Asgari ücreti Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan 8 bin 506 lira olarak açıkladı. TÜRK-İŞ masadan çekilmişti. İşçinin olmadığı masanın ardından DİSK''ten de açıklama geldi. DİSK Başkanı Arzu Çerkezoğlu''ndan ilk açıklama geldi. Çerkezoğlu sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada"Resmi enflasyon rakamına göre belirlenen bir asgari ücret kabul edilemez" dedi.
Bloomberg HT’ye konuk olan Çerkezoğlu, asgari ücret için "Şu an dört kişilik bir ailenin sadece gıda harcanası anlamına gelen açlık sınırının birazcık üzerinde bir asgari ücret belirlenmiş oldu. Yani şu an açlık sınırı 7 bin 800 lira. Yoksulluk sınırını dikkate almayan bir asgari ücret belirmesinin milyonlarca işçiyi ailesi ile birlikte yoksulluğa mahkûm etmek zorunda bıraktığını ifade etmiştik" dedi.
Çerkezoğlu, resmi verilere göre belirlenen asgari ücretin kabul edilemez olduğunu belirterek, "Gerçek enflasyon karşısında asgari ücretin kaybının belirlenmesi gerekirdi. Belirlenen bu rakam 4 kişilik bir ailenin sadece gıda harcaması olan açlık sınırının biraz üzerinde olan bir rakamdır" ifadelerini kullandı.
ULUSLARARASI STANDARTLARA AYKIRI
Asgari ücretin yaygınlığına değinen Çerkezoğlu, "Asgari ücret, Türkiye’de önemli. Her iki kişiden birinin ailesi ile sürdürmek zorunda olduğu bir ücreti konuşuyoruz. İşçilerin talebi göze alınmadan Cumhurbaşkanı, hükümet ve işveren tarafından belirlenen bir asgari ücret ile karşı karşıyayız" diye konuştu.
Çerkezoğlu, "Türkiye’de uluslararası standartlara aykırı bir biçimde tek bir işçi üzerinden asgari ücret belirleniyor. Oysa Türkiye’de kaç kişi tek başına yaşıyor. İşçilerin ailesi ile birlikte geçinebileceği bir asgari ücretin belirlenmesi gerekirdi. Bu kriterler ile DİSK olarak asgari ücreti, 13 bin 200 olarak açıkladık. DİSK olarak enflasyon tek haneliye düşene kadar enflasyonun yılda dört kez düzenlenmesini öneriyoruz" dedi.
DİSK''in yaptığı basın açıklamasında ise şu ifadeler kullanıldı;
Milyonların ücret seviyesi olan asgari ücret, hükümet ve işverenler tarafından tek taraflı olarak belirlendi. Hükümet ve işverenlerin ortak kararıyla milyonlarca işçi ve ailesi yoksulluğa mahkûm edildi.
Türkiye’nin asgari ücretliler toplumu olmaktan kurtarılması, insanca yaşanacak ücret ve vergide adalet için mücadeleye devam edeceğiz
2023 yılı asgari ücreti ile ilgili DİSK Yönetim Kurulu adına Genel Başkan Arzu Çerkezoğlu’nun açıklaması
2023 yılı asgari ücreti hükümet ve işverenler tarafından net 8506 lira 80 kuruş olarak açıklandı. Yüksek enflasyon koşullarında işçi sınıfının büyük bir geçim mücadelesi verdiği, gelir adaletsizliğinin tarihte görülmemiş ölçüde arttığı bir süreçte 2023 yılı asgari ücreti işverenler ve hükümet tarafından tek taraflı olarak belirlenmiştir. Siyasi iktidar ve işverenler elbirliği ile işçi sınıfını yoksulluğa mahkûm edecek bir asgari ücret belirlemiştir.
Öncelikle şunun altını çizmek isteriz ki asgari ücretin belirlenmesi sürecinde, asgari ücretin Türkiye’de ortalama ücret haline geldiği gerçeği göz ardı edilmiş, insani ve hukuki kriterler de dikkate alınmamıştır:
1-Asgari ücretin tespit sürecinde yaşananlar Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun fiilen lağvedildiğini göstermiştir. Cumhurbaşkanı’nın ilgili mevzuata ve Anayasa’ya göre asgari ücreti saptama yetkisi yoktur. Asgari ücret, Tespit Komisyonu tarafından değil Cumhurbaşkanı ve işveren sendikası tarafından belirlenerek, son dönemde sıkça gördüğümüz hukuksuzluklara bir yenisi daha eklenmiştir. Çalışma hayatında hiç bir konuda Üçlü Danışma Kurulu ve Ekonomik Sosyal Konsey gibi sosyal diyalog mekanizmaları işletilmediği gibi milyonları ilgilendiren asgari ücret de benzer şekilde işverenler ve iktidar tarafından belirlenmiştir.
2-Asgari ücret belirlenirken yoksulluk sınırı dikkate alınmamıştır. Açlık sınırının biraz üzerinde, yoksulluk sınırının çok uzağında belirlenen 2023 yılı asgari ücreti, Türkiye’de ücretiyle geçinen milyonları yoksulluğa mahkûm etmek anlamına gelmektedir. Belirlenen asgari ücretle bir hanede iki kişi çalıştığında dahi yoksulluk sınırının oldukça altında gelir elde edilmektedir. Belirlenen rakam 2023’ün ilk aylarında açlık sınırının da altına gerileyecektir.
3-Asgari ücret saptanırken asgari ücretin ortalama ücret haline geldiği dikkate alınmamıştır. Hem Merkez Bankasının hem de DİSK-AR’ın araştırmaları asgari ücretle çalışan oranının yüzde 50 düzeyinde olduğunu, bu oranın özel sektörde yüzde 60’ın üzerine çıktığını göstermektedir.
4-Asgari ücretin ve diğer ücretlerin belirlenmesinde sadece enflasyon kriterinin, üstelik hiçbir inandırıcılığı kalmayan resmi enflasyonun baz alınması doğru değildir. Adil bir bölüşüm için ülke ekonomisinin çokça övünülen büyümesi esas alınmalıdır. Kişi başına Gayrisafi Yurt İçi Hasıla artışının dikkate alınmaması ekonomi büyürken bölüşüm ilişkilerinin bozulmasına neden olmaktadır. Hükümet ve işveren ortaklığı ile asgari ücretin enflasyona hapsedilmesi, gelir eşitsizliğini büyütecektir.
5-Asgari ücret belirlenirken bir kez daha uluslararası standartlara uyulmayarak işçinin ailesi hesaba katılmamıştır. Tek bir işçi üzerinden hesaplanan asgari ücret milyonlarca aileyi açlık ve yoksulluk ile karşı karşıya bırakacaktır.
6-TÜİK geçen yıl olduğu gibi bu yıl da bir işçinin asgari geçim şartlarını sağlaması için gereken tutarı sakladı ve açıklamadı. 2023 yılı için belirlenen asgari ücretin yaşam maliyeti hesaplamasının altında kalacağı endişesi ile TÜİK’in bir kamu kuruluşu olarak yapması gereken temel görevleri savsaklaması ve sorumluluktan kaçması kabul edilemez. Bir kamu kurumunun görevi siyasi iktidara, iktidardaki parti ve partilerin siyasi kampanyalarına değil kamuya hizmet etmektir.
7-Asgari ücret 2023 için yüzde 54,5 oranında artırılmıştır. Ancak diğer emek gelirlerine (emekli aylıkları, memur maaşları ve diğer işçi ücretlerine) 6 aylık enflasyon oranında zam yapılması gündemdedir. 6 aylık enflasyon yüzde 18-19 civarında gerçekleşecektir. Bu dengesizlik kabul edilemez. Tüm emek gelirleri asgari ücret oranında artmalıdır. En düşük emekli aylığı asgari ücret düzeyine yükseltilmelidir.