Diyarbakır, Kürt eyaletinin başkenti
Türkiye, gene, gerçek gündemi gizleyen, polemik kavgası içinde yuvarlanırken, birileri altımızdan sandalyeyi çekiyor. Biz sazanız ya, atladık Erdoğan’ın attığı oltanın yemine. Özellikle Diyarbakır’da sahnelenen, şenlik havası verilecek olan oyun, Türkiye’nin yeni geri adımının da sembolü.
Hatırlarsanız, PKK’nın görüşmelerde öne çıkardığı konu Eyalet sistemi. Bağımsız Kürt devletinin, temel taşlarından biri olan, eyaletlere ayrılmış, Federal sistemin içindeki başlangıca geçiş. Bu, ABD veya Almanya gibi demokrasiyi hazmetmiş ve içinde ayrımcılık olmayan ülkeler için, iyi bir yönetim biçimi olabilir. Ama bizim için, topraklarımızda, bağımsız Kürt devletinin ilk adımı demek. Daha önce konuyu ayrıntılı anlatmıştım. Federasyonun açtığı kan gölüne, en güzel son örnek, Irak ve Suriye.
Olaylar, beklediğimiz gibi, alıştıra alıştıra ve hazmettirilerek gelişiyor. İktidar partisinin, Barzani’yi sahneye sokarak düzenlediği toplantı ve şenlik, eyalet sisteminin başkenti olarak adı geçen, Diyarbakır’da düzenleniyor. Geçenlerde, Suriye’deki PKK yanlıları da özerklik ve federasyon yönünde, adım attı. Bizim olayları geriden izleyen ve her şeye hayret eden Türk basını, bunu da hayretle karşıladı. Ortada başka bir gerçek daha var. Gelecek yıl yerel yönetimler için oy kullanacak olan sizler de, Türkiye’deki yeni federal sistemin temellerini atacak, aynı zamanda onaylayacaksınız.
Büyükşehir belediyecilik sistemi
İktidardaki AKP’nin, gayet sinsi şekilde getirdiği, büyükşehir belediyeler sistemi ile merkezi hükümet sisteminden ayrılma yolu açılıyor. Benim anladığım, bu yeni belediyeler, yakın bir tarihte, federal sistemin de içinde, özerk bölgeler kurma hazırlıklarının başlangıcı. Böylece, PKK’nın başından beri direttiği bir talebi daha, gerçekleşmiş olacak. Bunu da sizler, oylarınızla onaylayacak ve doğrulayacaksınız. Dikkatle incelediniz mi büyükşehir belediyeciliğini. Aynı eyaletlerin kuruluşunu hatırlatıyor.
Ne var eyalet sisteminde? Kendi polis kuvveti. Kendi adli sistemi, kendi parlamentosu ve kendi yasaları. Kendi vergi sistemi. Bir devletin temelini oluşturan her şey. Eyaletler birkaç konuda Federal Merkeze bağlı ve genellikle de merkeze kafa tutar. Eyalet valileri, aynı belediye başkanları gibi seçimle gelir.
Gelelim iç politika konularına. Bu ay sonunda, ABD başkenti Washington, hareketlenecek. Biliyorsunuz, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve son açıklamalarıyla gündemdeki, Erdoğan’ın sözcüsü Bülent Arınç, Washington’a gidiyor. Aslında, CHP başkanının ABD ziyareti, ABD ile yeni bir sayfa açmayı amaçlıyor. Amerikalı yetkililer de, bu partinin, AKP’nin fraksiyonlu modern bir versiyonu olduğunun bilincinde.
Oy için, laiklikten, verilen anayasal tavizlere kadar bir dizi konuda, CHP, Atatürk’ün partisi çizgisinden koptu. Her şeye rağmen bu partinin Washington’da kurduğu büro, oldukça iyi iş çıkarıyor. En azından, Erdoğan ve cemaat tarafından, Amerikalılara farklı bir Türkiye’yi anlatıyor. Ama Washington, Türkiye’deki muhalefet partilerinin, yeni Türk gençliğinin gerisinde kaldığının bilincinde.
Arınç’a gelince, ziyaret, son gerilim öncesi planlanmıştı. New York’taki “Kuzey Amerika Medya Buluşması” adlı toplantıya, bana da davetiye gelmişti. Ama ben gidemeyeceğimi bildirdim. Arınç, New York sonrası, Washington’a geçip orada Anadolu Ajansı bürosunu açacakmış. Sanırım görüşme şansımız olacak. İşte bu karşılaşmada, omurgalı olmasını tavsiye eden patronuna yanıt verme şansı olabilir. Veya her zamanki gibi sözlerinden çark edebilir.
Arınç, açıklamaları öncesinde, yeniden seçime girmeyeceğini ve siyasetten çekileceğini söylemişti. Bu yönden sözleri ya bir tür AKP sonrası siyaset veya cemaat AKP çatlamasının yeni bir örneği. Hatırlarsanız, Arınç’ı Başbakan, Pensilvania’ya hoca efendinin endişelerini gidermek için göndermiş, ancak Arınç, Erdoğan’ı tatmin edecek bir cevapla dönmemişti. Bülent Bey büyük bir olasılıkla cemaatle ilişkiye girecek ve bu görüşmenin sonucu, Arınç’ın çenesini tutup tutmayacağını ortaya koyacak.
Ha, bu arada, her yerde düşen doların, Türk parası karşısında değer kazanması da bizim mükemmel ekonomimizin bir sonucu, tabii yerseniz.