi yönetim bütçesi gider tablolarına göre, nisan ayında ‘Mevduat ve Katılma Hesaplarının Kur Artışlarına Karşı Korunmasına İlişkin Giderler’ kapsamında 4.6 milyar TL ödeme yapıldı. Mart ayında ise bu ödeme 11.7 milyar TL idi. Böylece, son iki ayda kur korumalı mevduatın bütçeye maliyeti 16.3 milyar TL oldu.

BASKI HER HAREKETTE ARTIYOR

Bankacıların hesaplamalarına göre, dolar/TL’nin 15’i aşması durumunda 45 milyar TL’ye yükselecek şeklindeydi. Dolar/TL’deki hareketlilik ise son iki haftada hızlandı. TL bugün dolar karşısında yüzde 1’e yakın değer kaybederek 15.90’ı aştı. Hareketliliğin başladığı son iki hafta itibarıyla TL’nin değer kaybı yüzde 5’in üstünde. Bankacılar, kurun 18 seviyesine ulaşması halinde ise maliyetin 165 milyar TL’ye kadar yükselebileceğine işaret ediyor.

32 MİLYAR DEĞİL 7 MİLYAR DOLAR YÜKSELDİ

Enflasyon Araştırma Grubu (ENAG) haftalık ekonomik analiz raporunu yayımladı. Raporda Türkiye’nin kredi risk primi (CDS) oranının 700’lü seviyelere yükseldiğine dikkat çekilerek “Bunun Merkez Bankası rezervlerindeki etkisinin borç faiz yükünün artması sonuçlu negatif etkisinin olacağını ve kur korumalı mevduat (KKM) politikasının rezervleri daha da düşüreceğini öngörüyoruz” açıklaması yapıldı. Raporda, Merkez Bankası’nın kuru sabit tutmak için rezerv satışı gerçekleştirdiği ifade edilerek şöyle dendi: “Merkez bankası rezervlerini yıl sonundan bugüne kadar olan süre için incelediğimizde, yaklaşık olarak KKM’den 25 milyar dolar, ihracattan 15 milyar dolar, reeskonttan da 8 milyar dolar gelir yaratıldığını ve bunun yanında KİT satışlarının 16 milyar dolar civarında gerçekleştiğini düşünürsek, rezervlerde 32 milyar dolarlık artış olması gerekirken sadece 7 milyar dolarlık bir artış gözlemliyoruz. Aradaki farkın kuru tutmak amaçlı rezerv satışı olduğunu tahmin ediyoruz.”

‘PİYASAYA ÖRTÜLÜ BİR MÜDAHALE VAR’

KKM’nin geldiği durumu yorumlayan ekonomist İris Cibre, yıl sonuna kadar KKM’ye 50 milyar TL tutarında bir ödeme yapılacağını söyledi. Medyascope’a açıklamalarda bulunan Cibre, aynı zamanda piyasaya örtülü müdahalenin sürdüğünü belirtti.

Bankacıların hesaplamalarına göre, dolar/TL’nin 15’i aşması durumunda 45 milyar TL’ye yükselecek şeklindeydi. Dolar/TL’deki hareketlilik ise son iki haftada hızlandı. TL bugün dolar karşısında yüzde 1’e yakın değer kaybederek 15.8’i aştı. Hareketliliğin başladığı son iki hafta itibarıyla TL’nin değer kaybı yüzde 5’in üstünde. Bankacılar, kurun 18 seviyesine ulaşması halinde ise maliyetin 165 milyar TL’ye kadar yükselebileceğine işaret ediyor.

İlgili Haberler