Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından, Din İşleri Yüksek Kurulundan "bazı deniz ürünlerinin haram olduğu" yönünde fetva verildiği haberlerine ilişkin, "Söz konusu cevap, kurulumuzca verilen yeni bir fetva değildir" açıklaması yapıldı.
Diyanetten yapılan açıklamada, Din İşleri Yüksek Kurulunun deniz ürünleriyle ilgili görüşünün bazı sosyal medya kullanıcıları ve medya organlarınca çarpıtılarak yeni bir görüş gibi gündeme getirildiği ifade edildi.
Açıklamada, "Kurulumuz, geçmiş yıllarda vatandaşlarımız tarafından bazı deniz ürünleriyle ilgili sorulan bir soruya mezheplerin görüşlerini dikkate alarak klasik fıkıh kitaplarında da yer alan bilgileri aktararak bir cevap vermiştir. Söz konusu cevap, kurulumuzca verilen yeni bir fetva değildir" ifadelerine yer verildi.
NE OLMUŞTU?
Diyanet İşleri Başkanlığı; “Yengeç, kalamar, ıstakoz, karides, midye, kurbağa vb. gibi deniz ürünleri yenilebilir mi?” sorusuna tartışma yaratacak bir yanıt vermişti.
Diyanet’ten yapılan açıklama şöyle:
Kur’an-ı Kerim’de, denizden elde edilecek yiyeceklerin helal olduğu bildirildi. (Mâide, 5/96; Fâtır, 35/12). Hz. Peygamber de (s.a.s.),
Denizin suyu temiz, ölüsü helaldir.” (Ebû Dâvud, Tahâret 41) buyurdu. Hanefi mezhebi, zikredilen naslarda helal olduğu belirtilen “deniz hayvanları” ifadesi ile balık türünün kastedildiği, dolayısıyla balık sınıfına girmeyecek midye, karides, kalamar, yengeç, ıstakoz gibi deniz hayvanlarının helal olmadığı görüşünü benimsemiştir (Kâsânî, Bedâi’, V, 35).
Şafii mezhebinde, konu ile ilgili şöyle bir ayrım yapılmıştır: Deniz canlıları sadece suda yaşayabiliyor veya sudan çıktığında boğazlanmış hayvan gibi kısa sürede ölüyorsa, şekline ve de ölüm durumuna bakılmaksızın yenmesi helaldir.
Ancak aslen suda yaşayan fakat karada yaşayabilme özelliğine de sahip olan hayvanlara gelince bunlardan eti yenilen kara hayvanlarına benzeyenlerin yenmesi, boğazlanması şartı ile helal, eti yenmeyenlere benzeyenlerin yenmesi ise haramdır. Buna göre kurbağa, yengeç, kaplumbağa veya su yılanının yenmesi helal değildir (Remlî Nihayetu’l-Muhtac, VIII, 113,150-152.)