Diyanet diyalog cübbesi giydi!

Diyanet  diyalog cübbesi giydi!

Diyanet diyalog cübbesi giydi!

Kırmızı beyaz renk gitti yerine fıstık yeşili geldi

PROF. Dr. Ali Bardakoğlu’nun halefi Prof. Dr. Mehmet Görmez, bugüne kadarki tüm diyanet işleri başkanlarının giydiği kırmızı işlemeli beyaz cübbeyi çıkarıp yeşil cübbeyi giydi, ’dinlerin kardeşliği’ni savundu.

Diyanet’te ‘yeşil cübbe’ dönemi

Diyanet İşleri Başkanı bir ilke imza atarak, gazetecilerin karşısına yeşil cübbe ile çıktı

Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, Bilkent Otel’de medya kuruluşlarının Ankara temsilcileriyle kahvaltıda bir araya gelerek, sorularını yanıtladı ve çeşitli konulardaki düşüncelerini açıkladı. ’Dinlerin kardeşliğini’ savunan Görmez, bir ilke de imza attı. Görmez, kendisinden önceki Diyanet İşleri Başkanı’nın aksine yeşil cübbeyle gazetecilerin karşısına çıktı. Gazeteciler, bu durumu ’yeşil devrim’ olarak nitelendirdi. Mehmet Görmez, Burada yaptığı konuşmada özellikle Irak’ta, Afganistan’da yaşanan trajedilerin, bu ülkelerde yaşanmamasını temenni ettiklerinisöyledi. Görmez, halkların kendi özgür iradeleriyle kendi yönetimlerini belirleme konusundaki taleplerinin en kısa zamanda yerine getirilmesini diledi.


‘Dinlerin kardeşliğini’ savundu
Bir gazetecinin “Türkiye’deki farklı dinlerin mezheplerinin temsilcileriyle nasıl bir ilişkiniz olacak?” sorusuna Görmez, “Farklı dinler, farklı kültür ve medeniyetler arasındaki ilişkiler konusunda çok engin tarihi tecrübemiz var. Bu tarihi tecrübelerin zamanla zayıfladığını düşünüyorum. 50-60 yıl önce Batı’nın hiçbir başkentinde cami, kilise, havrayı yan yana görme imkanına sahip değildik. Ancak 4-5 asır önce İstanbul’da, Bursa’da, Edirne’de farklı dinleri, kültürleri, mabetleri yan yana yaşatmak konusunda bizim çok önemli bir tarihi tecrübemiz var. Bunu zenginleştirmek gibi bir görevimiz ve misyonumuz var” yanıtını verdi. Görmez, “Bu ülkede, bu topraklarda yaşayan bütün dini azınlıkların özgürlükleri bizim özgürlüğümüzdür” dedi. Mehmet Görmez, türban konusunda yapılan tartışmaları da “sembolik değerler üzerinden yapılan tartışma” olarak değerlendirdi ve bu tartışmaların gerginlik yaratmaktan başka bir işe yaramadığını, gerginlik yaratmanın da çağdaş Türkiye’ye yakışmadığını söyledi.