Disleksi nedir? Belirtileri ve tedavi yöntemleri nelerdir? (27 Temmuz 2023)

Disleksi nedir? Belirtileri ve tedavi yöntemleri nelerdir? (27 Temmuz 2023)

Disleksi ile ilgili bilimeyenleri Dr. Erhan Gültekin açıkladı.

Disleksi nedir belirtileri ve tedavisi nelerdir

Disleksi ile ilgili bilimeyenleri Dr. Erhan Gültekin açıkladı.

1890'lı yıllarda keşfedilen bu hastalık, tespit edildiği kişiler üzerinde yapılan incelemelerde konuşma farklılıkları ve hafıza zayıflığı olarak öne çıkmıştır. Disleksi hastalığının toplumlarda görülme sıklığı farklılık gösterse de, yakın zamanda Amerika Birleşik Devletleri'nde yapılan bir araştırmada, ABD toplumunun %5 ila %15'i arasında bu hastalığın var olduğu tespit edilmiştir.

Bu oranlar disleksi hastalarının, diğer hastalıklara nazaran oranının hiç de düşük olmadığının bir kanıtıdır. Bu rakamlar dikkate alındığında disleksi hastalarının topluma kazandırılması gerektiği açıktır. Günümüzde birçok kişide disleksi hastalığı bulunmasına rağmen, kendisinde bu rahatsızlığın bulunduğunu bilmeden, disleksi nedir diye sormadan yaşamını sürdürür. Toplum tarafından disleksili bireylerin tespit edilmesi güçtür. Bu nedenle ilkokul çağlarında teşhis konulmadığı zaman bir daha disleksi teşhisinin konulması çoğu zaman mümkün değildir.

Tüm bunlara karşın geçmişe bakıldığı zaman, tarihe adını yazdırmış birçok dahinin disleksi hastası olduğu görülmektedir. Örneğin Albert Einstein, Walt Disney, Leonardo Da Vinci, günümüz dünyasının en zengin ve en zeki insanlarından birisi olan Bill Gates disleksi hastalarına birkaç örnek olarak verilebilir.

Dolayısıyla disleksi konusunda bilinçli olmak önemlidir. Erken yaşta tanı, rehberlik ve destek verilen çocuklarda bu durumun etkilerinin önüne geçmek mümkün olabilir.

Disleksi nedir?

Disleksi nörolojik bir hadise olup, kişinin okuma ve yazma ile ilgili fonksiyonlarının olumsuz yönde etkilendiği bir rahatsızlıktır. Beynin kelimeleri oluşturan sembollerin ve kelimelerin hangi seslerden meydana geldiğini algılaması ile ilgili bir problem olarak ifade edilebilir.

Disleksili bireyler genelde zeki ve çalışkan olmalarıyla ön plana çıkar. Ancak disleksi problemi olan hastaların beyni kelimeleri farklı işlediği için, bu durum kelimelerin çözümlenmesini, hecelenmesini ve tanınmasını güçleştirir. Bu nedenle ilkokul çağındaki hastalar, etrafındaki kişilerce yeterince anlaşılamadığından toplum tarafından dikkate alınmama problemi ile karşı karşıya kalabilirler.

Disleksi belirtileri nelerdir?

Disleksi çocuklarda olduğu kadar yetişkinleri de etkileyebilen bir problemdir. Bahsedilen belirtiler yaşa ve bu problemin derecesine bağlı olarak değişkenlik gösterebilir. Genel olarak kelimenin kökeni olan harfler ve kelimenin konuşmaya aktarılması ile ilgili belirtiler ortak kabul edilir. Disleksinin bir okuma problemi olarak atfedilmesi genel olarak farkedilmesinin ilköğretimde okuma yazma eğitimi sırasında gerçekleşmesinden kaynaklanır.

İlköğretim öncesi dönemde henüz çocuk 1-2 yaşlarındayken disleksi varlığına işaret eden belirtiler mevcut olabileceği için dikkatli olunmalıdır. Özellikle 15 ayını doldurmuş ancak henüz ilk kelimesini söyleyememiş çocuklarda ve 2 yaşına kadar ilk cümlesini kuramamış çocuklarda ilerleyen dönemlerde disleksi tespit edilme riski yüksek olarak kabul edilir. Ancak bu durumun toplumun tüm bireyleri için geçerli olmadığını unutmamak gerekir.

5 yaşından küçük çocuklarda disleksi varlığına işaret edebilecek birtakım belirti ve bulgular mevcuttur:

Alfabedeki harfler ile ilgili öğrenme ve hatırlama sorunu yaşama

Kendi bakımı ile ilgili kelimeleri öğrenmede güçlük yaşama

Kendi ismini oluşturan harfleri tanıma problemi yaşama

Daha küçük yaş grubundaki bireyler gibi konuşma ya da benzer kelimeleri telaffuz ederken zorlanma

Ninni ve diğer folklorik metinlerdeki kafiyeli paterni algılayamama

Disleksi hastalığı doğumsal olarak ortaya çıkabileceği gibi, doğum sonrasında travmatik olarak da ortaya çıkabilir. Doğuştan görülen disleksi hastalığı, doğum öncesinde veya doğum anında oluşabilecek komplikasyonlardan kaynaklanabilir. Ancak hastalığın belirtilerinin anlaşılması ilkokul dönemlerine denk gelir. Çünkü ilkokul çağında okuma yazmayı öğrenmeye başlayan çocuk akranlarına göre daha yavaş okur, yazar ve okumalarında hece atlamaları görülür.

Bu çocuklar birbirine benzeyen harflerin yazımında güçlük çeker ve çoğunlukla bunları karıştırırlar. Aynı zamanda okurken "d" harfini "b" harfi ile, "p" harfini "g" harfi ile karıştırması olasıdır. Hafızasının akranlarına göre daha zayıf olması nedeniyle, önceki derslerde işlenen konuları daha az hatırlar veya hatırlamakta güçlük çekerler. Genel olarak bu belirtilerin görüldüğü ilkokul çağı çocuklarının disleksi hastalığı açısından değerlendirilmesi önemlidir.

Genel olarak ilköğretim çağındaki çocuklarda disleksi nedeniyle oluşan belirtiler şu şekildedir:

Okuma ve yazmada akıcılık sorununun ortaya çıkması,

Kelimelerin hecelenmesi ve çözümlenmesi aşamasında problemlerin yaşanması,

İlkokul çağındaki çocuğun okuduğunu anlayamaması veya okuma sırasında dikkatinin dağılması,

Okuma ve yazma sıkıntısı yaşamayan çocuklarda, ileri düzey dil bilgisi becerilerinin anlaşılamaması,

İnce kas becerilerinde koordinasyon zayıflığı nedeniyle akranlarına göre fiziksel aktivitelerinin daha zayıf olması,

Akranlarına göre konsantrasyon eksikliği ve buna bağlı olarak bir eylemi gerçekleştirirken zorlanma,

Bireyin kendini ifade ederken kurduğu cümleler arasında bağlantı bozuklukları ve mantık hatalarının olması,

Okuma esnasında çekingen davranma ve düşük sesle okuma disleksi hastalığının bu yaş grubundaki çocuklarda oluşturduğu en belirgin belirtileri arasında yer alır.

İkinci sınıf ile ilköğretimin sonuna kadar olan dönemde çocuğun öğretmenleri disleksi varlığını tanıyamayabilirler. Özellikle disleksili ancak zeki çocuklar kalabalık sınıflarda okuma ile ilgili bu problemlerini gizleyebilecekleri için eğitimcilerin dikkatli olması gerekir. Ortaokul dönemine ulaşan disleksili çocukta birçok belirti ortaya çıkabilir:

Oldukça yavaş şekilde okuma

Okurken dinleyicilerin telaffuzlarındaki garipliği anlaması

Yeni kelime öğrenmede sorunlar yaşama

Metinleri yüksek sesli okumaktan çekinme

Konuşma aralarını doldurmak amacıyla kullanılan ifadelerden fazlaca yararlanma

Uzun ve karmaşık kelimelerde telaffuz hatası yapma

Oldukça kötü bir el yazısına sahip olma

Tarih ve isimleri hatırlamada zorlanma

Küçük yaş grupları dışında daha büyük çocuklarda ve yetişkinlerde de disleksi tespit edilebilir. Bu kişilerde okuma, matematik problemi çözme, ezberleme ve zaman yönetimi gibi konularda belirtiler mevcuttur.

Yetişkin disleksi hastaları okudukları ya da duydukları bilgileri bir araya getirme ya da ana fikrini ortaya çıkarmada sorun yaşayabilirler. Deyimler ve şakaların anlaşılması ile ilgili problemler yetişkin disleksi hastalarında karşılaşılabilecek bir diğer problemdir.

Bu belirtiler dışında disleksiye sahip yetişkin bireylerde oluşan çeşitli bulgular ortaya çıkabilir:

Bir göreve odaklanmada zorluk çekme

Planlama ile ilgili toplantı ve fikir alışverişlerine katılmaktan kaçınma

Ayrıntılı işlerde baskı ve tükenmişlik hissetme

Hatalara karşı abartılı tepkiler verme

Kişisel katı sınırlara sahip olma

Yaparak ya da görsel olarak okumaya göre daha etkili öğrenme

Stresten kolayca etkilenme

Özgüven eksikliği yaşama

Yetişkin disleksi hastalarında tedavi planlamasının temelinde okuma yeteneğinin geliştirilmesi yer alır. Mesleki konularda terapi alarak iş hayatının kolaylaştırılması desteklenebilir. Bu bireyler aynı zamanda teknolojik imkanlardan faydalanarak da yaşamlarını kolaylaştırabilirler. Özellikle önemli toplantı ve konuşmaları kayıt ederek tekrar dinleme, konuşmayı yazıya dönüştüren uygulamalardan faydalanma ve planlama ile ilgili yazılımlara başvurma yetişkin disleksi hastalarının başvurabileceği çeşitli yöntemler arasında yer alır.