Televizyon kanallarında Ramazan münasebetiyle azan din simsarlığına, İstanbul'un manevi iklimi en derin mekanlarını dolduran hanım ablalarının, eşleriyle münasebetlerinden, mahrem alanlarındaki eksik yahut fazlalara yığınla Haydar Dümen'lik konuda medet umdukları "hoca efendi"lere yönelttikleri sorular ve karşılığı olarak verilen artı 18'lik fetvalarına bakıp "bu kadar da olmaz" diyen varsa;
Fazlası bile var.
Üstelik de bir ay değil; 12 ay, 7/24 mesai halinde!
***
Adam avazı çıktığı kadar bağırıyor;
"Allah"lar, "Muhammed"ler, "mümin"ler, "münkir"ler, "kafir"ler havada uçuşuyor.
Dualar, beddualar da...
Herhangi bir "sözde" din aliminden alıntı ifadeler "hadis" diye anonslanıyor; ne kadar Kur'ani kavram varsa aşure gibi birbirine karıştıkça karışıyor...
İnsanlar telefonla bağlanıp naralar atıyor;
"Fikir" zaten yok o belli de, o olmayınca işte kaçınılmaz son: "zikir" lekeleniyor.
Tekno-arabesk makamında(!), ilahilerin, suyu çıkarılıyor...
Uzun uzun menkıbeler anlatılıyor; en ibretliklerinden...
Ölüm anları, kabir azapları...
Ve bütün bunların sonunda, başında, ortasında ille de bir şeyler satılıyor;
"Sırlı nurlu dua kitabı"ndan, "muska"ya, zırh niyetine(!) dualı envai çeşit takıya kadar; bir "cennetin anahtarı"nı pazarlamıyorlar -henüz o da- ama sattıkları diğer her şeyde zaten aynı işlevi vaat ediyorlar!
Böyle bir radyo kanalı var!
***
Ben birkaç defa, Orta Anadolu'ya yaptığım yolculuklarda denk geldim; Nevşehir'de, Konya'da...
Zannediyordum ki buralarla sınırlı yerel bir yayın.
Zannediyordum ki, vaktiyle bir şekilde kılıfına uydurmuş frekans sahibi olmuş bir şarlatanın işi.
Geçenlerde öğrendim; Türkiye'nin birçok ilinde dinlenebilen bir kanalmış;
Kahrım katmerlendi.
"Google Amca"ya sordum, nedir, ne değildir;
"Dini yayın yapan" -hayır belli ki kendine sapkınlığı din belledi deme şansınız da yok- daha fenası "İslami yayın yapan radyo" diye tanıtıyor, konumlandırıyor kendini.
Halbuki, dinleyeni dinden-imandan çıkarıcı bıraktığı etki!
***
Birkaç gündür Konya'dayım; İstanbul'a, Ankara'ya göre daha az kanal mı çekiyor, noluyor anlamıyorum, dönüyor dolaşıyor yine bu frekansa takılıyor radyo;
Bugünlerde "mesir macunu" revaçta.
"İslami yayın" yaptığı iddiasındaki radyo kanalında dinleyiciler "mesir macunu" almak için yarıştırılıyor;
Yarış kızışsın diye hep "son beş" kavanoz...
Bir hafta sonra açın, her gün onlarca satmalarına rağmen, hâlâ "son 5, yetişemeyen kaçırıyor!"
Peki bu mesir macunu neye yarıyor?
Sunucu, ağzını burnunu şapırdatarak, salyalar, tükürükler saçarak -gördün mü ne biliyorsunuz demeyin, kulak memenize değiyor sanki öylesine hissettiriyor kendini- anlatıyor:
Sahura zıpkın gibi kalkmak için mesir macunu!
Sabah namazını dipçik gibi kılmak için mesir macunu!
İftardan sonra teravihe koşarak gitmek için mesir macunu!
"Allahü ekber" demek için mesir macunu!
Diyanet İşleri Başkanı'na soruyorum:
Böyle kepazelik olur mu?
Din bu mu?
Bu pespayelik din diye sunulur, onun da ötesine insanlar inançları kullanılarak böyle soyulur mu?
***
RTÜK ne yapar?
Görmez mi, duymaz mı bunları?
Sayın Mehmet Görmez bir ayar da bu ve benzeri kanallara verir, RTÜK de uyanıp gereğini yaparsa pek makbule geçer diyeceğim ama;
Çok da ümitvar değilim, "Kur'an'ı Kerim'i Güzel Okuma Yarışması"na, Diyanet'e rağmen dokunulmadığını gördükten sonra!
++++++++
Deprem de "fıtrat"(!)
---------
Ege Denizi'nde İzmir açıklarında meydana gelen depremden sonra bir haber kanalının canlı yayınına bağlanan deprem uzmanı/bilim adamının ifadesi:
- Medeniyetler depremle yıkılmış yok olmuştur; böyle de olacaktır!
Siz de ilk anda benim gibi dumura uğramış olabilirsiniz, anlamanıza yardımcı olayım, "fıtrat" oluyor tercümesi!
Eyyy bakanlıklar, üniversiteler, belediyeler, eyyyy vatandaş, işin uzmanı bile böyle dediğine göre hiç öyle tedbir almakla, bilinçlenmekle, bilinçlendirmekle uğraşmayın, elim elim üstünde bekleyin bari!
Toplu bir delilik yaşıyoruz, başka türlü izah edemiyorum olan biteni!
++++++++
Bir lafa bak bir de lafı söyleyene
--------
"Meral Akşener başörtüsünü siyasete alet ediyor" iddiasında bulunanın Yeni Akit olması yılın şakası olmalı!
