Diyanet İşleri Başkanlığı, Ali Erbaş'a yönelik FETÖ ve PKK iddialarında bulunan AKP MKYK üyesi Metin Külünk hakkında suç duyurusunda bulunulduğunu açıkladı.
Kurumun X (Twitter) hesabı üzerinden yapılan açıklamada, Diyanet'te FETÖ'cü üst düzey yöneticiler olduğunu iddia eden Külünk hakkında hukuki süreç başlatıldığı bildirildi.
Diyanet'in açıklamasında şu ifadeler yer aldı:
"Sosyal medya hesaplarından yaptığı paylaşımlarda, Diyanet İşleri Başkanlığı ve yöneticileriyle ilgili iftiralarda ve gerçeği yansıtmayan iddialarda bulunan Metin Külünk hakkında gerekli hukuki süreç başlatılmıştır.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur."
NE OLMUŞTU?
AKP MKYK Üyesi Metin Külünk, 21 Ağustos tarihinde, Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş'a 8 soru sordu. Bu sorular arasında FETÖ kumpasçılarının soruşturulmasına izin vermediği yönündeki iddiaların doğru olup olmadığı da yer alıyordu.
27 Ağustos'ta Külünk, 3 yeni soru daha sordu. Bu sorulardan birinde Külünk, FETÖ irtibatı nedeniyle görevine son verilen, ancak daha sonra mahkemenin iptal kararıyla görevine dönen önemli pozisyondaki bir kişi hakkında Hukuk Müşavirliği’ne talimat verdiği iddialarını yanıtlamasını talep etti.
Külünk'ün sorduğu 3 soru şöyle:
1) Babası FETÖ firarisi olduğu söylenilen, dini yükseköğrenim mezunu olup bir Ankara dışında bir il’e atanan bir bayanın Eğitim Hizmetleri Genel Müdürü olduğunuz dönemde bu birimde geçici görevlendirilmesini sağladığınız, Diyanet İşleri Başkanı olarak atanmanızdan sonra Özel kalem Müdürlüğünde geçici görevlendirdiğiniz doğru mu?
2) Hakkında FETÖ ile iltisaklı ve irtibatlı olduğu iddiasıyla başlatılan soruşturma sonucunda görevine son verilen önemli bir pozisyondaki bir personelin, hakkında tesis edilen bu işlemin, İdare Mahkemesi tarafından iptal edilmesinden sonra, Hukuk Müşavirine verdiğiniz talimatla, İdare Mahkemesi kararına karşı, Bölge İdare Mahkemesi ve Danıştay’da istinaf ve temyiz başvurusu yapılmasını engellemek suretiyle, tekrar aynı pozisyona dönmesini sağladığınız iddia edilmektedir doğru mu?
3) Diyanet İşleri Başkanı olarak görev yaptığınız 2018 yılı Kasım ayında FETÖ’ye yakınlığı ile bilinen bir Vakıf tarafından İspanya’da düzenlenen Dinlerarası Diyalog Toplantısına gizlice katıldığınız iddia edilmektedir ki o günler bir gazetede haber olmuştu.
Attığınız her adımı haber yaptırdığınız, hatta katıldığınız bazı programlarda namaz kıldırırken bile fotoğraf çektirdiğinize ve video kaydı yaptırdığınıza dair çok sayıda dokümanın kamuoyu ile paylaşılmasında herhangi bir beis görmediğiniz halde, katıldığınız uluslararası bir toplantı konusunda Başkanlığın yayın organlarında ve diğer mecralarda haber yaptırmamanız, içinde bulunduğunuz durumu açıklayamamaktan kaynaklanmış olabilir mi? Ne dersiniz? Bu iddialara ilişkin bir cevabınız var mıdır?