Doğalgaza Avrupa’dan 2 kat fazla ödüyoruz

Doğalgaza Avrupa’dan 2 kat fazla ödüyoruz

Dünyada enerji fiyatları gerilerken, Türkiye’nin pahalı faturalar ödediğini ifade eden uzmanlar, tedarikçiler ile yeni sözleşmeler yapılması gerektiğine dikkat çekti. Türkiye enerji ithalatına her yıl ortalama 42 milyar dolar ödüyor.

Enerjide dışa bağımlı olan Türkiye, her ne kadar yenilenebilir enerji yatırımlarını artırsa da, ödediği milyarlarca dolarlık ithalat faturalarını azaltamıyor. Uluslararası piyasalarda petrol ve doğal gaz fiyatları düşmesine rağmen, Türkiye'nin uzun vadeli kontratlar nedeniyle pahalı enerji ithalatına devam ediliyor. Türkiye'nin mevcut durumu ve küresel enerji piyasasındaki gelişmeler, dün düzenlenen bir toplantıyla ele alındı.

Anadolu Ajansı ve Rus haber ajansı TASS işbirliğiyle düzenlenen Türk-Rus Enerji Uzmanları Toplantısı'nda ayrıca TürkAkım doğal gaz boru hattının Türkiye ve çevresindeki doğal gaz piyasası üzerindeki muhtemel etkileri değerlendirildi.

Sözcü'de yer alan habere göre, toplantıda konuşan Esgaz&İzmir Gaz Yönetim Kurulu Üyesi Arif Aktürk, Türkiye'nin doğal gaza Avrupa'nın 2 katı para ödediğini söyleyerek, “Bundan sonra ivedilikle yasal altyapıyı değiştirmemiz gerekiyor. Böyle devam edersek, önümüzdeki yıllarda da yüksek gaz fiyatlarıyla devam edeceğimizi düşünüyorum” dedi.

KUR ARTARSA FATURA KATLANIR

Avrupa'nın doğal gazı Türkiye'den çok daha ucuza ithal ettiğini anlatan Enerji Piyasaları ve Politikaları Enstitüsü Başkanı Volkan Özdemir de, şu anda dolar kurunun 5.70 TL'lerde tutulduğunu vurgulayarak, olası yeni bir kur şokunda ithalat faturasının daha da artacağını kaydetti. Türkiye'nin doğal gaz kontratlarının yenilenmesi gerektiğini dile getiren Özdemir, tedarikçilerden indirimler de istenebileceğini söyledi. Türkiye'nin özellikle petrol fiyatlarının çok düşük olduğu dönemlerde bile 41-42 milyar dolar enerji ithalatı gerçekleştirdiğini belirten Özdemir, şöyle konuştu: “Rusya ile işbirliğimiz var, ama fiyatları düşüremiyoruz. Bu bizim eksikliğimiz. Türkiye'nin piyasa koşullarını gözeterek bu konuyu ele alması ve bir karar vermesi gerekiyor. Kamu özel sektör ortaklığıyla bir formülasyonun gerçekleştirilmesi, 2020'li yılların başında dönüşüm yaşamamız için bir fırsat sunuyor. Bu kapsamda, Türkiye'nin TürkAkım gibi bir projeyle Balkan piyasalarına çıkması önemli bir kazanım fakat iyileştirilmesi gereken başka unsurlar var.”

ÜRETİME GEÇİLMELİ

Türkiye'nin artık üretici olmayı da düşünmesi gerektiğine dikkat çeken Özdemir, “Türkiye, aramalara odaklanıp 2020'nin ikinci yarısını hedefleyerek, gaz keşiflerinden sonra üretime geçmeye çalışmalı. Türkiye'nin uluslararası projelerden anlaması gereken üretim odaklı projeler olmalı. Maliyeti ne olursa olsun üretime odaklanmak durumundayız” dedi.

TürkAkım ile enerji tüketimi yoğun olan Marmara Bölgesi'nin, daha düzenli ve kesintisiz bir gaz kaynağına kavuşmuş olacağını söyleyen Türkiye Doğal Gaz Dağıtıcıları Birliği (GAZBİR) Başkanı Yaşar Arslan, projenin Avrupa ve bu bölgedeki tüm ülkelerin arz güvenliği açısından da önemli olduğunu belirtti. Arslan, “Altyapısını güçlü şekilde hazırlayan Türkiye, önümüzdeki 3-4 yılda yüzde 20 depolama imkanı ve konutların tümünün tüketimini karşılayacak bir LNG gazlaştırma kapasitesinin sağlanmasıyla artık hub olarak fiyatların belirlenebileceği bir piyasa olacak. 2021'de Türkiye'de bazı uluslararası gaz kontratlarının da son bulacağı düşünüldüğünde, yeni bir fiyatlandırma mekanizmasına gitmek zorunda olduğumuzu, bunu da ithalat yaptığımız en büyük ülkeyle yapmamız gerektiğini düşünüyoruz” dedi.

İlgili Haberler