Doğru sentez
Terör acı bir gerçeği ortaya çıkardı. Toplumun önemli kesimlerinde yıllardır tartışılan konuya son nokta kondu. Yakın zamana kadar sadece ümmetiz diyenlerin dengesi bozuldu. Özbek, Kırgız ve Dağıstanlı üç kişinin Atatürk Havalimanı'nda koyduğu ortak eylem artık bazı kafalara dank etmeli. İslam-Türk sentezi, yerini Türk-İslam'a bırakmalı. Cumhurbaşkanı'nın merhum babasından aktarıp sahiplendiği "ümmet olmak" kavramından vazgeçilmeli. Bu gidişle Azerbaycan dışında gerçek anlamda Türk Cumhuriyeti kalmayacak. Türkiye'yi yönetenlerden "Tek Millet, Tek Dil"i işitemez hale geldik. Bu şekilde yer yüzünde en çok konuşulan beşinci dil olan Türkçenin gerilediği gün gibi ortada. Böylesi bir tehlikenin ortadan kalkması için güçlü MHP'ye ihtiyacımız var. Devlet Bahçeli'nin koltuk sevdası buna en büyük engel. Defalarca dile getirdik bir kez daha tekrarlayalım: "Yanlış yolda". Açıkça Türkçülüğün düşmanlarına da kol kanat oluyor. Bu yetmediği gibi partisini baraj altına sürüklüyor. Ülkücü camia bu tabloya daha ne kadar tahammül gösterecek? Bu gidişle MHP'nin bölünmesi kaçınılmazdır. O zaman da kimlerin zil takıp oynayacağı ortada. Tüm dileğimiz MHP yönetiminin vakit geçirmeden el değiştirmesidir.
Döküldüler
Bir günlük yas, pek çok kanalın "karton kaplan" olduğunu ortaya çıkardı. Piyasadan çekileli seneler olmuş dizi ve yarışmalar ekrana sürüldü. Yüzüncü baskı filmler tekrarlandı. TV 8'deki "Baybars Altuntaş ile EN ZAYIF HALKA"yı daha önce izlediğim halde yine seyrettim. Demek ki bu yarışmadan bolca stoklamada fayda var. "Döver gibi sunucu" ve kaybedenlerin kovulma şekli millete değişik gelmekte. Aynı kanaldaki "Ninja Warior"a ise fazla tahammül edemedik. atv'deki "Yarı Yarıya" isimli bir başka yarışma programına da değinelim. Konsept fena değil. Sunumu üstlenen Emre Altuğ başarılı. Anchormanlar, spikerler ve muhabirlerin dilimizi katletmeleri devam ediyor. Kullandıkları dil resmen uydurukça. Bu ara en popüler iki kelimeleri "yabancı vatandaşlar". Biri çıksın da bu saçmalığı bize açıklasın. Galiba en iyisi Hüseyin Movit'e başvurmak.
Kıyamet koptu
Nevşin Mengü eleştirimize Ebru Baki'yle ilgili bir cümle ekledik ortalık yıkıldı. Gelen tepkilerin tamamı "yaşa, varol" şeklinde. Anlayacağınız Baki'nin seveni yok. Oysa ne botokstan, ne bakımsız saçlardan bahsettik. Haftanın son çalışma gününde onunla ilgili yakaladığımız bir tespiti daha dillendirmek istiyoruz: O konuşurken arkasında ve yanında grafik ve rakamlar yer alıyor. Sıra Brent-Kuzey petrolüne geldi. Grafikte varil fiyatı 49.71, yanından akan listede 50.05 dolar. Tek bir soru yönelteceğiz; "hangisi doğru". Osmangazi Köprüsü ile ilgili gazete derlemelerinin verilmesinin esprisi yok.
Devamı seneye
Ramazanın son günlerindeyiz. Mübarek Kadir'i de idrak ettik. "Bu yıl yeni bir yüz var mıydı" diye sorarsanız "hayır" demekle yetiniriz. Koca ay boyunca yaptığımız iki değerlendirme aynen geçerli. Bir dahaki ramazanda yeni isimler bulunur mu, bilemiyoruz. Ömrümüz yeterse görürüz. Şimdi gözümüz ve kulağımız sadece trafikte. Her bayram oluşan kan göllerini izlemek istemiyoruz. Yine ders almıyoruz galiba.