Darbe girişiminden sonra, "FETÖ" olduğu iddia edilen yapıyla ilişkilendirilerek açığa alınıp, "at iziyle it izi karıştı" kontenjanından mağdur edildikleri saptanınca da, birkaç gün önce görevlerine iade edilen 6 bin küsur öğretmenin illere göre dağılımı dikkatinizi çekti mi?
Adana'da 9 öğretmen görevine dönebilmiş; Adıyaman'da 452!
Aydın'da 2 öğretmen görevine dönebilmiş, Bartın'da 2; Batman'da 806!
Eskişehir'de 2 öğretmen görevine dönebilmiş; Diyarbakır'da 2 bin 253!
İzmir'de 18 öğretmen görevine dönebilmiş; Van'da 466!
Tekirdağ'da 7; Şanlıurfa'da 400!
***
Niye bu kadar insan göreve iade edildi diyecek halimiz yok; haksız-hukuksuzluğa uğramış bir kişi bile kalmasın elbette de orantısızlığın bu kadarı fazla değil mi?
Bir tek Doğu ve Güneydoğu'da ve hep de aynı sendikaya üye olan öğretmenlerden açığa alınanlar mı "mağdur" çıktı yani?
Bu tuhaf tablo ister istemez sormak durumunda bırakıyor:
Doğu ve Güneydoğu'daki iadeler sahiden de "hiçbir terör örgütüyle ilgi ve alakaları olmadığı" tespit edildiği için mi yapıldı yoksa bölgeye göreve gidecek öğretmen bulunamadığı için mi!
***
Ey adalet; tüneldeysen çık!
"Poyrazköy/Kafes Eylem Planı/Amirallere Suikast/ÇYDD Davası" , İstanbul Anadolu 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülmüş, neticelenmişti.
"Balyoz Harekat Planı Davası", İstanbul Anadolu 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülmüş, neticelenmişti.
"İstanbul Askeri Casusluk Davası" nda, Özel Yetkili Mahkemelerin kapatılması sonrasında yaşanan yetki uyuşmazlığı Yargıtay 5. Ceza Dairesi'nin, İstanbul Mahkemelerinin yetkili olduğuna ilişkin hükmüyle çözümlenmişti.
"Darbe Günlükleri Soruşturması" nda, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı ve Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı arasında iki kez (2010 ve 2014) yetki uyuşmazlığı yaşanmış, ortak yetkili Ağır Ceza Mahkemesi, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yetkili olduğuna hükmetmişti.
Ortada bunca emsal varken ve bu davaların hepsinden önce başladığı halde hâlâ sonuçlandırılamayan "Ergenekon" yaftalı Ümranye Davası'yla ilgili olarak İstanbul 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nin verdiği "yetkisizlik" kararı reva mı!
Aynı kumpas çerçevesinde oluşmuş diğer davalar İstanbul'da neticelendirilebildiyse, sanıkların büyük bölümü hakkında benzeri suç isnatlarının bulunduğu bu dava niye ısrarla Ankara'ya taşınmak isteniyor?
Adalet bu defa da yollarda mı heba olsun?
Yollarda mı kaybolsun?
Bolu tünelinde ellerinde fenerle mi arasın yüzlerce mağdur bu defa da adaleti!
***
Darısı evlendirme programlarına
Bir dahiliye uzmanının BİMER'e yaptığı "sakıncalı" şikayetini dikkate alan Sağlık Bakanlığı, sigaradan dolayı nefes darlığı çekerken, çocukları tarafından dansa, koşuya çağrılan babaları anlatan "Hadi Baba" Kamu Spotunu yayından kaldırma kararı almış...
Bir psikolog da çöpçatanlık, gelin bulma, koca arama, eş değiştirme, "kıdemli yarışmacılık"tan geçinme programlarının "sakıncası"nı bildirse de, televizyon kanallarının el birliğiyle ahlaksızlığı, seviyesizliği, pespayeliği, rezilliği normalleştirmesini sağlayan bu yozlaştırıcı yayıncılık anlayışı da bir son bulsa!
***
Fidel Castro'ya duyulan genel sempatiye itirazlarını "çünkü o bir komünist"le gerekçelendiren arkadaşlar; milliyetçilik "çünkü o bir kapitalist", "çünkü o bir emperyalist" diyerek bu aralar pek sıkı-fıkı olduğunuz başkalarına/politikalarına da itirazı gerektirmez mi!
***
Domates hakkını helal et bize
Antalya Toptancı Hal Yaş Sebze ve Meyve Komisyoncuları Derneği, Antalya Tüccarlar ve Esnaflar Derneği ve Antalya Ziraat Odası üyeleri sabahın 5'inde buluşup "domatesin cenaze namazı"nı kılmışlar. Son dönemin en protesto edilen durumun ruhuna uygun eylemi... Bunca yıldır salçasından, turşusundan, suyundan kana kana doyduk bizim hakkımız helal olsun da genetiğine kadar bozduğumuz, mevsimsiz, hormonlu yetiştirdiğimizi de kasalarda çürüttüğümüz domates bakalım hakkını helal edecek mi bize!
***
Bugün, Türk basınının en dobra kalemlerinden Hasan Pulur'a vedamızı edeli tam 1 yıl oldu. Rahmetle anıyorum; Allah hepimize 80'inde kalem savaşı yapacak güç, kuvvet ve şuur versin.
